Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel Son dakika: Diyarbakır'daki evlat nöbeti 1000'inci gününde!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        1000'inci gününe girilen eylemde şu ana kadar 35 aile, çocuğuna kavuştu. 301 ailenin sürdürdüğü eylemin 1000'inci gününde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Ali İhsan Su, birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri HDP önüne gelerek ailelere desteklerini iletti.

        Kurulan platformda bazı anne ve babalar konuşma yaparak, evlatlarına kavuşana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

        Evlatlarının peşini bırakmayacaklarını belirten aileler, 1000 gün değil 20 bin gün dahi geçse bu eylemde kararlı olduklarını ifade etti. Ailelerin 1000 gündür verdiği mücadele sinevizyon gösterisi ile anlatıldı. Aileler, desteğe gelen yaklaşık 10 bin kişiyle beraber bir yürüyüş gerçekleştirerek, HDP ve terör örgütü PKK aleyhine sloganlar atıldı.

        'ANNE YÜREĞİNDEN DAHA GÜÇLÜ BİR SİLAH OLMADIĞINI GÖSTERDİNİZ'

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun telefonundan ailelere seslenerek, "Diyarbakır'daki yüreği yanık anaların her birine şahsım, eşim ve milletim adına teşekkür ediyorum. Evlatlarını veya yakınlarını terör örgütünden kurtaran anneleri tebrik ediyorum. Hala bu mücadeleyi sürdüren annelerimizin de bir an önce evlatlarına veya yakınlarına kavuşmalarını diliyorum. Sizler terör örgütüne ve onun güdümündeki partiye Diyarbakır'dan çok önemli bir mesaj verdiniz. Bu ülkenin cesur ve dirayetli anneleri olarak onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz. Evlatlarınıza veya yakınlarınıza kavuşmak için verdiğiniz bu eşsiz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz. Mücadelenizin her aşamasında İçişleri Bakanımızla ve diğer arkadaşlarımızla birlikte yanınızda yer aldık. Bundan tam 1000 gün önce başlayan mücadeleniz, eşine az rastlanır bir evlat sevgisi, merhamet ve azim destanı olarak şimdiden tarihe altın harflerle yazıldı. Terör örgütü artık meydanın boş olmadığını bildiği için evlatlarınıza öyle kolayca kanca atamıyor. Örgütün güdümündeki parti de bu alçak plana pervasızca aracılık yapamıyor. Şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Sizler anne yüreğinden daha güçlü bir organizasyon, daha güçlü bir silah olmadığını ispatladınız. Bütün dünya teröristlerin yanında yer alsa da annelerin kalplerindeki sevgi ve gözlerindeki kararlılıkla karşılarına çıkması o hainlerin tüm dengelerini bozmaya yetti. Kandırılarak dağlara götürülüp, istismara maruz bırakılan ve ölüme sürüklenen her bir evladımızın sızısını yüreğimizde hissediyoruz" dedi.

        'GÜVENLİ KORİDORU EN KISA ZAMANDA TAMAMLAYACAĞIZ'

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Diyarbakır'da ve diğer şehirlerimizde annelerin verdiği mücadeleyi sınırlarımız ötesindeki harekatlarımızla tamamlıyoruz. Örgüte katılımın neredeyse sıfır düzeyine inmesinde güvenlik güçlerimiz ve askerlerimizin operasyonları kadar, sizlerin de mücadelesi etkili oldu. Artık çocuklarımızı kandıramayan, mevcut elemanlarını saflarında tutamayan terör örgütünün faaliyet sahalarını da birer kapatıyoruz. Sınır boyunca adım adım kurmakta olduğumuz 30 kilometre derinliğindeki güvenli koridoru inşallah en kısa sürede tamamlayacağız. Böylece çocuklarımızı kandırıp, dağa götüren mekanizmayı tamamen ortadan kaldırmış olacağız. Bu ülkenin Diyarbakır annelerine çok büyük şükran borcu var. Bu milletin Diyarbakır annelerinin mücadelesinden alacağı çok ders vardır. İnşallah bu tablo nesiller boyu kulaktan kulağa aktarılarak, geleceğimizi aydınlatan bir ışığa dönüşecektir. Bir kez daha her birinize teşekkürlerimiz sunuyor, evlatlarınıza ve yakınlarınıza kavuşmanızı diliyorum."

        'BU ANNELER BÜYÜK BİR DEĞİŞİM BAŞLATTI'

        İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, burada yaptığı konuşmada, evlat nöbetindeki ailelerin önünde saygıyla eğildiğini ifade ederek, şöye konuştu:

        "1000 gündür terör örgütüne insan kaynağı sağlayan bir siyasi partinin önünde bütün dünyaya haykıran, terör örgütünün bugün tamamen aracı ve aparatı olmuş bir siyasi partinin önünde itirazını dile getiren ve annelik duygusunun, babalık duygusunun nasıl bir yüce duygu olduğunu, insanı korkudan uzak tuttuğunu, ona ulaşmak için bütün engelleri yıkmak istediğini ortaya koyan ve birbirlerine tutunan, birbirlerinin acı hatırlarını dinleyen, gözyaşlarını içine akıtan ama bir gün olsun terör örgütünü bitirmekten vazgeçmeyen, evlatlarını isteyen Diyarbakır annelerinin huzurunda saygıyla eğiliyor, annenin ne demek olduğunu bir kez daha dünyaya hatırlatan annelere müteşekkir olduğumuzu, bu ülkede terörden dolayı evlatlarını kaybeden anneler ve babalar adına bu başkaldırılarının tarihi bir süreç olduğunu bir kez daha huzurunuzda eğilerek ifade etmek istiyorum. Bu süreçte annelerin bu büyük mücadelesine, başkaldırışına, bu büyük itirazına, evladına kavuşma isteğine ama en önemlisi başka evlatlara, bu anlayışı göstererek, bu tuzağa HDP ve PKK'nın düşürmemesine yönelik bir çağrı ve anlayış var. Bu anneler büyük bir değişim başlattı. Biz 1000 gündür bu annelerin başlattığı bu değişimi bu ülkenin bir evladı, bu hükümetin bir üyesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olarak büyük bir takdirle, bir anne yüreğine imrenerek, onların cesaretine öykünerek takip ediyoruz. Ne tür tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını, hiçbirinden yılmadıklarını biliyoruz. Hiçbir tehdidin evlat sevgisinden yüksek olmadığının bilinciyle nasıl mücadele ettiklerini biliyoruz. Direndiler ve 35 evlatlarını sökerek PKK'dan aldılar. Burada sözleri anneler söylediler. En son sözü de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Herkes buradan bilsin, sonuna kadar annelerimizle birlikteyiz. Allah nasip edecek, terör örgütüne bu ülkeden bir evlat daha gitmeyecek, anaların gözyaşı dinecek ve ortadan kalkacak. Bu anneler ortaya koydukları bu direnişle beraber kendilerinden sonra gelecek çocuklara da ışık olacaklar, annelere de güç olacaklar."

        ANNE AKAR'IN EYLEMİ ÖRNEK OLDU

        Oğlunun HDP'liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019'da oturma eylemi başlattı.

        Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019'da evladına kavuştu.

        Hacire Akar gibi aynı acıları yaşayan ve bu mücadeleyi örnek alan bazı anneler, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti başlattı.

        Evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak isteyen ve yurdun dört bir yanından gelen diğer ailelerin de katılımıyla sayı her geçen gün artarak 299'a ulaştı.

        İlk günden itibaren evlatlarına kavuşmak için sürdürdükleri kararlı duruşlarıyla HDP il binası önünden ayrılmayan anne ve babalar, yazın sıcağında, kışın soğuğunda eylemlerine ara vermeden devam etti. Kimi aileler il binasının önünü boş bırakmamak için eşleriyle dönüşümlü eylemi sürdürdü.

        REKLAM

        Aileler, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını döneminde bile gerekli tedbirleri alıp eylemlerinden vazgeçmedi. Geride kalan yaklaşık 3 yılda annelerinin kucağındaki çocuklar, ağabeyleri ve ablaları için yeni yaşlarına eylem çadırında girdi.

        35 AİLE EVLADINA KAVUŞTU

        Eylemle 35 aile, terörün pençesinden kurtardıkları evlatlarına kavuşmanın sevincini yaşadı. Anne ve babalarının "geri dön" çağrısına kayıtsız kalmayıp örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan çocukları gören diğer aileler, eylemlerinde daha kararlı hale geldi.

        Evlatlarına kavuşan aileleri gören diğer anne ve babalar sevinci ve hüznü bir arada yaşadı. Aileler, terör örgütünden kaçıp gelen her çocuğa, kendi evladı gelmiş gibi sevindi, kendi çocuğuna sarılmadıkları için de gözyaşı döktü.

        KARARLI DURUŞLARI HDP'YE KEPENK İNDİRTTİ

        Annelerin kararlı duruşu, HDP'ye kepenk kapattırdı. Ailelerin acılarıyla yüzleşmek istemeyen HDP'liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. HDP, daha sonra il binasında yaptığı faaliyetleri ilçe binalarında sürdürdü.

        REKLAM

        Terör örgütü yandaşları, aileleri eylemlerinden vazgeçirmek için her yolu denedi. Diyarbakır anneleri, evlerine giderken veya çarşıda dolaşırken tehditlere maruz kaldı.

        Ailelerin yıllardır sesini bile duyamadıkları çocuklarının örgüte müzahir yayın organlarında yer alan röportajlarında, oturma eyleminin sonlandırılması istendi. Örgütten kaçarak ailesine kavuşanlar, baskı ve silah zoruyla kendilerine metinler okutulduğunu aktardı. Aileler, yaşadıkları zor sürece rağmen eylemlerine kararlılıkla devam etti.

        ANNELERİN EYLEMİ SINIRLARI AŞTI

        Diyarbakır annelerinin, çocuklarını terör örgütüne kaptıran bütün annelere yaptığı çağrı Türkiye'nin dört bir yanında ve Almanya'nın başkenti Berlin'de karşılık buldu.

        Berlin'de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T'nin annesi Maide T, 12 Kasım 2019'dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020'de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı.

        REKLAM

        Anne Maide T, daha sonra Alman yetkililerinin duyarsızlığı nedeniyle Başbakanlık binası önünde eylemini sürdürdü.

        Ülke içerisinde de yayılan "evladımı istiyorum" çığlığı, İzmir, Van, Hakkari, Şırnak ve Muş'tan da yükselmeye başladı.

        İKNA ÇALIŞMALARI SAYESİNDE ÖRGÜTTEN KAÇIYORLAR

        Güvenlik güçleri, yurt içi ve dışında düzenledikleri başarılı operasyonlarla terör örgütüne ağır darbe vururken, kaçırılan ya da kandırılarak dağa götürülen çocuk ve gençleri kurtarmak için ikna çalışması yürütüyor. Diyarbakır'daki evlat nöbetini gören çocuklar ve gençler, terör örgütü PKK'dan kaçıyor.

        TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNDEN DESTEK

        Sıcak yuvalarından terör örgütü tarafından koparılan çocuklarına kavuşmaktan başka isteği olmayan ailelerin sesini tüm Türkiye duydu.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bakanlar, aileleri eylem yaptıkları çadırda ziyaret etti, sonuna kadar ailelerin yanında oldukları mesajını verdi.

        REKLAM

        Diyarbakır annelerini siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderi, din adamı, şehit ailesi, gazi, esnaf, muhtar, öğretmen ve gurbetçiler olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kişi ziyaret etti.

        AVRUPA'DAN DA DESTEK GELDİ

        Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky 7 Kasım 2019'da, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström 3 Ekim 2019'da, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet 8 Aralık 2019'da ziyaret etti. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler de annelerle görüştü.

        "O HAİN HDP VE PKK EVLADIMI ELİMDEN ALDI"

        Hakkari'den 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Rojhat için eyleme katılan anne Necibe Çifçi, AA muhabirine, HDP İl Başkanlığı binası önünde başlattığı eylemdeki tek gayesinin evladı olduğunu söyledi.

        REKLAM

        "1000 gündür evlat nöbetindeyiz, 1000 yıl da geçse evlat nöbetini terk etmeyeceğiz." diyen Çifçi, eylemi sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.

        Evladını istediğini dile getiren Çifçi, "Yeter artık o kirli ellerini bizim üstümüzden çeksinler. Oğlumu bana versinler. Oğlumu 9 ay karnımda taşıdım, doğurdum, büyüttüm, 16 yaşına getirdim. O hain HDP ve PKK evladımı elimden aldı. Biz 1000 gündür burada mücadele ediyoruz. Mücadelemize devam edeceğiz." dedi. Çifçi, oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.

        "KİM EYLEMDEN VAZGEÇECEĞİMİZİ SANIYORSA HAYAL GÖRÜYOR"

        Oğlu Ramazan için nöbet tutan anne Mevlüde Üçdağ da 8 yıldır evladından ayrı olduğu için dünyanın kendisi için bir zindana dönüştüğünü anlattı.

        Hiç kimsenin kendilerine evlat acısı yaşatmaya hakkının olmadığını vurgulayan Üçdağ, ilk göz ağrısı olan oğlunu özlediğini dile getirdi.

        REKLAM

        Evladının kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tuttuğunu ifade eden Üçdağ, şöyle konuştu:

        "Kim eylemden vazgeçeceğimizi sanıyorsa hayal görüyor. Evladımın kokusunu, varlığını, terini bile özledim. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. 1000 gün değil, 1000 yıl da olsa mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Evladımı HDP'den istiyorum. Oğlum güvenlik güçlerimizi görürsen teslim ol. Orası ölüm yeridir ölümü hiçbir gence yakıştıramıyorum."

        Eylemi başlattıkları ilk günden bu yana tüm Türkiye'nin kendilerini yalnız bırakmadığını ve yalnız olmadıklarını bildiklerini belirten Üçdağ, tüm Türkiye'nin eylemlerinin 1000. gününde yanlarında olmasını istediklerini kaydetti.

        "9 YILDIR PKK, HDP CİĞERİMİ KANATTI"

        Kızı Zübeyde için eylem yapan anne Esmer Koç ise kızının 9 yıl önce PKK tarafından kaçırıldığını ve o günden bu yana evlat acısı çektiğini söyledi.

        REKLAM

        "Bu 9 yıldır PKK, HDP ciğerimi kanattı, bunca yıl gözyaşım hiç dinmedi." diyen Koç, kızı için eylemden vazgeçmeyeceğini aktardı.

        Ömrünün sonuna kadar mücadeleye devam edeceğini bildiren Koç, "Evladımı PKK, PYD ve HDP için doğurmadım. Canımı, ciğerimi, evladımı kimseye bırakmam. Onların evladımı benden almaya, ölüme, dağa göndermeye hakkı yok. Evladımı istiyorum, onun için buradayım." ifadelerini kullandı.

        "EVLET NÖBETİ ANNE VE BABALARIN ÇIĞLIĞINI DUYURDU"

        Oğlu İbrahim Halil için Gaziantep'ten gelen anne Semra Küçük, oğlunun 2014'ten beri kayıp olduğunu ve her gün gözyaşı döktüğünü bildirdi.

        Küçük, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizi sadece 1000 gündür insanlar, Türkiye, dünya biliyor ama evladımız gittiği günden beri acı çekiyoruz. Çığlıklarımızı kimse duymadı, evimizin içinde sessiz ağlıyorduk. Evlat nöbeti anne ve babaların çığlığını duyurdu. Herkes bizi duydu. Bu çığlığımıza sadece HDP ve PKK kulak tıkıyor, duymak istemiyor."

        REKLAM

        "EVLADIMIZI DOĞRU ADRESTEN İSTİYORUZ"

        Kızı Aysun için eylem yapan anne Aydan Arslan, yaptıkları eylemle canlarından bir parça olan evlatlarını istediklerini aktardı.

        Çocuğunu HDP'den istediğini, kızının HDP'nin aracılığıyla götürüldüğünü kaydeden Arslan, "Evladımızı doğru adresten istiyoruz. Mücadelemizde sonuna kadar kararlıyız. Bu can bu bedende olduğu sürece evladımızdan vazgeçmeyeceğiz. Gel devletimize teslim ol. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bizim arkamızda." diye konuştu.

        "BÜTÜN TÜRKİYE'NİN EVLATLARI İÇİN BURADAYIZ"

        Oğlu Özkan için eylem yapan baba Süleyman Aydın da evladı için yürüttüğü mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini, yaz, kış, yağmur, salgın demeden evlat mücadelesi verdiğini ifade etti.

        Aydın, "Bütün Türkiye'nin evlatları için buradayız. Burada hem vatan hem de evlat nöbeti tutuyoruz. PKK'ya katılım sıfıra indi. Bu emeğimiz boşa gitmedi. Allah devletimize zeval vermesin. Bu mücadelemizde 35 evladımızı kurtardılar." dedi.

        Türkiye'nin dört bir yanından destek gördüklerini anlatan Aydın, bu desteğin devam etmesini dilediğini sözlerine ekledi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ