Olöf Arnalds: ‘İmkânım olsa İstanbul’a yerleşirim’

İzlanda’daki küçük evlerinde kendi kendine şarkılar mırıldanan bir çocukken şimdi dünyanın dört bir yanında sahnelere çıkan bir sanatçı Olöf Arnalds. Gitar çalmadaki yeteneği bir yana vokal yeteneği bir yana... Şarkı sözü yazarlığı konusunda da çok titiz. Arnalds, Blonde Redhead, Björk, Jose Gonzales, The Dirty Projectors gibi isimlerle aynı sahneyi paylaştı. Bugüne kadar 4 albüm çıktı, Innundir Skinni’nin prodüktörlüğünü Sigur Rós üyeleri üstlendi. Ve şimdi tüm albümünden hazırladığı özel bir seçkiyle 9 Kasım’da Salon İKSV’de sahne alacak. Müzisyenle konseri öncesi konuştuk... HT Cumartesi'nden Ece Ulusum'un röportajı...

Şarkı sözleri yazarken doğru kelimeleri aradığınızdan söz etmiştiniz. Hiç uzun süre parçayı tamamlayacak bir kelime aradınız mı?

Bunun size anlatabileceğim tek bir yöntemi yok. Ama gerçekten bazen şarkı sözü yazarken daha fazla vaktimi alıyor, sözcüklerde yoğunlaşıyorum. Ama ortaya çıkan bütünlük beni genelde mutlu ediyor.

Siz söz yazarı olarak kendi parçalarınızda sözlerin müziğin önüne geçtiği gibi bir hisse kapılıyor musunuz?

Öyle düşünmüyorum. Aksine bana göre benim parçalarımda ikisi el ele veriyor. Ben her zaman insanlar ve onları ilgilendiren şeyler hakkında yazdım. Sözler kadar melodi de anlatıyor onları...

Bir hayranınız müziğiniz için “Açık denizde yüzerken denizkızlarının şarkılarına denk gelmek gibi” demişti. Bunları duymak neler hissettiriyor?

O kadar çok mutlu oldum ki! Bu, yani insanların hayal gücünü kullanarak müziğimi tanımlaması onları etkileyebildiğimi gösterir.

Stream’lerdeki aylık dinleyici sayınızı biliyor musunuz? Bu gibi verileri takip eder misiniz?

İşin aslı hiçbir fikrim yok. Baktığımı da hatırlamıyorum. Ama çok şanslı ve mutluyum çünkü çok sadık bir hayran kitlem var.

İstanbul’dan her konser sonrası nasıl bir deneyimle ayrılıyorsunuz?

Aslında her geldiğimde aynı şeyi düşünüyorum, hiç dönmek istemiyorum. Gerçekten İstanbul’u seviyorum. Eğer imkânım olsa İstanbul’a taşınır, hayatıma orada devam ederdim.

Sizin için sahnede olmak neyi ifade ediyor?

İlginç gelebilir ama sahne benim için adeta bir güvenlik bölgesi. Kendimi sahnedeyken o kadar iyi hissediyorum ki... Tamamen müziğe odaklanıyorum, ancak bazen tüm mekân aklımda oluyor ve geçmişiyle geleceğini düşünüyorum.

İstanbul’daki konserinize gelenleri neler bekliyor? Nasıl bir akış hazırladınız?

Hem yeni hem de eski parçalar olacak. Skúli Sverrisson’la ortak projemizle ortaya çıkan müzikle başlayacağım. Bu tür İzlanda’da yavaş müzik ve çok yavaş müzik diye adlandırılır. Gelenler çok güçlü bir deneyim yaşayacak...

Gelecek planlarınız neler?

Yeni albüm için kayıtlara başladım. Şimdiden 5 parça kaydettik bile. Olabildiğince yakın zamanda çıkmasını istiyorum.