Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Son dakika haber... AYM Başkanı Zühtü Arslan'dan Osman Kavala kararının gerekçesi

        Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan işadamı Osman Kavala'nın bireysel başvurusuna dair ret kararının gerekçesini açıkladı. Karara muhalefet eden 5 üyeden biri olan AYM Başkanı Zühtü Arslan karşı oy yazısında, Kavala'nın Gezi olaylarına katılmasının ve bu olayları desteklemesinin tek başına bir suç işlediğini göstermeyeceğini belirtti.

        Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, AYM'nin Gezi Parkı olaylara ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklanan işadamı Osman Kavala'nın bireysel başvurusuna dair ret kararının gerekçesi belli oldu.

        RET GEREKÇELERİ

        22 Mayıs'ta alınan karar 5 karşı 10 üyenin oyu ile alınmıştı. 10 üye tarafından kaleme alınan ret gerekçesinde özetle şu tespitlere yer verildi.

        REKLAM

        TUTUKLAMANIN KANUNİ DAYAĞINI VAR: Başvurucu, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından 5271 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca tutuklanmıştır. Dolayısıyla başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin kanuni dayanağı bulunmaktadır.

        KEYFİ DEĞİL: İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin isnat edilen suç için öngörülen cezanın miktarını, işin niteliğini ve önemini de göz önünde tutarak başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.

        BAŞKANDAN MUHALEFET GEREKÇESİ

        Karara muhalefet eden 5 üyeden biri olan AYM Başkanı Zühtü Arslan ise karşı oy yazısında şunları kaydetti:

        TEK BAŞINA SUÇ BELİRTİSİ KABUL EDİLEMEZ: Öncelikle, başvurucunun Gezi olaylarına katılmış ve bu olayları desteklemiş olmasının tek başına bir suç işlediğinin belirtisi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Zira barışçıl olmak kaydıyla herkes toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyebilir, düzenlenenlere katılabilir ve bunların yaygınlaşmasını isteyebilir. Burada temel mesele, başvurucunun şiddet içeren eylemlerle ilgisinin somut olgularla gösterilmesidir. Başvurucunun hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunu işlediğini gösteren olgusal temellerin, bu kapsamda başvurucunun tutuklanması için gerekli kuvvetli belirtinin soruşturma makamlarınca gösterilemediği anlaşılmaktadır.

        TAPELER: Osman Kavala’nın 15 Temmuz darbe teşebbüsüne katıldığına dair iddialar hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış. Soruşturma makamları tape ve fotoğrafların tek başına ya da bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun tutuklanması için gerekli olan suç işlediğini gösteren kuvvetli belirti oluşturduklarını ortaya koyamamıştır.

        MASKE DEĞERLENDİRMESİ: Soruşturma makamları telefon tapelerinde geçen gaz maskesi ve deniz gözlüğünün şiddet olaylarında ve terör örgütü mensuplarınca kullanıldığını gösteren bir bilgiye yer vermemişlerdir. Dahası Gezi olayları sonrasında açılan bir çok davada mahkemeler sanıklarhakkında beraat kararı verirken gaz maskesi ve deniz gözlüğü gibi eşyaların barışçıl amaçla da kullanılabildiğini, sanıkların bunları “eylem sırasında güvenlik kuvvetlerinin atmış oldukları göz yaşartıcı gaza karşı yanlarında bulundurduklarını” kabul etmişlerdir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ