Serdar Ali Çelikler: Gerçekten yazık oldu

Galatasaray, Brugge karşısına futbolun kendisini bıraktığı Selçuk İnan dahil 12 ideal futbolcuyla çıkabildi. Emre Mor futbolu bilmediği için saymıyor, genç kardeşlerimizi de ayırıyorum.

Stoper sakatlansa alternatif yok, santrafor oynamayı bilen tek isim olan Adem dışında alternatif yok. Bu şartlar altında üstelik mutlak kazanılması gereken bir maçta oyuna dengede başladılar. İlk atakta da Ömer Bayram klasik bek-stoper arası koşusunu yapıp iyi bir top kesti içeri ve Adem Büyük hayatında ilk defa kendini yere atmadı-ayakta kaldı ve dönüp golü attı. Bu gol, G.Saray'ın'gol atamadan Avrupa'dan elenme' anksiyetesini bitirdi.

Real Madrid'e deplasmanda 2 gol atmış, Paris'te Saint Germain'e karşı da 1-0 gerideyken penaltı kazanıp kaçırmış bir takım olan Brugge aslen bir kontra takımı. Adem'in golü Brugge'u oyun klasiğinin dışına itti. Bekleyip çıkmak yerine oynamak ve üretmek zorundaydılar. G.Saray buna müsade etmedi. Aslanlar gibi çarpıştılar ve sahaya koyabilecekleri tek şey olan mücadele gücünün tamamını verdiler. 2. devreyi doğru oynamak lazımdı ve henüz devre başında Muslera'nın çıkardığı toptan sonra mücadele gücünü 2 misli artırdılar.

Adem Büyük hayatının maçını oynadı.. Top tuttu, takımını nefeslendirdi. Yorulup çıkana kadar Ömer Bayram sezonun oyuncusu olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu devrede, ilk yarı ortada pek gözükmeyen Belhanda ve Seri de top tutma ve pas yapabilme adına katkı verdiler. Marcao-Donk ikilisi ile Yuto-Mariano bekleri de defansif görevlerini gayet başarılı yaptılar. Ama maçın adamı inanılmaz oynayan Lemina'ydı. Olağanüstüydü.. Kariyerinin muhtemelen son 2-3 yılının en iyi maçını oynamıştır. Taraftar mükemmeldi. Takımla beraber mücadele ettiler. Oyuncuların bu insanüstü gayretinde onların da enerji payı olduğunu söylemeliyiz.

Selçuk, Ömer'in yorulmasında mecburen oyuna girdi ve Selçuk girdi diye aslen Brugge daha fazla pozisyona girmedi. Değişen pek bir şey olmadı aslında. Ama Brugge'un etkisi 75'de oyuna giren Okereke'nin savunmayı zorlaması ile arttı. Neden ve ne için oyuna alındığını anlamadığım Emre Mor değişikliği ise akan oyunda yine bir şey değiştirmedi. Mor, bir faul yaptırdı o kadar. Her şey iyi giderken rakipteki tek 'farklı' oyuncu olan Diatta'nın şutunda top 'çıkmaz yer'e gidince "gerçekten çok yazık oldu" dedim.

Eldeki şartlar itibariyle, oyuncu değişikliği bile yapılamayacak durumdayken maçı 92. dakikaya kadar çok net 1 pozisyon verdiğiniz (Okereke'nin dışarı attığı top) maçı bitirecekken yenilen gol gerçekten şanssızlık. Teknik adamın yapabileceği pek bir şey yok. Sadece "Acaba Selçuk dışında hiç oyuncu değişikliği yapmasa mıydı" diye sorabiliriz. Herhangi bir oyuncu için de "Mücadele etmedi" denilemeyecek bir akşamdı. G.Saraylılar adına pozitif açıdan bakarsak, "Sezonun en iyi mücadele ettiğimiz, en akılcı oynadığımız maçıydı" denilicek bir 90 dakikaydı. Yazık oldu..