Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Tıpta Yenilikler Kök hücreyi ''Nobel'' umutlandırdı

        Nobel Tıp Ödülü'nün kök hücre çalışması yapan iki bilim insanına verilmesi, bu alanda araştırma yürüten bilim insanlarını umutlandırdı.

        Bilim insanları, ilerde kök hücre tedavisiyle birçok hastalıkta tam iyileşmenin mümkün olacağına inanıyor.

        Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, Nobel Tıp Ödülü alan İngiltere'den John B. Gurdon ile Japonya'dan Shinya Yamanaka'nın kök hücre çalışmalarının tıp dünyasında çığır açtığını söyledi.

        Gurdon'ın bazı hücrelerin birden fazla kök hücreye, Yamanaka'nın ise normal bir hücrenin olgunlaşmamış bir hücreye dönüşebileceğini keşfettiğini belirten İlhan, 2000'li yılların başında embriyonik kök hücrelerin her türlü kök hücreye dönüşebileceğinin saptandığını anlattı. Fakat bazı hastalarda denenen bu hücrelerin olumsuz sonuçlar ortaya çıkardığını ifade eden İlhan, ABD'de Bush yönetiminin 2005'de embriyonik kök hücre çalışmalarının bir süre askıya alınmasını kararlaştırdığını hatırlattı.

        Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı'nın bu doğrultuda karar alarak embriyonik kök hücre çalışmalarını, kök hücre araştırma yönetmeliği çıkıncaya kadar ertelediğini belirten İlhan, Nobel Tıp Ödülü alan Yamanaka'nın normal bir hücreden embriyon hücresi elde ederek bu alandaki açığı kapattığını ifade etti.

        İlhan, çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

        ''Burada yapılan işlem, hücrenin çekirdeğinin içine dışardan genetik materyaller eklenerek olgunlaşmamış, ancak başka hücrelere dönüşebilecek hücreler elde edilmesidir. Bu çalışmanın ardından, kendi çocuğu da tip-1 diyabet olan Harward Üniversitesi'nden Dr. Dougles Melton, Yamanaka'nın elde ettiği, IPS denilen (Yönlendirilmiş kök hücre) olgunlaşmamış kök hücreyi daha da ileriye götürdü. Melton, bu kök hücreyi değişik işlemlerden geçirerek harabiyeti diyabete neden olan, pankreastan insülin salgılatan beta hücresi elde etti. Bu da bize IPS'ler ile değişik organlara ait hücreler elde edileceğini ve yeni ilaç keşfi yapılabileceğini gösterdi.''

        TÜRKİYE'DEKİ DURUM

        Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı'nın kök hücre araştırma komisyonu kurarak bilim insanlarının bu alanda araştırma yapmasına imkan tanıdığını belirten İlhan, kalp-damar, diyabet, karaciğer, ince bağırsak ve kıkırdakla ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.

        Prof. Dr. İlhan, özellikle ''mezenkimal kök hücre'' denilen, kemik iliği ve kordon kanından elde edilen, bağışıklık sistemini kontrol eden kök hücrelerin, kemik iliği nakli sonrası ortaya çıkan ''Graft Versus Host'' (GHH) hastalığının tedavisinde kullanılmasına imkan tanındığını dile getirdi.

        İlhan, ''GHH, kemik iliği nakli sonrası vericinin hücrelerinin hastanın karaciğer, bağırsak ve cildinde reaksiyona girmesiyle oluşan, hayati önemi sahip bir hastalıktır. Her hasta için ayrı başvuru yapılması kaydıyla devlet mezenkimal kök hücre tedavisini karşılıyor'' dedi.

        Bütün bu gelişmelerin, gelecekte kök hücre nakillerini umut haline getirdiğini vurgulayan İlhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

        ''Sonuç olarak hücresel tedavi birçok hastalıkta 'gelecektir' diyebiliriz. Organ yetmezliğinde, hormon eksikliğinde, kanserde, estetikte ya da bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklarda kök hücre tedavisi ilerde tam kür, yani tamamen iyileşme olanağı sağlayabilir.''

        BİREYSELLEŞMİŞ TEDAVİ

        Dünyada artık ''bireyselleşmiş tedavi'' kavramının ön plana çıktığını dile getiren İlhan, ''Doğru hastada, doğru zamanda, doğru tedavi artık ön planda. Birçok ülke artık sağlık harcamalarını karşılamakta zorlanıyor. ABD'de ortaya atılan 'biyoekonomi' kavramı da zaten bu soruna yeni bir yaklaşım getiriyor'' diye konuştu.

        Prof. Dr. İlhan, biyoekonomi ile birçok hastalıkta hücresel tedavi, aşı, monoklonal antikorla tedavi gibi yeni yaklaşımların benimsendiğini söyledi.

        NOBEL ÖDÜLLERİ

        Nobel Tıp Ödülü'ne layık görülen İngiliz bilim insanı John Gurdon, 1962'de yetişkin kurbağanın bir hücresindeki DNA'nın, hücreyi her türlü hücreye dönüştürmek için gerekli bilgiye sahip olduğunu keşfetmişti.

        Aynı ödülü paylaşan Japon bilim insanı Shinya Yamanaka (50) ise 2006'da farelerin yetişkin hücrelerinin yeniden programlanabileceğini bulmuştu.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ