Peki siz iyi bir müşteri misiniz?
Siz restoranları eleştiriyorsunuz da onlar sizi hiç eleştirmiyor mu zannediyorsunuz. Murat Bozok, HT Pazar'da iyi müşteri olmanın gereklerini kaleme aldı

Kanımca iyi bir müşteri olmak için görgüden çok daha öte bir olgu var. O da iyi bir insan olmak. Restorandan keyif almak ve arkanızda iyi bir izlenim bırakmak için aslında çok da fazla bir şey beklenmiyor.
Son yıllarda restoranlar açık hedef tahtası haline geldi. Herkes gurme olduğu için, önüne gelen, restoranları eleştirmeye başladı. Restoran açmanın, işletmenin büyük bir özveri ve emek istediğini bir an bile aklına getirmeden, iki bardak çay içen restoranı satın almış havasına girdi. Peki siz restoranları eleştiriyorsunuz da onlar sizi hiç eleştirmiyor mu zannediyorsunuz. Bir başka deyişle, siz iyi bir müşteri misiniz? Çuvaldızı hiç kendinize batırdınız mı? Herkes mükemmel restoranın peşinde koşuyor ancak her ne hikmetse restoranları daha da ileri itecek müşteriyi sorgulayan pek kimse çıkmıyor. Ne zaman konu açılacak olsa, “Müşteri her zaman haklıdır” veya “Parasıyla değil mi” gibi beylik ve mesnetsiz kalıplarla başlayan cümleler sıralanıyor. Kanımca iyi bir müşteri olmak için görgüden çok daha öte bir olgu var. O da iyi bir insan olmak. Çok okumak, çok gezmek, çok para harcamak, çok bilmek tabii ki önemli. Ancak gelen müşterinin özü iyi değilse, sonuç tüm bu pozitif özellikleri ‘sıfır’ ile çarpmaya benziyor. Aşağıda derlediğim listede de bunu görmek mümkün. Restorandan keyif almak ve arkanızdan iyi bir izlenim bırakmak için, esasında çok da fazla bir şey beklenmiyor.
Kapanış zamanından 5 dakika önce gelenler
Kendi mönüsünü kendi hazırlayanlar
Restoran çıkışı koşa koşa eve gidip yemeği sindirmeden sosyal medyada saydıranlar
Tip bırakmakta cimri olanlar
Kaba davrananlar
Restoranı çocuk parkı zannedip çocuklarının koşturması ve bağırmasını normal karşılayanlar
Rezervasyon yaptırıp sadık kalmayanlar
Hesaba gereksiz yere itiraz edip indirim isteyenler
Tuvaletlerin arkalarından bir kişi tarafından temizlendiğini unutup pislik içinde bırakanlar
Restoranda başka misafirlerin olduğunu unutup devamlı fotoğraf çeken, yüksek sesle konuşanlar
Girerken bir ‘Merhaba’, çıkarken bir ‘Teşekkürler’, bir şey isterken ‘Lütfen’ kelimelerini kullanmayı çok görenler
Restoranı söğüt gölgesi olarak düşünüp, bütün gece kamp kuranlar
Dolu olduğu halde, daha iyi bir masa isteyenler ve bütün gece bunu sorun edenler
Dikkat etmeden sipariş verip beğenmediği bir yemek geldiğinde, garsonu hatalı bir yemek getirmekle suçlayanlar
Yemeğin yüzde 90’ını bitirdikten sonra ‘Kötüydü’ veya ‘Soğuktu’ diyerek geri gönderenler
Kendilerini tüm diğer müşterilerden önemli zannedenler