Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya SON DAKİKA: Doğu Akdeniz'de gerilim! Alman askerleri Türk gemisine çıktı ve...
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Pazar günü, Doğu Akdeniz'de Libya'nın Bingazi kentinin 200 kilometre kuzeyinde bir Türk kargo gemisinin Alman donanması tarafından durdurularak aranmak istendiği iddia edildi.

        LİBYA'NIN 200 KİLOMETRE KUZEYİNDE DURDURDU

        Der Spiegel'de yer alan habere göre, Avrupa Birliği'nin Libya'ya silah sevkiyatını engellemeyi hedefleyen misyonu Irini'de görevli Yunan bir komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen Hamburg isimli Alman fırkateyni Rosaline A isimli Türk kargo gemisini Libya'nın 200 kilometre kuzeyinde durdurdu.

         İrini Operasyonu Komuta Merkezi: "Gemide bir şey bulamadık!"
        İrini Operasyonu Komuta Merkezi: "Gemide bir şey bulamadık!" Haberi Görüntüle

        Akşamüstü saatlerinde gerçekleşen olayda, Alman askerlerinin arama yapmak üzere gemiye çıktıkları ifade edildi.

        Ankara olayla ilgili devreye girerek, AB'ye arama işleminin onaylanmayacağını bildirerek tepki gösterdi. Spiegel'in haberinde Türkiye'nin notası üzerine, Alman askerlerinin arama yapmadan gemiden indikleri ifade edildi.

        REKLAM

        ALMANYA SAVUNMA BAKANLIĞI SÖZCÜSÜNDEN AÇIKLAMA

        Almanya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Christian Thiels, geminin Libya'ya uygulanan silah ambargosunu delme şüphesiyle durdurulduğunu söyledi.

        Sözcü Thiels, “Aramanın yapılabilmesi için geminin bandırasını taşıdığı ülkenin onayının gerekiyor, ancak dört saat boyunca ülkeden itiraz gelmemesi durumunda bu onay olarak kabul ediliyor. Türkiye bu süre içerisinde itiraz etmedi, bu nedenle arama başlatıldı” ifadelerini kullandı.

        Türkiye'nin aramanın başlamasından sonra itiraz etmesi üzerine aramanın durdurulduğunu ifade eden Thiels, yapılan aramada ise gemide yasak malzeme tespit edilmediğini belirtti.

        GEMİYE ÇIKMAK İÇİN İZİN GEREKİYOR

        Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekiyor. AA'nın haberine göre, Türkiye'den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni'nin personeli gemiye helikopterden iniş yaptı.

        Personelin helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni'nin "ROSELINA-A" gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi.

        AA: GEMİDE ARAMA YAPILDI

        Anadolu Ajansı'nın haberine göre geminin süratini düşüren ve yolundan engelleyen askerler, Türkiye'den izin almadan yapılanın hukuki olmadığı yönündeki ikazlara uymayarak tüm konteynerleri de açarak aradı.

        Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, yiyecek, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler, daha sonra gemiden ayrıldı.

        REKLAM

        TÜRKİYE GİRİŞİMLERDE BULUNACAK

        Gemi, Misrata Limanı'na doğru seyrine devam ederken Türkiye'nin konuyla ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağı öğrenildi.

        Güvenlik kaynakları da konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İrini Harekatı unsurlarının bayrak devletinin rızası olmadan gemiye çıkmasını "hukuka aykırı bir davranış" olarak nitelendirdi.

        Yaşanan skandal nedeniyle geminin saatlerce Akdeniz'de ağır deniz şartlarına maruz bırakıldığını belirten kaynaklar, olay nedeniyle "açık denizlerin serbestisi" ilkesinin de açık olarak ihlal edildiğini vurguladı.

        TARTIŞMALI HAREKAT: İRİNİ

        İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.

        2292 No'lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.

        Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.

        Avrupa Birliği'nin yönettiği İrini Operasyonu daha önce de Ankara ile Brüksel arasındaki iplerin gerilmesine neden olmuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamalarda, İrini Operasyonu'nun Libya'nın kuzeyini abluka altına almayı hedeflediğini ancak BAE ve Mısır'dan Hafter güçlerine tedarik edilen silahlarla ilgili hiçbir çalışmanın yapılmadığını söylemiş ve bunun taraflı bir yaklaşım olduğunu savunmuştu.

        "HUKUKİ VE DİPLOMATİK KARŞILIĞI OLUR"

        Marmara Üniversitesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selami Kuran, Habertürk TV'ye yaptığı değerlendirmede yapılan aramanın açık denizde olduğunu belirterek, bu konuda iki temel uluslararası kaynak olduğunu hatırlattı: "1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi ve 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi. Ortak hüküm, açık denizlerde seyreden bir sivil gemiye bayrak devleti dışında başka üçüncü bir devletin müdahale edememesini ve gemiyi seyrüseferinden alıkoyamamasını öngörüyor. Köle ticareti, deniz haydutluğu, izinsiz yayın gibi istisnalar söz konusu. Geminin uyruksuz olması durumunda da arama maksatlı girilebileceği öngörülüyor. Somut olayda Türk bayrağını taşıyan bir gemi söz konusu. Bütün yetki Türkiye'nindir. Bu istisnalardan hiçbiri söz konusu değilse uluslararası sözleşmelere göre hukuka aykırı bir arama yapılmıştır. Hem hukuki hem diplomatik hem de siyasi sonuçları olacaktır."

        Kuran, Türkiye'nin hem Almanya'ya hem de Yunanistan'a resmi nota verebileceğini, BM Güvenlik Konseyi nezdinde de girişimde bulunabileceğini söyledi.

        "TÜRKİYE ALEYHİNE DELİL ARANIYOR"

        Habertürk TV'ye konuşan Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, olayla ilgili şunları söyledi:

        "Bayrak devletine bildirilmesi gerekir. Acil durumlar için bile 4 saat süre vardır, bayrak devletinden yanıt beklenir.

        Hem emreden de hem de uygulayan da çok ciddi sıkıntı vardır. Emri veren de uygulayan da suçludur. Her ikisine de çok ciddi biçimde hem diplomatik hem uluslararası yargı yönünde mutlaka ceza davaları açılması lazım.

        Burada iki husus var. Bir kanuna aykırı, bir de İrini Harekatı'nın böyle bir yetkisi yok. İrini Harekatı kendisine durumdan vazife çıkarıyor."

        Burada Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarına çok ciddi bir saldırı var. Bu çok tehlikeli bir durumdur. 10 Aralık'ta yapılacak liderler zirvesinde kullanmak üzere bu gemide bir şey bulmak istediler. Yaptırıma meşru bir kılıf aradılar.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ