Biraz Yunan oldukça İtalyan: Ancona!

Levent Özçelik, HT Cumartesi'de Marche bölgesinin başkenti olan Ancona'yı kaleme aldı. İtalya hemen her yanıyla keşfe davet eder. Bu açıdan bakıldığında da Ancona bir liman kenti olmanın ötesinde pek çok şey vaat eder... İlk izlenimim kentin Ege kıyılarında Selanik sahiline hatta liman bölgesine benzemesiydi. İyonya Denizi kıyılarındaki diğer Yunan kıyı şehirlerini de andırıyordu. Yani Ancona’da bir trattoria’da oturup Yunan müziği dinlesem yadırgamaz; hatta bir an Yunanistan’da bir tavernada olduğumu düşünebilirdim. Ama yine de en güzeli; Ancona’ya gerçek kimliğinin hakkını verip sokaklara dalmak ve bu yürüyüşe de Franco Corelli’nin İtalyanca aryalarının eşlik etmesi sanki...

Orta İtalya’nın liman şehri Ancona gözünüze küçük görünse de bulunduğu Marche bölgesinin başkenti. Bir Floransa ya da Roma ile karşılaştırmayın, İtalya’nın bu bölgesi karakter olarak Yunanistan’a biraz daha yakın. Çünkü İtalya’nın en eski yerleşim yerlerinden olan Ancona’nın hikâyesi bir Yunan kolonisi olarak başlamış. Syracuse tarafından milattan önce inşa edilen Ancona Limanı bugün de kentin kimliğinin en önemli parçası ve kent günümüzde de Yunanlıların uğrak noktası.

NOT EDİN!

- Yorucu bir İtalya turunun dinlenme noktası olarak düşünün Ancona’yı. Sahil dışında fazla kalabalığa rastlamazsınız, İtalya’nın herhangi bir yerine göre gürültülü de değildir.

- San Ciriaco Katedrali Bizans ve Roma mimarisinin karışımı bir yapı. 11. yüzyıldan kalma katedral karışık mimari özellikleri sebebiyle ziyareti hak ediyor. Bu değişik ve bir tepenin üstüne konumlanmış haliyle Sacre Coueur’u anımsatan yapıda Ortaçağ İtalya’sına ışınlanabilir ve kendinizi Umberto Eco’nun ‘Gülün Adı’ kitabında hissedebilirsiniz.

- “Şehir içinde denize girilecek plaj yok” diye şikâyet etmeyin çünkü birkaç kilometre uzaklıkta Adriyatik ve kumların en kışkırtıcı haline tanık olabilirsiniz.

- Mermerden yapılmış olan 18.5 metre yükseklikteki Trajan Kemeri Ancona’nın sembollerinden. Kemerin bronz detayları zaman içinde kaybolmuş olsa da hâlâ Ancona’daki en görkemli yer olduğunu söylemek mümkün.

- Ancona Havaalanı’ndan ulaşılabilen kente Yunanistan’dan da sürekli feribot seferleri bulunmakta.

- Çok turistik bir yer olmadığı, daha doğrusu “meraklısına” özel bir kent olduğu için birkaç kelime İtalyanca bilmeniz fena olmaz. Derdinizi anlatırsınız, sipariş verirsiniz. Ama dikkat edin bu sefer de İtalyanca konuşabildiğinizi düşünen restoran sahibinin dakikalar süren sohbetiyle sınanabilirsiniz.

- Tods, Prada gibi ünlü markaların fabrikalarının bulunduğu kentte, bu markaların ürünlerini hayli ucuza alabileceğiniz fabrika satış mağazaları da var.

DİNLEYİN!

Anconalı ünlü tenor Franco Corelli’nin sesiyle büyüleneceksiniz. Tosca, Aida, Norma, Carmen gibi ünlü operalarda başerkek olan Corelli’nin seslendirdiği aryalardan oluşan pek çok “best of” albümü bulunuyor. Ben Ancona’ya gittiğimde ünlü İtalyan pop şarkıcısı Giorgia’nın konser afişleriyle doluydu her yer. O yüzden Ancona’yı Giorgia’nın yumuşak sesiyle de anımsayacağım.

SEYREDİN!

Ancona keyfine düşkün ziyaretçilerine tam bir tatlı hayat sunuyor. Bu vesileyle Federico Fellini’nin “La Dolce Vita”sı bir kez daha izlenebilir.

OKUYUN!

Günümüz İtalyan edebiyatının önemli isimlerinden Alessandro Baricco’nun Can Yayınları’ndan çıkan “Okyanus Deniz”i İtalya’da deniz kenarında bir kentte okunabilecek en güzel kitaplardan biri.