Cinsel mutluluğun altın reçetesi

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’nin (CETAD) Türkiye genelinde yaptığı ve 2006 yılında sonuçlarını yayımladığı bir araştırmaya göre; ülkemizde her 3 erkek ve kadından biri, yaşamı boyunca en az bir kez cinsel sağlık ve üreme sağlığı sorunu yaşıyor. Erkeklerde yaşanan cinsel sorunların başında erken boşalma gelirken, vajinismus kadınlarda en dikkat çeken cinsel işlev bozukluğu niteliğini taşıyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Yunus Emre Aydın, cinsel sorunların başlıca nedeninin eğitimsizlik ve bilgisizlik olduğunu söylüyor

GAZETE HABERTÜRK-HT MAGAZİN-CEYDA ERENOĞLU

ÖZGÜRCE YAŞANAMIYOR

“Cinsel bilgi eksikliği, toplumun cinselliğe yaklaşımındaki katı tabular ve yasaklarla birleşince; birçok cinsel soruna yol açıyor. Sünnet ile ilgili yapılan korkutucu şakalar, erkeklerin küçük yaşlardan itibaren cinsel organa yönelik bir korku geliştirmesine neden olabiliyor. Adet görmeyle ilgili olarak, annelerinden çocukluk dönemlerinde gereken bilgiyi alamayan kadınlar da, bu dönemi korkarak karşılıyor. Ergenlik döneminde bedendemeydana gelecek değişimlerin, çocuğa yaşına uygun bir şekilde anlatılması ve doğru bilgilendirme yapılması önemtaşıyor.”

Birçok kişi için, cinselliğin sadece birleşme ve üreme anlamına geldiğini belirten Dr. Aydın, “El ele tutuşmak, sarılmak, öpüşmek, flörtü devamettirmek, bazı jestler yapmak, duyguyu belli etmek gibi davranışlar kısıtlanıyor ya da hiç gösterilmiyor. Başkaları anlayacak diye sevişmede ses çıkarmamak, eve yatılı misafir geldiğinde cinsel ilişkide bulunmamak, cinselliği sadece yatak odasıyla sınırlamak doğal hareketler olarak görülüyor” diye konuşuyor.

GÖREV GİBİ GÖRÜLÜYOR

Cinsel performansın toplumumuzda daha çok erkeğin üzerine bırakılmış durumda olduğunu belirten Dr. Aydın, kadın ve erkek arasındaki farkları şöyle sıralıyor: “Bizim toplumumuzda, cinsellik hakkında bilgili olması beklenen kişi erkektir. Kadının cinsellik konusunda bilgili ve istekli olması, partneri tarafından başka türlü anlaşılır korkusuyla, kontrol altında tutuluyor. Sonuçta, bir tarafın aktif olarak katılamadığı bir cinsellik yaşanıyor. Cinsel yaşam zamanla fakirleşiyor ve zorunluluk haline geliyor. Herkes, partnerinin zevk alması için bunu bir görev olarak gerçekleştirmeye başlayınca, yaşanan cinselliğin tüm sorumluluğunu üzerine alan erkek, sertleşme güçlüğü ve erken boşalma sorunu yaşadığında paniğe kapılıyor.

Kadınlar cinsel ilişki sırasında, en büyük haz kaynağı olarak duygusal yakınlık, yumuşaklık, sevilen biriyle derin duyguların paylaşımı gibi duygusal ifadeleri ön plana çıkarıyor. Erkekler ise ne kadar iyi seviştiklerine ve ne kadar güçlü olduklarına odaklanıyor. Kadınlar yaşadıkları ilişkiyi kaybetme korkusu duyarken, erkekler ise güçlerini kaybetmekten korkuyor.”

Her 3 kadından biri cinsel açıdan isteksiz

Dr. Yunus Emre Aydın, tedavi için başvuran her 3 kadından birinde cinsel istek bozukluğu olduğunu dile getiriyor: “Cinsel isteksizlik, cinsel eylem için arzunun olmaması veya zayıf olması durumunda oluşur. Kişide sevişme isteğinin yanında cinsel hayaller kurmak, cinsel konularla ilgilenmek, erotik uyaranları izlemek gibi bir istek ya hiç yoktur ya da çok seyrektir. Bu kişiler, sevişme ya da mastürbasyon sırasında uyarılma belirtisi vermez. Cinsellikten haz almaz ve çoğu zaman orgazm olmazlar. Cinsel isteksizlik erişkinliğin başından itibaren olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Ergenliğin başından beri olan cinsel isteksizlik, ciddi bir sorundur ve tedavisi zordur.”

Aileniz yerine bir uzmana danışmalısınız

Dr. Yunus Emre Aydın, cinsellik hakkında konuşmanın cinselliğin doğasına zarar vermeyeceğini, aksine büyük katkı sağlayacağını dile getiriyor. Bunun farkına varmanın cinsel problemleri çözmek yolunda atılacak en önemli adım olacağını belirten Dr. Aydın, ekliyor: “Cinsel sorunlar konusunda yardım almak için seçilecek en kötü kişiler aile bireyleridir. Bu; durumun içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açabilir. Profesyonel yardım alındığında ise, vajinismus ve erken boşalma tedavisinde yüzde 90-95 oranında başarı sağlanıyor.

Diğer cinsel işlev bozukluklarında ise, 8 hafta süren terapilerle, başarı şansı yüzde 70’leri buluyor.”

Seks sizi esir eden bir bağımlılık halini alabilir

Seksle ilgili rahatsızlıklar arasında seks bağımlığının da bulunduğu belirten Dr. Yunus Emre Aydın, bu bağımlılığın iç yüzünü şu sözlerle açıklıyor: “Seks bağımlılığının tanımı, kadında cinsel birleşme için aşırı veya patolojik bir istek duyma anlamına gelen ‘nemfomani’, erkekte ise aynı durumun karşılığı olan ‘satiriasis’tir. Seks bağımlılığı; yoğun seks isteği olan, takıntılı ve tutkulu davranışları bulunan kişileri tanımlar. Seks düşüncesi ve isteği, bu kişileri sürekli olarak meşgul eder. Bu durum, işlevselliği bozmasına rağmen engellenemez bir şekilde devam eder. Seks bağımlıları, kötü sonuçlar getireceğini bilmelerine rağmen risk alır. Seks bağımlısı insanlar; teşhircilik, söz veya eylemsel sarkıntılık, telefonla taciz gibi yasal olmayan davranışlarda bulunabilir. Eğer ani ve planlanmamış bir kontrol kaybınız, kötü sonuçlar doğuracağı halde bir davranışı sürdürme gibi bir özelliğiniz ve bütün gün cinsellikle ilgili takıntı ya da zihinsel meşguliyet durumunuz varsa; siz de seks bağımlısı olabilirsiniz. Bu durumu yaşayan kişinin organik bir rahatsızlığının olup olmadığı araştırılmalıdır. Tedavisi uzun ve zahmetlidir. İlaç almak ve aileyle işbirliğine gitmek gerekli olabilir.”