Aşk uğruna inşa ettirilmiş en görkemli yapı... Babil'in Asma Bahçeleri'nin arkasındaki büyüleyici aşk hikayesi
Tarih boyunca birçok görkemli yapı aşk, ihtişam ve güç uğruna inşa edildi. Ancak Babil'in Asma Bahçeleri, yalnızca mimari bir harika değil; aynı zamanda yüzyıllardır anlatılan büyüleyici bir aşk hikâyesinin sembolü olarak da görülüyor. Kimi tarihçilere göre bu eşsiz bahçeler, bir kralın sevdiği kadına duyduğu özlemin ve bağlılığın en şiirsel ifadesi...
ABONE OLAntik dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçeleri, yalnızca ihtişamıyla değil ardındaki romantik öyküyle de hafızalarda yer ediyor. Günümüze ulaşmayan bu efsanevi bahçeler, bir hükümdarın aşkını ölümsüzleştirme arzusunun görkemli bir yansıması olarak kabul ediliyor. Hem gerçekliği hem de hikâyesiyle hâlâ gizemini koruyor!
Babil’in Asma Bahçeleri’nin ardında, dönemin en güçlü hükümdarlarından biri olan II. Nebukadnezar’ın adı geçiyor. M.Ö. 6. yüzyılda hüküm süren bu kral, yalnızca fetihleriyle değil, sanata ve mimariye verdiği önemle de tanınıyor. Ancak onu diğer hükümdarlardan ayıran en önemli detay, eşi Amytis’e olan derin sevgisiyle tarihe geçmesi.
Med asıllı bir prenses olan Amytis, Babil’e geldiğinde yeni toprakların düzlüğüne ve çorak havasına yabancı kaldı. Doğduğu coğrafyanın yeşil dağlarını, çiçeklerle bezeli vadilerini özlemle anıyordu. Onun bu özlemi, Nebukadnezar’ın kalbine dokundu. Efsaneye göre kral, eşinin memleket hasretini giderebilmek için toprağın ortasında göğe yükselen teraslar inşa ettirdi.