Yıllar geçse de unutulmayan bir aşk üçgeni ve üzücü hikâyesi
Sezen Aksu ve Yıldız Tilbe'nin, 90'lara uzanan hikâyesi bugün bile hatırlanan, üzücü bir hikâye...Sonunda kimsenin mutlu olmadığı bu peri masalı, Aksu ve Tilbe'nin bir araya gelmesiyle başlıyor. Arkasından gelişen olaylar, her iki sanatçının bestelerine konu oluyor...
Zeynep Tunuslu, Hepari'nin sözlerini şöyle aktarıyor; “Ben senelerce seni bekledim. Seni ilk gördüğümde böyle bir kadın istiyorum demiştim. Ne olursun yanıma otur ve hiç vakit kaybetmeden evlenelim”.
TIPKI BABASI
1995 yılında dünyaya gelen Zeynep Tunuslu ve Uzay Hepari'nin oğlu, Kanat Hepari babasına çok benziyor! Babasını kaybettiğinde henüz annesi ona üç aylık hamileydi. Genç Hepari'yi, en son "Güneşin Kızları" dizisinde izlemiştik.
Hikâyeye geri dönelim...
HER ŞEY O GECE SON BULUYOR
1994 yılında bir gece Hepari, bir mekân çıkışı motoruna atladı. Kısa mesafe düşüncesiyle kaskını da takmamıştı. Koç Köprüsü'ne geldiğinde sağ tarafa park etmişti ancak bu onu, vahim kazadan kurtaramadı.
DEMET AKBAĞ, UZAY'A ÇARPIYOR
Park halinde duran motosiklete bir araç çarptı. Aracın sahibi Demet Akbağ'dı. Akbağ, o gürültüyle paniklemiş ve aslında yerde yatan adamın, kendisinin de arkadaşı olduğunu fark etmemişti.
Olay yerine gelen vatandaşlarla beraber Demet Akbağ, Hepari'yi hastaneye kaldırdı. Genç adam nefes alıyordu ancak boynu kırılmıştı. Hepari, 11 gün boyunca bitkisel hayatta kaldı ve 25 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
Uzay'dan geriye kalan ise besteleri, düzenlemeleri ve onu anlatan parçalar oldu. Çocuğunu bile göremeyen genç müzisyen, arkasında üzücü anılar bıraktı.