Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Eğitim Edebiyat Naat Nedir? Edebiyatta Naat Yazarları, Örnekleri ve Şairleri

        Kelime anlamı olarak bir şeyi ya da bir varlığı överek anlatma, o varlığa nitelikler yükleme gibi manalara gelen naat kelimesi, edebiyata tasavvufi bir kavram olarak girmiştir. Edebiyatta Hz. Muhammed’i övmek gayesiyle yazılan şiirlerin ortak adı olan naat ne demek? Naat örnekleri nelerdir? İşte, tüm detaylar…

        Naat Nedir?

        İslamiyet inancının yayılmaya başlaması ile Arap coğrafyasında ortaya çıkmış bir edebi tür olan naat; İslam peygamberi olan Hz. Muhammed’i övme amacıyla yazılan şiirlerin ortak adı olarak tarif edilmektedir. Ağırlıklı olarak şiir formunda yazılsa da düzyazı örneklerine de rastladığımız naatlar da Hz. Muhammed’e karşı duyulan sevgi ve saygı dile getirilmiş; onun sahip olduğu üstün vasıflar övülmüştür.

        REKLAM

        Çoğunlukla kaside şeklinde kaleme alınmış olan naatlar, Hz. Muhammed’in hayatı, hicreti, İslamiyet’i yaymak için giriştiği mücadeleler ve göstermiş olduğu mucizeler övgü dolu sözlerle anlatılır. Tüm bunların aktarılmasının ardından yazar, onun şefaatine sığındığından bahseder ve naat tamamlanır.

        Naat Özellikleri

        Hz. Muhammed’i övmek ve onun üstün niteliklerini belirtmek gayesiyle yazılan naatların öne çıkan özellikleri şu şekildedir:

        • İslamiyet’in yayılmasının ardından bir edebi tür olarak ortaya çıkan naatların ilk örneklerine Arap dünyasında rastlanmaktadır.
        • Ka’b bin Züheyr tarafından yazılan Kasidetü’l-Burde, edebiyat tarihindeki ilk naat örneği olarak kabul edilmektedir.
        • Divan edebiyatında yazılan naatlar ağırlıklı olarak kaside şeklinde yazılmıştır.
        • Mesnevi türünde yazılan eserlerin girişinde de naat bölümü yer almaktadır.
        • Naatlar hem şiir hem de düzyazı şeklinde kaleme alınmıştır.

        Naat Örnekleri

        Türk edebiyatındaki en meşhur naat örneği Fuzuli tarafından yazılan Su Kasidesi isimli eserdir:

        REKLAM

        SU KASİDESİ

        Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su,

        Kim bu denli tutuşan odlare kılmaz çare su.

        Ab-gundur günbed-i devvar rengi bilmezem,

        Ya muhit olmuş gözümden günbed-i devvare su.

        Zevk-i tiğinden aceb yok olsa gönlüm çak çak,

        Kim mürur ilen bırakır rahneler divare su.

        Suya versin bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesin,

        Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gül-zare su.

        Ohşadabilmez gubarını muhharir hattına,

        Hame tek bakmaktan inse gözlerine kare su.

        Arızın yadiyhle nem-nak olsa müjganım nola,

        Zayi olmaz gül temennasiyle vermek hare su.

        Hayret ilen parmağın dişler kim etse istima,

        Parmağından verdiği şiddet günü Ensar’e su.

        Eylemiş her katreden bin bahr-i rahmet mevc-hiz,

        El sunup urgaç vuzu için gül-i ruhsare su.

        Hak-i payine yetem der ömürlerdir muttasil,

        REKLAM

        Başini taştan taşa urup gezer avare su.

        Zerre zerre hak-i der-gahina ister sala nur,

        Dönmez ol der-gahtan ger olsa pare pare su.

        Zikr-i na’tin virdini derman bilir ehl-i hata,

        Eyle kim def’-i humar için içer mey-hare su.

        Ya Habibu’llah ya hayru’l-beşer müştakinim,

        Eyle kim leb-teşneler yanip diler hemvare su.

        Sensin ol bahr-i keramet kim şeb-i Mirac’da,

        Şeb-nem-i feyzin yetirmiş sabit ü seyyare su.

        Bîm-i düzah nar-ı gam salmış dil-i suzanıma,

        Var ümidim ebr-i ihsanın sepe ol nare su.

        Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûli sözleri,

        Ebr-i nisandan dönen tek lü’lü-i şeh-vare su.

        Hab-i gafletten olan bîdâr olanda ruz-ı haşr,

        Hab-ı hasretten dökende dide-i bidare su.

        Umduğum oldur ki Ruz-i Haşr mahrum olmayam,

        Çeşme-i vaslın vere ben teşne-i didare su.

        Gam günü etme dil-i bimardan tiğin diriğ,

        REKLAM

        Hayırdır vermek karanu gecede bimare su.

        İste peykanın gönül hecrinde şevkim sakin et,

        Susuzum bir kez bu sahrada benim’çün ara su.

        Ben lebin müştakiyim zühhad kevser talibi,

        Nitekim meste mey içmek hoş gelir huş-yare su.

        Ravza-i kuyuna her dem durmayıp eyler güzar,

        Aşık olmuş galiba ol serv-i hoş-reftare su.

        Su yolun ol kuydan toprağ olup tutsam gerek,

        Çün rakibimdir dahi ol kuya koyman vare su.

        Dest-busı arzusiyle ger ölsem dostlar,

        Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su.

        İçmek ister bölübülün kanın meger bir reng ile,

        Gül budağının mizacına gire kurtare su.

        Tinet-i pakini ruşen kılmış ehl-i aleme,

        İktida kılmış tarik-i Ahmed-i Muhtar’e su.

        Seyyid-i nev’-i beşer derya-yi dürr-i istifa,

        Kim sepiptir mu’cizatı ateş-i eşrare su

        Kılmak için taze gül-zar-i nübüvvet revnakın,

        REKLAM

        Mu’cizinden eylemiş izhar seng-i hare su.

        Mu’cizi bir bahr-i bi-payan imiş alemde kim,

        Yetmiş andan bin bin ateş-hane-i küffare su.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Haberi Hazırlayan: Kubilay Kos
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ