-
GÜNTEKİN ONAY
Beşiktaş, Denizlispor karşısında ilk 45 dakikada 3 gol attı, bir golü de VAR’dan döndü. Siyah beyazlı ekip muhteşem mi oynadı? Kendi oyun standartlarını baz alırsak; “Hayır.” Tempoyu çok mu yükseltti? Ona da “Hayır.” Peki ne yaptı siyah beyazlılar? Topun ve oyunun mutlak hakimi oldu ve sabırla topu dolaştırıp kalabalık Denizlispor savunmasının arasında boşlukları aradı. Topu kaybettikten sonra sahayı doğru parselleyip alan daralttı ve en kısa sürede geri kazanmayı bildi.
-
REHA KAPSAL
Beşiktaş özellikle saha içinde alan yerleşimi ve bölgesel baskıları çok iyi yapan bir takım. Bunu da oyun coşkusu ile birleştirdiği zaman tabelaya hiç bakmadan ondan ayrı olarak saha içinde oynadıkları oyundan keyif alıp keyif vererek özellikle de hücum ve golü düşünen futbolun güzelliklerini hep sahaya koymak isteyen çok doğru bir oyun anlayışı var. Futbolda kaybederken zaten birçok eksiğiniz ortaya çıkar. Esas 'kazanınca' bir takımın eksiklerini daha doğru irdelemesi gerekir. Beşiktaş oyunun ilk 20 dakikasında iki tane net pozisyon verdi.
-
Beşiktaş 3-0 öndeyken Sagal'ın direkten dönen topu Rodallega'nın sayılmayan golü vardı. Özellikle Beşiktaş'ın bundan sonra her oynayacağı maç final niteliğinde olduğu için bu oyun gelgitini özellikle de hem bireysel hem grup hem takım savunmasındaki Denizlispor'a karşı yaşadığı sıkıntıyı Sergen hocanın doğru analiz etmesi gerekir. Onun gibi hem oyunu, oyuncuyu ve takımını en iyi şekilde geliştiren bir hocanın 'kazanırken' de bu savunma zaafiyetlerinden doğru dersler çıkarması gerekiyor..
-
ÖMER ÜRÜNDÜL
11 günlük ara Beşiktaş'ın alışıldık maç ritmini biraz bozunca, 22. dakikaya kadar saha içi görüntüleri olumsuzdu... Devre ortasına kadar Beşiktaş'ın temposu ve ofansif girişimleri çok yetersizdi. Bu bölümde iyi çalışan rakip karşısında pozisyon da yoktu tehdit de... Ayrıca takım savunmasında da sıkıntılar vardı. Bu ortamı rahatlatan Larin oldu.
-
Bu karşılaşmanın sonunda Sergen Yalçın'ın dikkatini çekmek istediğim gözlemlerim var. İlk devrede skorda denge varken iki, 3 gol atıldıktan sonra da iki olmak üzere 4 ciddi kale önü tehlikesi yaşandı. Rosier fizik açıdan iyi durumda, ofansif bindirmeleri de son derece etkili. Ama asli görevini zaman zaman ihmal ediyor.
-
Sergen Yalçın'ın, N'Koudou'yu çıkarmaması gerekirdi. O da önemli bir kanat forveti. Bu tip maçlarda 90 dakika oynamalı ki maç eksikliklerini gidersin. Gökhan Töre oyuna girdikten sonra 3 dakika içinde başlattığı çok önemli iki pozisyonda tam bir egoistlik örneği verdi! Aboubakar'ı, bir gol bir asiste rağmen fizik açıdan düşüş içinde gördüm.
-
ALİ GÜLTİKEN
Maç öncesinde Beşiktaş açık ara favoriydi. Bunun da tesadüf olmadığını ilk yarıda net bir skorla ortaya koydu. Kazanma coşkusunun devam ettiğini gördük. Bu coşkuya katılan oyuncu sayısı da her hafta artıyor. Ljajic'in golü, oyunu kadar değerliydi. Keza N'Koudou'nun da Ghezzal gibi bir ustanın kulübede oturmasının getirdiği baskının etkisiyle gösterdiği performans, alkışı aldı.
-
Beşiktaş, vitesi yükselttiğinde istediğini alabilen bir takım. Denizlispor karşısında 3-0'ı bulduktan sonra oyunu kontrol ederek maçın sonunu getirdi. Bütün bunlar Beşiktaş'ın takım olarak olgunluk seviyesini gösteriyor. Öncelikle iyi takım olma seviyesinden, oyun dengesini oturtan bir takıma sonrasında da dün gördüğümüz gibi olgunlaşan, oyunu yorumlayan, istediği zaman skoru elde edebilen maçı da arzu ettiği gibi noktalayan bir takım haline geldi. Bu seviye çok değerli.
-
Son Dakika
-
Canlı Yayın
- Gündem
- Ekonomi
-
Dünya
- Spor
- Magazin
-
Gastro
-
Kadın
- Sağlık
-
Yazarlar
-
Yaşam
-
Çocuk
- Teknoloji
-
Kültür Sanat
-
Röportajlar
-
Kısayol
-
Grafik Haber
- Galeri
- Video
- Akıl Oyunları
-
Yerel Haberler
- Servisler
- Portallar
-
Hafta Sonu
- 7x24
-
Vefat
-
Künye
Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
Habertürk Gazetecilik A.Ş.
YORUMLAR