Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika CANLI | Son dakika: MHP lideri Bahçeli yeni anayasa taslağını açıkladı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli basın toplantısında konuştu. Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

        KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ VE AŞI ÇALIŞMALARI

        "Covid-19 salgınıyla mücadele amacıyla uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması ve aşılama çalışmalarıyla bayram ve ertesini umutla karşılayacağımıza inanıyorum. Millet olarak zor süreçten geçiyoruz. İnsanlığa musallat olan koronayı en az hasarla atlatmak için her türlü kenetlenme tezahür etmelidir. Türkiye'de bu kenetlenme sağlanmıştır. CHP, İP ve diğerlerinin iftiraları karşılıksızdır. Doktorlarımız, hemşirelerimiz çalışmalarını fedakarca sürdürmektedir. Türkiye maruz kaldığı badireyi yenecektir.

        REKLAM

        Aşı konusunda ikilem ve güven sorunu yaşayan vatandaşlarımızın korkacak hiçbir şeyinin olmadığını ifade etmek isterim. Aşıların tedarikiyle ilgili olumlu gelişmelerin varlığına Sağlık Bakanımız vurgu yapmaktadır. Salgından siyasi rant devşirmek isteyen siyasi zihniyet art niyetlidir. Salgın yönetimi doğru bir şekilde yapılmaktadır.

        ANAYASA ÇALIŞMALARI

        Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasalar değiştirilemez metinler değildir. Şartlar el verdiğinde, zamanın ruhuyla müsemma bir anayasa yazılması kaçınılmaz bir görevdir. Anayasalar devletin ana teşkilat düzenin tayin ve tespit etmektedir. Devletin siyasi ve hukuki teşkilatlanması sosyal ve hukuki alana yaslanmalıdır. Masa başında devlet teşkilat düzenini hazırlamak demokrasiyle izah edilemeyecektir. Yeni anayasa yapmak demek, milletin ihtiyaç ve hedeflerini idrak etmek demektir.

        Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri ve kurucu felsefeleri kıskançlıkla muhafaza edilmelidir. Ön şart bu ilk ve felsefenin anayasanın başlangıç kısmında kesin bir dille temellendirilmesidir. Millet nam ve hesabına hazırlanacak her anayasa teklifinin Türkiye'nin ruh kökünden doğması asıl olmalıdır. Her partinin yeni anayasa konusunda destekleyici tavrı görülmektedir. En azından herkes yeni bir anayasadan bahsetmektedir.

        Görüşmek, konuşmak için müsait bir zeminin varlığına işarettir. Sıra nasıl bir anayasa yazılsın sorusuna geldiğinde ne yazık ki potansiyel anlaşmazlıklar, kutuplaşmalar kuvveden fiile geçmektedir. Ön yargıların giyotinine, mayınlı alanlara ülkemizi teslim etmek vatan ve millet sevgisiyle bağdaşmayacaktır. Sıkılı yumruklarla, ideolojik taassuplarla anayasa yapmak ne tarihte ne bugün mümkün olmuştur. Bu devlet bizimdir, bu millet biziz. Cumhuriyet cumhurun aziz mükâfatıdır. Daha iyiyi bulmak, daha güzele ulaşmak ütopya olarak görülmemelidir.

        Tarihi geriye sarmaya kalkışmak, çareyi denenmiş reçetelerde aramak bugünü yorumlamaktan aciz düşmek demektir. Korkaklıktır. Tam bağımsız yaşayacaksak, asgari değerlerin ortak paydasında buluşmak mecburiyetindeyiz. Tahayyül ve tasavvur ettiğimiz bölgesel ve küresel sistemde 'lider ülke Türkiye'ye ulaşacaksak iradeyi çelikleştirmektir. Kendi ayağımıza sıkacak kadar şuursuz olamayız. Ne yapacaksak, neyi başaracaksak bunu birlikte ve Türk milleti halinde gerçekleştirmekle mükellefiz.

        Karar milletindir, takdir milletindir, irade milletindir. Bizim de milletimizin temsilcileri olarak onun namına taşıdığımız sorumluluklar vardır. Artık uzlaşmak ve yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Buna dudak bükenler, sırt dönenler, ipe un serenler tarih ve millet huzurunda demokratik huzurda hesap vermeye hazır olmalıdır.

        18 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen kurultayımızda 5 stratejik hedeften birisi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına hizmet etmektir. Sivil, geniş katılımlı, yeni yönetim sistemine uygun yeni bir anayasa hazırlığını göstermiştim. 'MHP bu kapsamda gerekli çalışmalarını sürdürmek, hazırlıklarımız tamamlanacaktır' demiştim.

        MHP, yeni anayasa konusunda dile getirdiği çalışmaları bitirmiş, metin yazımı sonuçlanmıştır. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 100 maddelik yeni anayasa adıyla 100 maddelik yeni anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Ön çalışma şu anda elimizdedir. Sivil anayasa ile yeni yüzyılı lehimize çevirme imkanı doğmuştur. Anayasa önerimizi bugün itibariyle duyuruyoruz.

        MHP'ye göre, Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yeni toplum sözleşmesini kazandırmak tarihi, ahlaki bir sorumluluktur. Biz üzerimize düşen görevi yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bu anayasa metnimiz demokratik meşalemizdir. Darbeci bir özelliğe sahip, parlamenter sisteme göre yapılmış anayasa ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında onarımı, tamiri ve telafisi imkansız bir çelişki söz konusudur. Bu uyumsuzluğu ortadan kaldırmak, başkanlık sistemini kurumsallaştırmak Türk milletine vefa borcumuz ve demokratik görevimizdir.

        Partimiz yeni anayasa yapılması gerektiği yönünde rapor hazırlama sürecinin geride kaldığını düşünmektedir. Siyasi partilere düşen 'yeni anayasa istiyoruz söylemini bir kenara bırakıp, somut bir şekilde ortaya koymalıdır. MHP, nasıl bir anayasa istediğini gerekçeli 100 maddelik öneriyle belirlemiş, kararlılığını, ciddiyetini tevsik etmiştir. Samimiyiz, taşıdığımız misyon ve anayasa önerimiz hazırız.

        Hazırlığını tamamladığımız 100 maddelik anayasa metnimizi öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti ile paylaşmak hedefimizdir. Ardından diğer partilere sunmak görevimiz olacaktır. Kamuoyunun tartışmasına da açılacaktır. Anayasa devleti kurmaz, millet anayasayı yaparak devleti kurar. Millet olma bilincinin ortadan kalkması, ülkenin yıkılmasına kadar gidecek yolu açacaktır. Anayasalar milletin ruh köküne, milli kimliğine, dokusu üzerine bina edilmek zorundadır.

        Cumhuriyet'in 100'üncü yılı vizyonuyla hazırladığımız yeni anayasanın temel özellikleri şöyledir:

        Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.

        Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.

        Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.

        Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti” düsturu ile giriş yapılmıştır.

        Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.

        Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.

        Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.

        Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.

        Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.

        Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.

        Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.

        Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.

        Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.

        TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.

        Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.

        Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.

        Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.

        Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.

        Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.

        Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.

        Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir."

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ