Caz, Klasik Türk Müziği ve Batı Müziği'nin kesişim noktası: Mehmet Ali Sanlıkol
Yeteri kadar değerlendiremediğimiz, kıymetini bilemediğimiz, sadece kavgalara ve ölümlere sahne yaptığımız çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Toprağımızın kadim ezgileri duymak isteyen herkesin kulağında yankılanıyor. Daha iyi duyup, daha iyi anlayabilmemiz için harika bir tercümanımız da var: Mehmet Ali Sanlıkol. Hem besteci, hem icracı, hem de icatçı olan Sanlıkol; Klasik Türk/Osmanlı Müziği, Batı Müziği ve Caz'ı ince ince bir araya getiren ve ortaya kendi müziğini çıkaran, 2015'in ardından bu yıl da Grammy'e aday olan bir sanatçı. Türkiye'nin uluslararası platformlarda en önde gelen isimlerinden olan Sanlıkol'un müziğine kulak veriyoruz...
Türkiye, Anadolu coğrafyası, onlarca halkın kesişim noktası. Birçok farklı kültürün yuvası olmuş, insanlık tarihini şekillendiren üç ilahi dinin kutsallarının bulunduğu bir coğrafya. Bu halklar on yıllarca komşuluk yapmış, geçmişten gelen benliğini etkileşimde olduğu başka kültürlere katmış.
Yemekleri iç içe geçmiş, dilleri iç içe geçmiş, alışkanlıkları iç içe geçmiş; ve ezgileri...
Bugün Ermeni müziğinin en önde gelen seslerinden John Berberian'ın ki kendisi 85 yaşında ABD'de yaşıyor, en önde gelen şarkısı: Sivas'ta Bir Yar Sevdim. Birçok Türk ezgisinin aynısının Yunan versiyonunu bulmak mümkün. Bu, on yılların inşa ettiği dev bir birikim.
Bu coğrafyadaki tüm kültürlerin müzikleri, kendi kültürlerinden bir parçayı içinde barındırıyor. Hepsinin kendine has bir dokunuşu, bir tınısı var. Bugünkü konuğumuz, bu coğrafyanın ezgilerini dünya müziğiyle mükemmel harmanlamayı başaran bir isim: Mehmet Ali Sanlıkol.
Müzik dinlerken bazen kendimi kullanığım platformun algoritmasına bırakmayı severim. Bu bilinmezlik dehlizinde yaptığım işten kafamı kaldırıp, "Bu hangi şarkıymış ya?" dedirten şarkı benim için iyi şarkıdır ve hemen listeme eklerim.
Geçtiğimiz haftalarda bana, "Bu hangi şarkıymış ya?" değil de, hiçbir şey söyletmeden aşırı bir merak içinde kendisine baktıran şarkı, "Talk About A Turkish Blues" oldu. Mehmet Ali Sanlıkol'un elektro udla şarkıya girişi, o Anadolu ezgilerinin modern seslerle harmanı, aradaki solo... Bu şarkıdan aldığım keyfi yıllar önce Yavuz Çetin ve Erkan Oğur'un "Dünya" adlı parçasını dinlerken almıştım. Hissiyatım tamamen aynıydı, dolu ve uçlarda.
Şarkıyı binlerce kez tekrar tekrar dinledikten sonra Mehmet Ali Sanlıkol'un diğer işlerine de bakayım dedim ve zaten birçok eserini dinlemiş olduğumu fark ettim. Hayranı olduğum Brenna MacCrimmon ile yaptığı tüm eserleri zaten dinlemiştim.
Sanlıkol, Türk, Anadolu, Tasavvuf müziğini henüz 18 yaşında Amerika'da Berklee'ye gittiğinden beri başta caz ve blues olmak üzere birçok müzik türüyle harmanlayıp kendi müziğini yaratıyor.
Mehmet Ali Sanlıkol 1997’de Berklee College of Music’te lisans derecesini Caz Kompozisyon ve Film Müziği branşlarında tamamlayan, hem 2015 yılında hem de bu yıl Grammy müzik ödüllerinde aday olan, doktora derecesini Kompozisyon alanında yaparken ağırlıklı olarak Klasik Osmanlı/Türk müziği ve etnomüzikoloji çalışan; Türk müziğinin uluslararası çapta en önde gelen sanatçılarından biri.
Şu an Boston’da New England Konservatuvarı'nda profesör. Hem besteci, hem icracı. Hem söylüyor, hem çalıyor hem de icat ediyor.
Mehmet Ali Sanlıkol'un müziğini, hikayesini, üretim süreçlerini kendisinden dinleyelim.
Müzik kişiliğinizi oluşturmanızda ailenizin etkisi nedir?
Annemin ilk piyano öğretmenim olması ve rahmetli babamın da gerçek anlamda bir Batı müziği (bilhassa opera) fanatiği olması elbette müzikal kişiliğimin oluşmasında büyük rol oynadı.
Hatta bir anlamda halen daha da oynamakta, zira babam dünyanın dört bir yanından enstrüman toplayıp bir koleksiyon oluşturmasa ve gidip Nilüfer Belediyesi ile bir müzik enstrümanları müzesi oluşturma girişiminde bulunmasa, bugün Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan ve 2021 senesinde açtığımız Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesinin (MEM) küratörü ve proje direktörü olmayacaktım...
"Türler arasında tercümanlık yapan bir müzisyenim"
Kendinizi en iyi ifade ettiğiniz müzik türünün ne olduğunu düşünüyorsunuz? Mehmet Ali Sanlıkol müziğinin üretim süreci nasıldır?
Ben kendimi üç ana müzik türünde eşit derecede iyi ifade edebildiğime inanıyorum: Caz (ve bunun pop ve funk gibi stillerle buluştuğu çeşitli türevler), çeşitli geleneksel Türk müzikleri (ama en başta Klasik Osmanlı/Türk müziği) ve Klasik Batı müziği (çerçevesinde yer alan erken Avrupa müziği, konser müziği, vb.).
Eserlerim üzerinde çalışırken kendimi bu türler arasında tercümanlık yapan bir müzisyen gibi görüyorum. Zira sanırım bir çok meslektaşımdan ayrıldığım ana nokta bu türlerin tamamına aşağı yukarı eşit derecede senelerimi verip hepsinde uzun seneler talebelik yapmış olmam. Bu mühim bir nokta çünkü bu bahsettiğim uzun süreli talebeliklerden ötürü bu türlerin hepsini içselleştirdiğime kaniyim. Tercümanlığı da bu yüzden daha rafine bir seviyede yapabildiğimi hissediyorum.
Mesela, Türkçe bir şakayı İngilizce’ye ve aynı şekilde İngilizce bir şakayı da Türkçe’ye tercüme etmek çok zor bir iştir. Kelimesi kelimesine tercüme et