Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 'My name's Bond, Jane Bond'

        Sanırım Idris Elba’nın 'My name’s Elba, Idris Elba' diye tweet atması aktörün piyasasını yükselten faktör oldu. Sosyal medyadaki heyecan dalgası arasında kimileri bunu “tamam rolü kaptım” onayı olarak algıladı; kimileri de Elba kendi adını andığı için “yalanlama” şeklinde yorumladı.

        Oysa “26’ncı filmde Kraliçe’nin ajanı 007 kim olacak?” sorusu çok uzak bir ufkun sorusu. Çünkü daha 25’incinin çekimlerine başlanmadı. Daniel Craig’in 5’inci ve son kez Bond’u oynayacağı film Kasım 2019’da vizyona girecek. Yani daha gişeyi toplamadan geleceği konuşarak Danny Boyle imzalı filmi öldürmenin alemi yok, Eon Stüdyoları açısından.

        - Idris Elba en favori siyah James Bond, ancak 45 yaş dezavantajı -

        Ancak küçük bir dedikodu ve Elba’nın da birkaç ucu açık şifreli tweet’i sayesinde, “Craig’ten sonra siyah Bond geliyor mu, gelmeli mi” pazarı kızıştı. Aradıkları Bond seksapeli ve katil içgüdüsünü Idris Elba’da bulup, eline Martini altına da Aston Martin’i yakıştıran ne kadar kadın varsa sosyal medyada heyecan dalgasına kapıldı. İngiliz medyasında bazı kadın yazarlar da aralarına katıldı.

        Aslında Elba hayli zamandır Bond rolüne yakıştırılsa da, bu kez adı doğrudan telaffuz edilmemişti bile. 2014’te Sony Pictures’ın e-mailleri hack’lenmiş ve “Yeni Bond, Idris Elba olmalı” notu dışarı sızmıştı. Şimdi ise İngiliz Daily Star gazetesinin haberine göre yönetmen Antoine Fuqua, Bond filmlerinin yapımcısı Barbara Broccoli’nin “Artık siyah Bond zamanı geldi” dediğini duymuştu. Ve gazete bu bilgi üzerine, Idris Elba’nın nicedir role aday olduğunu yazmıştı. Hepsi bu. Broccoli’nin ağzından Elba adını duyan yoktu.

        ELBA’NIN YAŞI GEÇKİN!

        Sonunda bir erkek oyuncunun da yaşı dezavantaj olarak anılıyor ya, keyfini çıkarabiliriz… Şöyle ki;

        50 yaşındaki Daniel Craig ajanlıktan emekli olurken Idris Elba smokiniyle salon ve casinolara, vahşi cazibesiyle de aksiyon ve baştan çıkarma ortamlarına yakışabilir ama sinema yazarlarına göre yaş sorunu var. Aktör 45 yaşında; yeni film için takvim 2020’de işlemeye başlasa 47’yi bulacak. Yapımcıların emekliliğine az kalmış bir Bond’u seçmeleri çok olası değil. Hele de genç kuşakları çekebilmek için vurdu kırdı sahnelerinin giderek arttığı ortamda.

        Kendisi de 2 yıl önce itiraf etmişti; “Rol teklif edilse seve seve kabul ederim ama sanırım otomobiller, kadınlar ve Martini’ler arasında koşturmak için biraz yaşlıyım” demişti.

        Gerçi Roger Moore da 1973’de ‘Live and Let Die’ ile Bond rolünü aldığında aynı yaştaydı. Ama 58’inde jübilesini yapana kadar kendisi de dahil olmak üzere herkes yaşıyla dalga geçmişti.

        HEM SİYAH, HEM AMERİKALI?

        Geçen yarım yüzyıl boyunca Bond’u canlandıran bütün aktörler beyaz ve Britanya geleneğinden… Sean Connery (İskoç), George Lazenby (Avustralyalı), Roger Moore (İngiliz), Timothy Dalton (Galler doğumlu İngiliz), Pierce Brosnan(İrlandalı)ve Daniel Craig (İngiliz). Peki neden hem siyah, hem de Amerikalı olmasın? Buyurun Terrence Howard. Ama tamamen ihtimal dışı. Her ne kadar cazibesi uysa da Amerikalı olduğu gibi yaşı 49. Hollywood magazin siteleriyle sosyal medya geyiklerine uygun malzeme olarak varlığını sürdürüyor.

        Şimdi siyah, Asyalı ya da kadın Bond fantezileri dışında Daniel Craig’in halefi olarak anılan beyaz aktörler de var tabii. Tom Hardy ve Tom Hiddleston başı çekenler arasında. Hatta One Direction şarkıcısı Harry Styles gibi tıfılların adı bile geçiyor.

        İŞTE SİYAH ADAYLAR

        Realiteye dönersek ve ille de siyah Bond seçilecekse listede bakın kimler var.

        Colin Salmon: Pierce Brosnan’ın önerisi; “Yıllarca birlikte çalıştık, sıra dışı bir Bond olur” diyor. Brosnan’ın 3 Bond filminde ‘yıllarca’ birlikte oynadığı Colin Salmon da ‘yıllanmış’ adaylardan. MI6’ten Charles Robinson rolünün yanı sıra Alien ve Predator’dan tanıdığımız Salmon 50 yaşında.

        David Oyelowo: Martin Luther King Jr.’ı canlandırdığı “Özgürlük Yürüyüşü”ndeki rolüyle oyun gücünü kanıtlamış durumda. Bond rolünü alabilecek kadar da ünlü. Ancak filmografisine bakılınca, 007 karakterinin gerektirdiği boy pos, megalomani, stil ve soğukkanlı katil içgüdüsünden yoksun görünüyor. MI6 personeli olarak şansı daha fazla olabilir.

        John Boyega: “Yıldız Savaşları” ve “Pasifik Savaşı:İsyan”dan tanıdığımız John Boyega da İngiliz olmasına İngiliz ama onun da yaşı çok genç. 1992 doğumlu.

        Daniel Kaluuya: “Kapan” (Get Out) ve “Black Panther”de başarılıydı ama alaycı ve acımasız ajan karakterine nasıl bürünebilir, orası şüpheli. Yaşı da henüz 29.

        Chiwetel Ejiofor: Adı geçen oyuncular arasında, Bond karizmasına en yakın İngiliz aktör. Yaşı da çok uygun: 41. Son Bond filmi Spectre’de kötü adamı oynayacağı da iddia edilmişti. Ancak Bond rolüne aday olmakta çekingen davranıyor. Variety’de yayınlanan röportajda, beyaz olmayan ilk Bond sorusuna – kendisinin de aday olabileceği hatırlatıldığı halde – “Michael Pena’nın Bond olmasını isterim” diye yanıt vermişti. Pena, Meksika kökenli Amerikalı.

        VE JANE BOND ADAYLARI

        Bond kızlarından apayrı bir bahis… Ama “Siyah Bond” kadar güçlü bir arayış yok kadın 007 konusunda. Özgün bir kadın kahraman karakteri olmayacağı için, Bond’da bir cinsiyet geçişine çok sıcak bakılmıyor. Mesela Daniel Craig’in karısı Rachel Weisz, “Dişi Bond iyi bir fikir değil, kadınların kendi hikayeleri olmalı” diyor. Ancak yine de İngiliz medyasında Jane Bond adayları sayılıp dökülmüyor değil. Gözde adaylardan Charlize Theron, “Bence Idris Elba” diyerek siyah Bond’dan yana tavrını koyuyor. Kate Beckinsale’in yanı sıra şu adaylar öne çıkıyor:

        Gillian Anderson: En güçlü adaylardan biri The X-Files dizisinde FBI ajanı Dana Scully’yi oynayan Gillian Anderson. Yıllarını Amerika’da geçiren İngiliz kökenli bir oyuncu olarak iki aksana da hakim. Yani FBI ajanlığından MI6’ya transfer olabilir. Gözüpek ve karizmatik olduğunu çoktan kanıtlamış durumda.

        Emily Blunt: Son dönemin gözde İngiliz yıldızlarından Emily Blunt hem seksapel hem de öldürme yeteneğine sahip. Bakınız: Yarının Sınırında (The Edge of Tomorrow). Rita Vrataski rolünde, dünyada ondan daha fazla uzaylı öldürmüş başka biri olmadığını gördük. Jane Bond rolü için de biçilmiş kaftan olarak görülüyor.

        Rosamund Pike: Jane Bond rolüne çok yakıştırılıyor. Ajanlığı kıvırdığı biliniyor ama bu aynı zamanda dezavantajı. Çünkü “Die Another Day”de MI6 ajanı Miranda Frost’u oynamıştı. Bond filmlerinde farklı rollerde görünen oyuncular var ama hiçbiri sonradan Bond olmadı!

        KARİZMA, ÖLDÜRME İÇGÜDÜSÜ VE SEKSAPEL... HEPSİ VAR...

        EMILY BLUNT - YARININ SINIRINDA

        ROSAMUND PIKE - TİTANLARIN ÖFKESİ

        GILLIAN ANDERSON - THE X-FILES

        Haberi Hazırlayan: Ayşe Karasu
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ