Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik Son dakika: Bakan Akar'dan SAMP-T projesi ve F-16 mesajları
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye-Fransa-İtalya arasındaki ortak SAMP-T füze projesine ilişkin "Olumlu gelişmeler bekliyoruz" derken, F-16 görüşmeleri içinse, "Biz yeni F-16'ları alırsak kendi Milli Muharip Uçağımız üretilene kadar Hava Kuvvetlerimiz ciddi şekilde rahatlayacak" dedi. Akar sınır güvenliği hakkında da "Sahte videolarla dezenformasyon yapılıyor, farklı algılar oluşturulmak isteniyor. Hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor" diye konuştu

        Milli Savunma Bakanı Akar Habertürk'de Mehmet Akif Ersoy'a gündemi değerlendirdi.

        "GÜVENLİK ORTAMI YENİDEN ŞEKİLLENİYOR"

        "Millî Savunma Bakanlığı 2018'den itibaren yeni yapısı, işlevleri ve yaşadığı oluşumla artık bir noktaya geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri, görevlerini aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayan sıralı sivil ve asker komutan ve amirlerinin emir ve komutasında yerine getiriyor. Güvenlik, terörle mücadele, bölge ve dünya barışına katkı olmak üzere ordu işini, yapması gerekeni yapıyor. Ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyonla işimizi yapmaya devam ediyoruz.

        REKLAM

        Dünyada ve bölgede önemli gelişmeler, değişmeler oluyor. Güvenlik ortamı yeniden şekilleniyor; aktörler, roller değişiyor. Bütün bunlardan tabii Türkiye de etkileniyor, etkilenmemesi mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası ortamda özne hâline geldi. Etki ve ilgi alanımız genişledi. Silahlı Kuvvetler olarak biz de etkileniyoruz. Gelinen nokta sorumluluklarımızı da artırdı.

        TERÖRLE MÜCADELE

        21 Mart 2013 tarihi size neyi hatırlatıyor? Çözüm Süreci. 2013-2015 arasında devlet tüm olanakları tanıdı. Fakat sonrasında terör saldırıları başladı. Bunun üzerine 24 Temmuz 2015'te büyük çaplı bir hava harekâtı yapıldı. Bu süreçte TSK boş durmadı. Irak'ın kuzeyinde, yurt içinde ne kadar hedef var, bunlar çalışıldı, bunların tespiti ve analizi yapıldı. 48 saat süreli hava operasyonu gerçekleştirildi. Sonrasında teröristlerin “girilemez” dediği İkiyaka Dağları temizlendi. Burası temizlenince Mehmetçik ile dağda baş edemeyeceğini gören teröristler olayı il ve ilçelere kaydırdı. Daha sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi ile yaşanan sıkıntılar olmasına rağmen 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Harekâtı yapıldı. DEAŞ'a karşı operasyonu ABD'lilerle yapacaktık, son anda katılmadılar, biz buna rağmen kendimiz yaptık. En radikal DEAŞ mensubu 4 bin terörist etkisiz hâle getirildi. DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ordu TSK. Arkasından Zeytin Dalı, arkasından Barış Pınarı, arkasından Bahar Kalkanı. Bunların hepsi Cumhurbaşkanımızın direktifi ve millî irade ile yapıldı. Daha sonra ise Irak'ın kuzeyinde Pençe Serisi operasyonlar başladı. Komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenlik haklarına saygılı şekilde mücadelemize devam ediyoruz. Gerek Erbil'deki bölgesel gerekse Bağdat'taki merkezi yönetim ile ilişkilerimiz olumlu ve yapıcı. Faaliyetlerimizi bu doğrultuda sürdürüyoruz.

        REKLAM

        Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle terörle mücadelede yeni bir konsepti hayata geçirdik, o da “teröristi yerinde, kaynağında etkisiz hâle getirmek.” Bu istikamette çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz.

        PENÇE-KİLİT: 73 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

        Pençe-Kilit Operasyonu'nda 73 terörist etkisiz hâle getirildi ancak rakamın çok daha fazla olduğunu değerlendiriyoruz. Bunlar hem istihbarat raporlarında hem de yapılan çalışmalarda ortaya çıkıyor. Terör örgütü kayıplarını saklamaya çalışıyor. Operasyonda 10 şehidimiz var. Toplam 538 mayın ve el yapımı patlayıcı ile 77 sığınak ve 25 mağara temizlendi. Teröristler Zap bölgesine iyice yerleşmişlerdi. Oraya giremeyeceğimizi zannettiler. Hedefleri, kara ve hava ateş destek vasıtalarımızla vurmaya devam ediyoruz. Terörist nerede ise hedefimiz orasıdır. İnşallah kilidi vuracağız. Terör örgütünde büyük bir çöküş, iz, emare ve alametleri var. Teröristlerin teslim olmaktan başka çareleri yok. Teröristler için artık hiçbir yer güvenli değil. Onları adım adım takip ediyoruz. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. 24 Temmuz 2015'ten itibaren 34 bin 423, bu yılın başından itibaren ise 1.155 terörist etkisiz hâle getirildi.

        REKLAM

        Terör örgütünde ciddi bir çöküş var ama en son terörist etkisiz hâle gelmeden terör bitti diyemeyiz. Bunu destekleyenlerin bu işlerden vazgeçip PKK bir araç ise, bunlarla bir yere varamayacaklarını anlamaları lazım. Terör örgütü arazide sıkışınca sözde talimatlar veriyor, akılları sıra farklı hedeflere yöneliyorlar. Geçmişte Çukur olayları bir benzeri. Çukura niye girdiler? İkiyakalar'da Mehmetçik ile baş edemeyince il ve ilçelerde açtıkları çukurlardan medet umdular. Çukur operasyonlarında bizim oraya gireceğimizi tahmin edemediler ve kazdıkları çukurlara gömüldüler. Suriye’nin kuzeyinde de aynı şeyler oldu. Biz “kazdıkları çukurlara gömdük.” deyince dış basında “Cumhurbaşkanı ve Millî Savunma Bakanı Kürtleri çukurlara gömeceğiz!” dedi diye haberler çıktı. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok, olmadı ve olamaz. Yıllarca aynı ekmeği paylaşmışız. Kız almış, vermişiz. Şehitliklerde yan yana yatıyoruz. 85 milyonun gücü buradan geliyor. Böyle bir şey söz konusu olamaz ama böyle konuları bazı fitne fesat yuvaları bunları ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze koyuyorlar.

        "YENİ ASKERLİK SİSTEMİ BİR REFORM"

        Bunun yanı sıra tatbikatlarımız da yoğun şekilde sürüyor. Cumhuriyet tarihimizin en geniş kapsamlı ve büyük çaplı tatbikatları yapılıyor. Bunlar devam edecek. Bunların yanı sıra hayata geçirdiğimiz yeni askerlik sistemi gibi idari faaliyetlerimiz de var. Yeni Askerlik Kanunu 100 yıllık bir kanunun değiştirilmesi ile gerçekleştirilen bir reform. Bu kanun ile tüm modern ordularda ve bizim tarihimizde de olan erlikten generalliğe kadar gidebilme imkânı getirildi. Askerliği ikinci 6 aya uzatma seçeneği ve bu sürede harçlık ödenmesi (en az asgari ücret) maddesi getirildi. Bu kapsamda bedelli konusunda da önemli çalışma yaptık. Belirsizliği ortadan kaldırdık. Artık sürekli bedelli var. Ücret konusundaki belirsizliği de ücreti 6 asteğmen maaşına sabitleyerek ortadan kaldırdık.

        SINIR GÜVENLİĞİ

        Düzensiz göçmen/terörist geçişi ile kaçakçılığın engellenmesi için sınır güvenliğinde aldığımız tedbirler ile caydırma, görme, bulma ve engelleme vazifelerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz.

        REKLAM

        Modüler duvar ve hendeklerle caydırıyor, insansız hava araçlarımızın da dâhil olduğu keşif ve gözetleme faaliyetlerimiz ile görüyor, hudutlarda birliklerimizin kademelenmesi ile buluyor ve engelliyoruz. Burada ciddi bir operasyon, emek ve çalışma söz konusu.

        Bilgi sahibi olmadan kanaat belirtmek doğru değil, entelektüel ahlaka da uygun olmuyor. Bu kadar açıklama yapılıyor, izahatta bulunuluyor. Ama yalan haberler, sahte videolarla dezenformasyon yapılıyor, farklı algılar oluşturulmak isteniyor. Bunlar belli zamanlarda periyodik olarak yapılıyor. Bunların kaynağı içeriden ve dışarıdan, karışık. Amaçları Türkiye'nin dengesini, Silahlı Kuvvetlerin insicamını bozmak, terörle mücadeleyi akamete uğratmak. Bu yapılan dezenformasyon ile Türkiye'de dolaşan tüm yabancıların kaçak olduğu, sınırlarda bir engelleme olmadığı algısını yaymak istiyorlar. “Sınırlar kevgire döndü!” diyorlar... Hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor. Bu büyük ve gelişmiş imkânların sağlanmasından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında milletimize, devletimize şükranlarımızı sunuyoruz.

        REKLAM

        Personel, araç gereç sayısı, taktik, teknik takviyelerle hudutlarımız Cumhuriyet tarihimizin en yoğun tedbirleri ile 2 bin 949 kilometre kara hududumuz en yoğun şekilde korunuyor. 1 Ocak 2022'den itibaren hudutlarımızda 2 bin 87 kişi yakalandı. Engellenenlerin sayısı ise 133 bin 471 oldu. Yakalananların 197'si terörist. Hudutların korunmasını millî bir mesele olarak görüyoruz. Bunun polemik konusu yapılmaması lazım. Sadece hudut değil, savunma ve güvenlik millî bir konudur ve bunun günlük politikanın dışında tutulmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Mehmetçik 8,5 metre karda eksi 32 derecelere varan hava şartlarında görevini yapıyor. Mehmetçiğin emeğine saygıdan başka bir şey istemiyoruz.

        SURİYE'DEKİ SON DURUM

        Geçen gün sığınmacılara ilişkin “Bakan 9 milyon rakamını verdi” denildi. Biz 5 milyon Suriye'de, 4 milyon Türkiye'de dedik. Türkiye’de daha önce 4 milyon civarında Suriyeli vardı. Son zamanlardaki dönüşlerle birlikte 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli, Türkiye’de bulunmaktadır. Sığınmacıların BM kriterlerine uygun güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşleri için gerekli şartların oluşmasına yönelik her türlü çaba da ülkemiz tarafından gösterilmektedir. Biz tarihimize, geçmişimize, atalarımıza yaraşır bir şekilde yapılması gerekenleri yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bizim yaptığımızı kimse yapamadı.

        Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru parçalandı. Biz oraya müdahale etmeseydik, terör oluşumlarını es geçseydik şu anda çok ama çok farklı problemlerle uğraşıyor olacaktık. Bunun kıymetinin, öneminin bilinmesi lazım. PKK eşittir YPG. Bunu herkese söylüyoruz. “PKK ile YPG ayrıdır” demek bizim aklımıza hakarettir. TIR'larla, uçaklarla tonlarca yardım gidiyor ve bunları yaptıktan sonra “müttefiklik” diyorsunuz. Kendinizi kandırıyorsunuz. 10 sene oldu oradaki bataklığa saplandılar. Büyük dağın büyük kışı olur, büyük yanlış yapıyorlar. Suriye'nin kuzeyinde normalleşmeye yönelik ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyor. Asla geri adım atmak yok. En ufak tacize misliyle mukabelede bulunuyoruz. Önceden belirlenen hedefleri ateş altına alarak gerekeni yapıyoruz.

        REKLAM

        YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER

        Yunanistan ile olan ilişkilerimizde uluslararası hukuka saygılıyız ve daima iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Mevcut sorunlarımızın barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini arzu ediyoruz. Bu kapsamda İstişari, Ayrıştırma Usulleri ve Güven Artırıcı Önlemler başlıklarındaki görüşmeler var. Üç kanaldan bunu yapalım diyoruz. Fakat ilerlemiyor. Yunanistan ile yaşanan sorunlarda biz milyon kere haklıyız. Ne tarihte ne günümüzde dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke yok. Lozan Anlaşması’na aykırı olarak 16 ada silahlandırıldı. Yunanistan provokatif eylem ve söylemlerine devam ediyor. Belli dönemlerde artırıyor.

        Yunanistan'ın Ege'de düzensiz göçmenlere yönelik insanlık dışı davranışları ortada. Bunu Dünya ve AB görmemekte ısrar etti. Fakat FRONTEX işi ortaya çıktı. Yunanistan suçüstü yakalandı. AB normal yapması gerekenin onda birini yapsa Yunanistan'ın bütün insanlık dışı davranışlar daha açık görünürdü. Yunanistan, dikkatleri başka yöne çekmek ve FRONTEX olayını karartmak için suni gündemler üretmektedir. Yunanistan Tiger Meet’in de yer aldığı bazı uluslararası tatbikatları da bu amaçla kullanmaktadır. Tiger Meet Tatbikatı sırasında FIR, Gayri Askerî Statüdeki Adalar ve personel kurtarma sahalarındaki bazı konuları bencilce istismar etmeye çalışarak tatbikat senaryosuna girdiler. Uyardık, “bunları çıkarın” dedik. Uyarılarımıza rağmen tavırlarında ısrarcı olmaları ve tatbikatı Türkiye’nin hak, alaka ve menfaatlerine karşı kullanma gayreti nedeniyle Hava Kuvvetlerimizi tatbikattan çektik. Bunlar çıkıp “Biz tatbikattan çıkardık” dediler. Öyle bir şey söz konusu değil, biz çekildik.

        REKLAM

        Yunanistan'ın ihlallerine karşı misli ile mukabelede bulunuyoruz. Biz konuşalım, görüşelim, sorunları diyalogla çözelim diyoruz ama hiçbir oldubittiye de izin vermeyeceğimizi, ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını çiğnetmeyeceğimizi her zaman vurguluyoruz. Bunu yapmakta da azimli, kararlı ve muktediriz. Yunanistan ile olan ilişkilerimizde uluslararası hukuka saygılıyız ve daima iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Mevcut sorunlarımızın barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini arzu ediyoruz. Bu silahlanma gayreti ile Yunanistan ciddi bir maliyetin altına giriyor. Ekonomik durumları zaten malum. Bu şartlar altında bu tür abartılı bir silahlanma gayretinin getireceği mali külfetin, zararının komşu Yunanistan halkına olacağını görmek lazım. Bunu Türkiye için yapıyorlarsa az, savunma için yapıyorlarsa fazla. Biz uzattığımız dostluk elini tutun diyoruz ama haklı olduğumuzu bildikleri için masaya gelmiyor, kaçıyorlar. Türkiye'nin dostluğu önemli. Biz barış için daima bir adım önde olacağız. Türkiye hem bölgede hem dünyada barış ve istikrarın teminatı, kimse için tehdit değil aksine ülkemiz güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik. Kıbrıs'ta anlaşmalar kapsamında garantörlük haklarımız var. Diğer garantör ülkeler ne yaparlar onlar kendileri bilir ama biz bu konuda rehavete kapılmıyoruz. Sorumluluklarımızda değişiklik yok, biz 1974'te nerede duruyorsak yine aynı yerde duruyoruz. Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu koruyacağız. Kıbrıslı kardeşlerimizin de bilgili, bilinçli şekilde Türkiye ile koordineli hareketi çok önemli.

        RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

        Rusya Ukrayna’ya saldırısı sonrasında Cumhurbaşkanımızın, Dışişleri Bakanımızın, bizim yaptıklarımız ortada; Türkiye'nin tutumu, davranışı, önemi dünyadan takdir görüyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda bir aktör konumunda. Bir devlet olarak ortadayız, bunun desteklenmesi, takdiri önemli. Oradaki insanlarımızın tahliyesi önemli. İnsani durumun daha da kötüleşmemesi için bize düşen insani görevi yapalım dedik. Bugüne kadar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan Ukrayna’da bulunan A400M uçaklarımız ile ticari gemilerimizin de Türkiye’ye bir an önce emniyetle intikalleri için koordinasyonumuzu ilgili makamlarla sürdürüyoruz. Bu faaliyetlerden sorumlu Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları, karargâhları ve her seviyede muhataplarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz.

        Serbest kalan mayınlarla ilgili çeşitli sayılar ortaya atıldı. Bunlara ihtiyatlı yaklaşmak gerekiyor. Şu ana kadar üç mayın emniyetli bir şekilde imha edildi. Mayın avlama gemilerimiz, helikopterlerimiz, İHA’larımız, deniz karakol uçaklarımız ve SAS timlerimiz teyakkuz hâlinde. Şu anda İstanbul Boğazı’nı yakından gözetliyoruz, giriş çıkışı kontrol edip herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için ilave tedbir aldık, tespit radarları koyduk. Şu anda deniz trafiği ile ilgili bir sıkıntının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

        REKLAM

        MONTRÖ ANLAŞMASI

        Rusya Ukrayna’ya saldırdıktan sonra biz Montrö çerçevesinde Boğaz’dan herhangi bir şekilde savaş gemisi geçişi olmamasını tüm taraflara ilettik. Şu ana kadar da Boğaz’dan herhangi bir şekilde geçiş olmadı. Dolayısıyla bölgede barışın ve istikrarın korunması bakımından tüm tarafların Montrö’ye uymasını açık ve net şekilde talep ettik. İlgili ülkelerin de bunlara uyduklarını gördük. Bölgesel sahiplik ilkesinin kullanılması lazım. Karadeniz’de barışın, sükûnun, istikrarın sağlanması bakımından ilkeli şekilde davranmaya devam ediyoruz. Karadeniz'in stratejik rekabet alanına dönüşmesini istemiyoruz.

        SAMP-T FÜZELERİ VE F16 MODERNİZASYONU

        Türkiye, Fransa ve İtalya arasındaki ortak SAMP-T füze projesine ilişkin de Sayın Cumhurbaşkanımız konuya ilişkin Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İtalya Başbakanı Draghi ile biz de iki ülkenin savunma bakanları ile görüştük. Bununla ilgili üçlü bir görüşme yapılması gerekiyor. Fransa'daki seçim süreci tamamlandı. Bu konuda önümüzdeki günlerde olumlu gelişmeler olacağını değerlendiriyoruz.

        ABD'den F-16 tedariki ve modernizasyonu konusu. Yabancı Askerî Satışlar kapsamında süreci başlattık. Buna uygun olarak süreç devam ediyor. Konuya ilişkin Kongre’den gelen bir soruya ABD Dışişleri Bakanlığı bir mektupla yanıt verdi. Bizim basınımızda da yer alan mektup konusu bu. Söz konusu mektupta bazı olumlu unsurlar olmakla beraber ihtiyatlı olmak lazım. Bu uzun bir süreç, temennimiz bunun olumlu sonuçlanması. F-16 konusunun olumlu sonuçlanması mümkün mü? Mümkün. Muhtemel mi? Muhtemel. Ama kesin mi? Değil. Biz süreci yakından takip ediyoruz. Biz yeni F-16'ları alırsak kendi Milli Muharip Uçağımız üretilene kadar Hava Kuvvetlerimiz ciddi şekilde rahatlayacak.

        SAVUNMA SANAYİ

        Savunma Sanayisinde “cin şişeden çıktı.” Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, desteği ve teşvikiyle savunma sanayisinde yerlilik ve millîlik oranının yüzde 80’lere yükseldiği bu dönemde; Türk Silahlı Kuvvetleri olarak insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve mühimmattan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemler yerli ve millî olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.

        Büyük bir fedakârlıkla kahramanca görevlerini yerine getiren personelimizin özlük haklarının iyileştirilmesine de büyük önem veriyoruz. Bu konuda yapılması gereken çalışmaları büyük bir hassasiyetle yapıyor, takip ediyoruz."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ