Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Türkiye'de ne kadar Alevi var?

        KONDA'nın Tarhan Erdem'in yönetiminde Milliyet için yaptığı araştırmanın tahminlerden uzak bilimsel verilerle ortaya çıkarmayı hedeflediği önemli bir alan da Türkiye'de din ve mezhep aidiyetlerine ilişkin dağılımdı.

        Kişilerin kendilerini ait hissettikleri din ve mezhep sorusuna verdikleri yanıtlardan Türkiye nüfusunun yüzde 99'unun Müslüman olduğu, mezheplere göre bakıldığında toplumun yüzde 82'sinin Sünni-Hanefi, yüzde 5.73'ünün Alevi-Şii olduğu görülüyor.

        Buna göre, üzerinde tahminler yürütülen Alevi nüfusu, yetişkinler arasında 2 milyon 895 bin kişiye denk geliyor. Erişkinlere 18 yaş altı nüfus da dahil edildiğinde, tüm Türkiye'deki Alevilerin sayısının 5 milyona yaklaştığı (4 milyon 587 bin) sonucuna ulaşılıyor.

        Diğer bir çarpıcı sonuç da, nüfusun yüzde 9.06'sının Sünni-Şafiilerden oluşmasıdır.

        Coğrafi dağılımları

        Üçte biri İstanbul'da yaşayan Alevilerin daha sonra en yoğun olarak bulundukları bölgeler Ortadoğu Anadolu (Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Bitlis, Hakkâri, Muş, Van) ve Akdeniz.

        Alevilere yaşadıkları yerde ne kadar zamandır bulundukları sorulduğunda, Türkiye geneline göre daha hareketli bir nüfusa sahip oldukları anlaşılıyor. Türkiye genelinde her 10 kişinin 6'sı, doğduğundan beri aynı yerde oturuyor. Halbuki bu her 10 Alevinin sadece dördü için geçerli. Diğer bir deyişle her 10 Aleviden 6'sı doğduğu yerde oturmuyor.

        Aleviler ekonomik ve sosyal durumları açısından çok farklı olmasalar da bazı görüşleri açısından toplumun genelinden oldukça farklılar. Oturdukları yerde daha kısa süredir bulunuyorlar ve kendilerini daha az oranda yerleşmiş sayıyorlar. Yaşadığı yerde malı mülkü olanlar daha azken, memlekette malı mülkü olduğunu söyleyenler daha fazla.

        Diğer gruplara açıklar

        İnançlarını yaşamakta sıkıntı çekiyorlar

        Diğer yandan Alevilerin yüzde 53'ü kendi kimliklerini özgürce yaşayabildiklerini söylerken, başkalarının da kendi kimliklerini yaşayabildiği görüşüne sadece yüzde 20.9 oranında onay vermeleri dikkat çekiyor. Aynı konuda kendileri ve diğer gruplar için oranları böylesine farklı kanaatler ortaya koymaları, Alevilerin kimliklerini ve dini inançlarını yaşamakta çektikleri sıkıntıları başkaları üzerinden ifadelendirmeyi tercih ettiklerini gösteriyor. Aleviler, inançlarını yaşamakta en yüksek oranda sorunla karşılaşan grup olarak görünüyorlar.

        Aleviler, ayrıca, etnik gruplara devlet desteğini yüzde 89.6, dini gruplara desteği yüzde 90.5 oranında onaylıyorlar.

        Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığında Müslümanlık çoğu grupta yarı yarıya şart olarak görülürken Aleviler bu görüşe katılmıyor ve sadece yüzde 27.1'i bunu şart olarak görüyor.

        UZMAN GÖRÜŞÜ

        Dr. Mustafa Şen (ODTÜ Sosyoloji Bölümü)

        Araştırmanın ilginç bulgularından biri, Alevi-Şii olduğunu söyleyenlerin sayısının (yüzde 5.7) düşük olmasıdır. Bu bulguyu daha iyi değerlendirmek için başka araştırmaların sonuçlarına bakmakta yarar var. Elimizde Ali Çarkoğlu ve Binnaz Toprak'ın 1999 ve 2006'da TESEV için yaptığı iki araştırmanın sonuçları bulunmaktadır. Doğrudan dini kimlik ve mezhep sorulduğunda 1999'da katılımcıların yüzde 3.9'u, 2006'da ise yüzde 6.1'i Alevi olduğunu söylemektedir. Dahası, 2006 araştırması birkaç ek soruyla katılımcıların yüzde 11.4'ünün Alevi olabileceği sonucuna ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi farklı araştırmalar Alevilerle ilgili değişik sayılar sunmaktadır. Bu durumu şöyle açıklayabiliriz:

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ