Sadece bir içecekten fazlası: İngiltere'de "çay saati" nasıl doğdu?
İngiltere'de saat dördü gösterdiğinde bir şeyler olur. Düşesler, işçiler, krallar ve misafirler aynı gelenekte buluşur: Bir fincan çay eşliğinde kısa bir soluklanma. Ama bu zarif alışkanlık sandığınızdan çok daha geç ortaya çıktı… İşte detaylar!
ABONE OLİngiltere denince akla gelen ilk imgelerden biri, porselen fincanlarda sunulan zarif bir çay saati tablosudur. Dantel örtüler, minik parmak sandviçler, kremalı çörekler ve tabii ki sıcak, demli bir fincan çay... Peki ama bu incelikli gelenek nasıl doğdu? Kim başlattı?
Neden öğleden sonra tam dört sularında çay içiliyor? İngiliz kültürünün bu sembolik öğesi aslında düşündüğünüzden çok daha "yeni" bir alışkanlık. Çay binlerce yıldır içiliyor olabilir, ama “Afternoon Tea” ya da bizim deyimimizle "Beş Çayı", yalnızca son iki yüzyıldır hayatımızda.
Öğleden sonra çayı fikrinin arkasında oldukça basit ama etkili bir sebep yatıyor: Açlık. 19. yüzyıl İngiltere’sinde insanlar genellikle iki öğün yemek yordu: Biri öğle saatlerinde, diğeri ise akşam 20.00 civarında. O dönem Bedford Düşesi Anna, öğle ile akşam yemeği arasında yaşadığı açlığa çözüm bulmak için saat 16.00 civarında odasına hafif bir atıştırmalık ve bir fincan çay istemeye başladı. Bu küçük kaçamak zamanla bir ritüele dönüştü. Düşes yalnız içmektense, dostlarını da bu lezzetli molaya davet etmeye başladı.