Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Viking şehri: Uppsala Levent Özçelik HT Cumartesi, Uppsala tatil rehberi, Uppsala şehir turu, Uppsala'da gezilecek yerler, Uppsala'da ne yenir, Uppsala'da konaklama, Uppsala'da görülecek yerler, Uppsala'nın tarihi yerleri, Uppsala'da tatil, Uppsala fotoğr

        LEVENT ÖZÇELİK/ HT CUMARTESİ

        Öğrenci şehri Uppsala, tipik bir İskandinav kenti... Bisikletli gençler, nehir kıyısında kahvelerini yudumlayan yaşlılar ve alabildiğine yeşillik...

        Önümüzdeki 10 ay boyunca Kanada, Grönland, İzlanda, İskandinavya ve Rusya’yı kapsayacak yolculuklarımızın ilkine İsveç’ten başlıyoruz. İlk uçuş noktamız Stockholm. Ardından Güney Lapland’a kadar uzayacak yolculuğumuzda rotamızı, hep merak ettiğim şimdilerin üniversite şehri olan, geçmişte adı Vikingler’le anılan Uppsala ve Gamla (eski) Uppsala’ya çevirdik. Uppsala, Stockholm, Götebourg ve Malmö’den sonra İsveç’in 4’üncü büyük kenti. Büyük dediğime bakmayın, ortalama İsveç şehirleri için büyük sayılabilir ama tüm şehri adımlayarak yarım günde bitirebilirsiniz. Oldukça köklü bir üniversiteyi barındırmasından dolayı öğrenci nüfusu fazla olan Uppsala, tipik bir İskandinav kenti. İşte adını yıllardır duyduğum ama ilk kez gittiğim Uppsala...

        Stockholm’e sadece 40 dakika uzaklıkta bir şehir. Stockholm Clarion Otel’in önünde GPS cihazımıza Uppsala merkez yönünü girdiğimizde 34 dakika sonra orada olacağımızı bildiriyor. Ve CD çalara 90’ların ünlü İsveçli grubu Roxette’nin best of albümünü yerleştiriyoruz. Yola çıkış parçamız “Listen to Your Heart” ardından “She’s Got to Look” geliyor. Bir yanımızda sıra sıra ağaçlarla kaplı ormanlar, diğer yanımızda gökyüzü, sürüyoruz. Dört bir yanı ormanlarla çevrili bu şehirde, el değmemiş ormanlarda yürüyüş yapabilir, doğanın, yeşilin, sessizliğin tadını çıkarabilirsiniz.

        Trafik sorunu neredeyse hiç yaşanmıyor, arabalar azınlıkta. Otobüsler duraklardaki saat çizelgelerine göre hareket ediyor, zamanlama konusunda neredeyse hiç aksama yaşanmıyor. Tüm öğrenci şehirleri gibi burada da ulaşım bisikletle sağlanıyor. Kentin dört bir yanında bisiklet yolları yer alıyor.

        ADIM ADIM UPPSALA

        Uppsala’ya vardığımızda sabahın erken saatleri... Şehirde hareketlilik başlamış. Şehri ortadan ikiye ayıran Fyris Nehri’nin üzerindeki köprüden bisikletler akıyor. Her iki kıyıda kafeleri dolduran Uppsala’lılar kahvelerini yudumluyor. Zarif, şık ve kendince hareketli şehir, sulak bir arazi üzerinde yer alıyor. Şehirdeki en önemli tarihi eserler ve turistik yerler Batı yakasında. Uppsala’nın en çok ilgi gören yapılarından biri de 118 metreyle İskandinavya’nın en yüksek katedrali olan Uppsala Katedrali. Bu katedral kentin hemen hemen yer yerinden görülebiliyor. Kent merkezinde yer alan Stadsskogen ise şehrin nefes aldığı alanlardan biri. Kent merkezinin oldukça küçük olduğu Uppsala’daki birçok tarihi yapı günümüze kadar hiç bozulmadan ulaşmış. Katedralin batı kısmında Gustavianum yer alıyor. 1625 yılında yapılan bu bina, kent üniversitesinin 19. yüzyılda hizmet veren ana binası. Üniversitenin en önemli kalıntılarını barındıran binada İskandinav tarihi eserleri, Mısır antikaları gibi bölümler yer alıyor. Gustavianum’un yanı sıra cadde boyunca kent üniversitesinin eski binaları bulunuyor. İtalyan Rönesans tarzında tasarlanan bu binaların birinde tarihi bir madeni para koleksiyonu yer alıyor.

        Yine bu bölgede üniversite kütüphanesine denk gelebilirsiniz; 1820 ve 1841 yılları arasında inşa edilen kütüphane, 5 milyon kitap ve 60 bin elyazmasıyla İsveç’in en büyük kütüphanesi. Uppsala Kalesi de şehrin başlıca popüler yapılarından biri. 1549’da Gustav Vasa tarafından yaptırılan kale, günümüzde birkaç müzeye ev sahipliği yapıyor. Uzun ve keyifli bir yürüyüşün ardından yine başladığımız noktaya dönüyoruz.

        Pagan merkeziydi

        Uppsala, aslında günümüzdeki konumundan birkaç kilometre kuzeyde, bugün Gamla Uppsala (Eski Uppsala) adı verilen bir alanda kuruluydu. Bölge hem İsveç hem de kent tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip. Eski Uppsala, Ortaçağ yazarı Bremenli Adam’a göre pagan merkezlerden biriydi. Sonrasında zamanla bir Hıristiyan merkezi oldu. 1164 yılında ise başpiskoposun idare bölgesi haline geldi. Gamla Uppsala’da bulunan müze, bölgenin tarihine dair pek çok bilgiyi barındırıyor. Bölge Vikinglerin yaşadığı yer olarak biliniyor. Müzede Vikinglerin tarihi kronolojik olarak duvarlarda görseller ve videolarla anlatılıyor. Tabii bugün başta “Thor” olmak üzere pek çok filme, diziye ve karaktere de ev sahipliği yapıyor.

        Ayasofya’nın bekçisi Vikingler Stockholm’lü arkadaşım Joel’le Uppsala ve Gamla Uppsala ile ilgili konuşurken söz dönüp dolaşıp yine Vikinglere geliyor. Ve Joel Bizans İmparatorluğu döneminde Gamla Uppsala’dan getirilen Vikinglerin, Ayasofya’da muhafız olarak görevlendirildiğini anlatıyor. Hatta Ayasofya’nın ikinci katında duvarda Viking grafitilerinin bulunduğunu söylüyor. Uppsala, Vikingler ve atalarının yaşadığı bir coğrafya. Bin yıldan fazla bir süre önce bu topraklarda yaşayan, çiftçilik yapan, ticaretle uğraşan Vikingler, yılın büyük kısmını denizlerde geçiriyorlardı. Bugün Uppsala’da Viking turları, Viking sergileri düzenleniyor.

        Yeme-içme

        Güntherska Hovkonditori & Schweizeri: Hemen nehrin kıyısında yer alan kafenin ekmekleri ve kruvasanları süper. Yanında dilediğiniz kadar kahve içebilirsiniz...

        Ristorante Villa Romana: Adından anlaşılacağı gibi biraz İtalyan mutfağı. Tabii İsveç dokunuşlarıyla farklılaştırılmış.

        Tzatziki uppsala: Uppsala’da tanıdık bir isim Tzatziki, yani Türkçesi cacık. Bir Yunan restoranı. Mutfak başarılı, manzara süper, nehrin hemen kıyısında.

        Bir Viking efsanesi: Thor

        Türkiye’de de gösterime girdikten sonra beğeniyle izlenen Thor filminin anavatanı ve ilham kaynağı Gamla Uppsala. Thor, İskandinav mitolojisinin en güçlü Tanrılarından biri, Gök Tanrısı ya da Şimşek Tanrısı olarak da anılıyor. Uppsala’nın merkezinde de bir heykeli bulunuyor. Tanrı olarak gücü, babası Odin’den kalan iki sihirli nesneye, bir çekiç ile altın kemere dayanır. İlk filmde babası tarafından güçleri elinden alınarak dünyaya sürgün edilen Thor, kendisini yenilmez yapan çekicini yeniden kullanmaya ve kendi hükümdarlığı olan Asgard’a geri dönmeye hak kazanmıştı. Televizyonda Mad Men, Game of Thrones, Boardwalk Empire gibi dizilerin yönetmeni olarak tanıdığımız Alan Taylor’ın yönetmenliğini üstlendiği devam filminde ise ölümsüz Thor, Buz Devleriyle işbirliği yaparak hükümdarlığı ele geçirmeye ve evreni tekrar karanlığa gömmeye çalışan antik Dark Elves güçleriyle çarpışıyor.

        İskandinavya’nın en eskisi: Uppsala Üniversitesi

        1477 yılında kurulan Uppsala Üniversitesi sadece İsveç’in değil, tüm İskandinavya’nın da en eski yükseköğretim kurumu. Carolus Linnaeus gibi isimlerin profesör olarak görev aldığı üniversite, Avrupa’daki saygın eğitim kurumlarından... Bu şehri gezip gördükten sonra “Keşke öğrenci olsaydım” diyeceksiniz; organizasyonlar, partiler, ilgili afişler posterler şehrin her yerinde.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ