Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Enfeksiyon ve Salgın Çağın Hastalıkları Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei: Virüsün gen dizinini tespit ettik

        Çin'in Wuhan kentinde görülen ve daha sonra dünyanın birçok ülkesinde rastlanan koronavirüs (Covit19) vakalarılya ilgili olarak Türkiye'de çoğu kişinin gözünü çevirdiği kişilerden birisi deÇin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei. Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını yanıtlayan Çinli diplomat, koronavirüs vakalarının durmaya yüz tuttuğunu, Çin'de 72 saat içindevirüsün tam gen dizisini tespit edildiğini söyledi.

        İşte Türkiye kamuoyunda merak edilen sorular veÇin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei'nin cevapları:

        Çok rahat Türkçe konuşuyorsunuz? Nasıl öğrendiniz?

        Aslında o kadar iyi değil, ama anlaşılır şekilde. Diplomat olarak ilk tayinim bu güzel şehirde, İstanbul'da başladım. 1996 yılında başladım, 3 yıl kaldım. İkinci tayinim Ankara Büyükelçi oldum. Daha sonra daire başkanı ve müsteşarlık görevinde bulundum. Tahran Büyükelçiliğimizin ikinci adamı oldum. 2 yıl önce İstanbul'a atandım.

        Siz kaynağın ne olduğunu, nasıl ortaya çözebildiniz mi? Son veriler ne? Balık pazarında çıktığı söyleniyor, yarasa iddiası var?

        "VİRÜSÜN NEREDEN KAYNAKLANDIĞI HENÜZ BİLİNMİYOR"

        Biraz uzun konuşacağım. Şu anda biz salgınla mücadelenin 8. haftasındayız. Ocak'ın ortalarında bu salgının ilk vakaları Çin'in Wuhan şehrinde deniz ürünleri pazarı ile alakası olan bu vakaları çoğaltmaya başladı. Zaatüree olarak çoğaldı. Biz şimdiye kadar bu salgının kaynağının nerede olduğunu daha belirlemedik. 2 gün önce Dünya Sağlık Örgütü'nün basın toplantısında da salgının kaynağının nerede olduğu bilinmediği söylendi. Çin'deki ilk vakalar Wuhan'dan başladı. 8 hafta içinde birçok araştırma oldu, somut bir şey çıkmadı. Onun için kaynağının nerede olduğu bilinmiyor.

        REKLAM

        Kaynak Çin'de olmayabilir mi?

        Olabilir, son 2-3 gün içinde İtalya, Japonya, Amerika'da olan vakalar var. Bu vakalarda Çin'le seyahat ilişkisi yok. Değişik ülkelerin bilim adamları bunun kaynağı için çalışıyor. Galiba Türkiye'de ilk zamanlarda çok yaygın bir sürü dedikodular oldu. Yarasa falan dendi. Virüsün yarasa ile alakalı olup olmadığını bilmiyorum. Ama kesinlikle Çin mutfağında yarasa görülmez.

        "YARASA YİYEN KADIN VİDEOSU ÇİN'DE ÇEKİLMEDİ"

        Yarasadan bulaştı bir efsane diyorsunuz

        İnternette bir video vardı. Bir Çin'li kadın yarasa yiyor diye vardı. Onun için bu dedikodular çıktı. 3-4 yıl önce Güney Pasifik ada ülkelerinde çekilen videodur o. Bu yılki salgınla alakası yoktur.

        O balık pazarında yarasa satılıyor olamaz diyorsunuz

        Ben hiç duymadım. Türkiye'de olmasaydım, bu dedikoduyu bilmiyor olacaktım. Bilim adamların çalışmasına göre ilk vakaların su ürünleri, deniz ürünleri ile alakası yoktur. Aynı zamanda o pazarda yasadışı evcil olmayan, yabani hayvanları satanlar vardı. Büyük ihtimalle onlarla ilgisi olabilir.

        REKLAM

        Çin'de geçen yıl 1 ay kadar kaldım. Çin'e dair düşüncelerim çok değişti. Çok yanlış önyargılarımız vardı. Ben Çin'de kaldığım sürede yarasa vesaire görmedim. Akrep vs. gibi olan yiyeceklerin Çin mutfağında olmadığı, sadece sınırlı yerlerde turistik amaçla sergilendiğini farket miştim. Yabani hayvanlardan kastınız ne?

        Mesela tavuk. Çiftlikte yetişen, fabrikada kesilen tavuklar var. Pazarda canlı satanlar var. Aynı zamanda yabani tavuklar da var. İnsan tarafından yüzlerce, binlerce yıl evcil haliyle yetişmeyen hayvanlar var. Çin'in kırsal bölgelerinde, dağlık bölgelerde kolayca bu yabani küçük hayvanları yakalanabildiği için onları yemek olarak da yakalanıyorlar. Aynı zamanda bir kısım insanlar kırsaldan gelen hayvanlar, galiba fabrikadan gelen hayvanlarla türü aynı olsa da, galiba tadı da taze olabilir. Daha yararlı olduğunu söyleyenler de var.

        "ŞU ANA KADAR TOPLAM VAKA SAYISI 80 BİN 26'DIR"

        Yabani hayvandan kasıt fabrikada üretilmemiş, doğada bulunan hayvanlar. Şu anda Çin'deki tablo ne? Yayılıyor mu, ne önlemler alıyorsunuz?

        8. haftaya girdik, aslında doruktan aşağı indik. Şu anda tamamen kontrol altına alındı. Rakamlarla anlatayım. Çin'de mevcut olan kesinleşen vaka sayısı 32 bin 652. Bu kadar kişi var. Şu anda kesinleşen şüpheli vaka sayısı 715. Bunlar şüpheli vaka. Saat 00.00'a kadar taburcu olan, iyileşen kişi sayısı 44 bin 162. Yani taburcu olan sayısı 44 bin, kesinleşen vaka sayısı 32 bin. Artık çoktan geçti. Şimdiye kadar eğer bazı seyirciler bu olayı takip ederse başka bir önemli rakam da vardır. Toplam vaka sayısı 80 bin 26'dır.

        REKLAM

        Can kaybı ne kadar?

        Saat 00.00'a kadar 2 bin 912. Toplam vakası çok yüksek. Bu 80 bin içinde başından beri saat 00.00'a kadar hayata dönenler, taburcu olanlar da bulunuyor. Şu anda hastane içinde tedavi edilen 32 bin var. 29 bin kişi maalesef hayatını kaybetti.

        Çin'ün nüfusunu gözönünde bulundurunca bu çok çok küçük bir rakam.

        Dünya Sağlık Örgütü'nün ilk basın toplantısında böyle bir cümle söylendi. Ben de katılıyorum ama bunlar candır.

        Hayatını kaybedenler 2 bin 912 dediniz

        Pekin zamanıyla 00.00'a kadarki veriler. 3 gündür artık taburcu olan sayısı mevcut sayıdan daha fazla. Sadece bugün değil. Üç gün önce taburcu olan sayısı hastanede olanların sayısını geçti. Her gün mevcut kesinleşen vaka sayısı azalıyor. Bundan önce, 7 hafta önce her gün kesinleşen sayı yükseliyordu. Son 1 hafta içinde kesinleşen sayı azalmaya başladı. Bu eğilim artık sabit.

        REKLAM

        Peki bunu nasıl başardınız? Ne oldu da rakamlar düştü?

        Son 10 gündür her gün taburcu olan sayısı 2 binden fazla. Son 10 gün 20 binden fazla taburcu oldu. Dün Wuhan eyaletinde bir hastaneyi kapattık, çünkü artık ihtiyaç kalmadı. Dün 97 yaşındaki kritik ağır durumdaki bir hasta taburcu edildi. Bu da çok önemli. Genelde yaşlı insanlar için tehlikeliydi. Şu anda Çin'in genelinde ölüm oranı yüzde 3. Wuhan'ı ölçü almasaydık Çin'de ölüm oranı yüzde 0.7. Sars ölüm oranı yüzde 10. N1 ölüm sayısı yüzde 11,4. MARS yüzde 14.4 ölüm oranı. Şu anda ölüm oranı çok fazla değil. Bu salgının bulaşıcı gücü çok fazla. Ölüm oranı biraz düşük.

        "72 SAAT İÇİNDE VİRÜSÜN GEN DİZİNİNİ TESPİT ETTİK"

        Çin nasıl tedavi ediyordu ve azaldı?

        7 hafta önce bu vaka patladıktan sonra devlet ve hükümet olarak ilk önce bu virüse kimin yakalandığı tespit etmeniz lazım. Bu ilk göreviniz. Başından beri çok düzenli bir şekilde takibi yapıldı. İlk olarak test yapıldı. Kim olduğunun belirlenmesi lazım. Bütün çalışmaların ilk adımıdır bu. 72 saat içinde virüsün tam gen dizisini tespit ettik ve anında Dünya Sağlık Örgütü'yle paylaştık. Şu anda birçok ülke kendi testini üretebiliyor. Bu testle tam gen dizisini paylaşmasaydık hiç kimse bilmeyecekti. 72 saat içinde tespit ettik. 5 gün içinde etkileyici şekilde ilacı ürettik. İkinci olarak bir taraftan kim olduğu tespit ediliyor diğer taraftan diğerleri serbest olmasın diye sakinlik çağrısı yaptık, Wuhan şehri karantiye alındı. Böylelikle çoğunlukla bu vakaları, şüpheli vakalar tespit edildi. 32 bin vaka içinde 30 bin Hub eyaletinde. Bunun içinde 26 bin Wuhan şehrinde. Demek ki erkenden karantinanın ilan edilmesi çok verimli oldu. Çin'den diğer ülkelere gidenleri takip ediyoruz. 720 bin kişiyi takip ettik. Bunları takip edip buluyoruz. Kendi evinde tıp gözetimi içinde bakıyoruz. Wuhan eyaletinden Çin içinde dolaşıma giren 720 bin kişiden söz ediyorum.

        "TEDAVİYLE İLGİLİ KILAVUZLARIMIZ SÜREKLİ GÜNCELLENDİ"

        Dünyaya nasıl yayıldı? Seyahat hürriyeti kısıtlamadığınız için mi bu kadar hızlı sıçradı? Önlenebilir miydi, daha erken fark edilseydi?

        Biz zaten çok erken fark ettik. Katı, ısrarlı, erken bir şekilde bizim hükümetimiz gibi çok nadir çıkar. Onun için bu 22 bin vak içinde şu anda sadece 2 bin kişi yer alıyor. Şimdi üçüncü aşamaya gidiyoruz. Hastalar tedavi için bir yer bulması lazım. Bu salgın ve bulaşıcı bir hastalıktır. Normal hastanede tedavi edemezsiniz, yoksa bütün binaya bulaşabilir. Herhangi bir şehir, çok büyük kapasitesiyle hastane yatakları hazırda bulunmuyordu. Özelillike Wuhan eyaletinde on binlerce kişiyi tedavi etmek için hastane sorununu çözürdük. 10 gün içinde 2 bin 500 yataklı özel hastane, sıfırdan iki hastane bitirdik ve hizmete açtık. Ortalama toplam 13 bin yataklı hastaneyi bitirdik. Mevcut olan hastanelerin içindeki 24'ünü alarak kısa zaman içinde toplam 40 bin hastane yatağı kapasitesine sahip olduk. Onun için onbinlerce Wuhan'daki hastalar yer bulabildi. Yatak rezervi çok zengin, şu anda sorun yok. 40 bin yatak aniden kısa zaman içinde hazırlandıktan sonra kesinlikle o bölgenin kendine ait sağlık personeli yetmiyor, kısa zaman içinde bütün Çin'den 300 sağlık ekibiyle toplam 42 bin hemşire ve doktoru gönderdik Wuhan şehrine. Yeni bir tip olduğu için kılavuzu yazdırdık ve toplam 6 ayrı seviye için farklı müdahale tipini içeren kılavuz güncelledik. Tecrübelere göre bu kılavuzlar güncelleniyor. Şimdi 7. güncellenmesi başladı.

        "TEDAVİLER BATI VE ÇİN TIBBI İLE BİRLİKTE YÜRÜTÜLÜYOR"

        Şu an Türkiye'de uygulanmayıp, Çin'de uygulanan tedavi yöntemi var mı? Dünyanın kullanmadığı yöntem.

        6 sefer yeniledik. Kılavuz içinde tespit için, bakım için, tedavi için çok kapsamlı bir kılavuz. Biz toplam 70 bin mevcut olan ilaçlardan içinde bir kaç tanesini taradık. Salgın için, mevcut hastalık için diye tasnif ettik. Sonunda bir iki taneye odaklandık. İkincisi Sars dönemindeki tecrübelerimizle başından beri 44 bin taburcu olan vakaların içindeki yüzde 80 batı tıbbı ve Çin tıbbı ile birlikte tedavi edildi.

        Geleneksel Çin tıbbını, şu an vaka yok çok şükür, Türkiye'de vaka ortay açıkarsa, geleneksel Çin metodunu uygulatabilir misiniz?

        Tıp ciddi ve iyi kontrol altına alınan bir sektördür. Bir ticaret değildir. İnsanın canına bağlı bir şeydir. Bir ilacın labaratuvardan pazara girmesi çok titiz hukuk ve prosedürü olan bir şeydir.

        Geleneksel Çin tıbbında evlerimizde uygulayabileceğimiz bitkiler vs. var mı?

        REKLAM

        O kadar basit değil. Ben de bilmiyorum. Bu da geleneksel Çin tıbbı doktoru tarafından her kişinin vücuduna göre ilaçlar verilmesi lazım. İhtiyacı varsa yardıma açığız kesinlikle

        "TÜRKİYE VATANDAŞLARI ENDİŞEYE KAPILMASIN"

        Türkiye'deki halk merak etti. Bu hastalık çıktıktan sonra ne kadar Çin vatandaşı Türkiye'ye geldi. Üçüncü ülkelerden de Türkiye'ye Çinli vatandaş geldi mi?

        Sevgili seyirciler o kadar endişeye kapılmaması lazım. 8. haftaya girdik. Dünyadaki insanlar 14 günü hatırlıyor. İlk başladığı zaman Çin'in geleneksel ilkbahar bayramı yani yeni yıl tatiliyle beraber yurt dışına, Türkiye dahil bazı turistler vardı. Şanslı ki, biz o resmi tatil olmadan önce bütün Çin'deki turizm acentalarının faaliyetlerini durdurduk. Çin'in içine, dışına grup göndermeyi durdurduk. 23 Ocak'ta emir verildi. Bizim resmi tatilimizin başlangıcı 25 Ocak. Bu bir şanstır. Bazı insanlar kendi yıllık izniyle birlikte resmi tatil iznini de ekleyerek daha erken gelmiş olabilirler.

        14 günlük karantina sürecini aştık. Türkiye'de fark edilmiş, onaylanmış herhangi bir vaka yok. Demek ki Çin'den gelen misafirlerimizden bulaşmış herhangi bir vaka yok diyebilir miyiz?

        Kesinlikle diyebiliriz. Eğer Türkiye'de vakaya rastlanırsa Çin'deki vatandaşlarımızla kesinlikle alakası yoktur. Ocak ortasından hemen sonra ben İstanbul Valiliği'ne başvurdum. Oradan bu salgınla ilgili test yapabilen, tedavi edebilen sorumlu bazı hastanelerin listelerini istedim. Dedim ki, 'eğer burada biri rahatsız olursa sadece soğuk algınlığından olabilir ama risk olmasın' dedik. İstanbul'un caddelerinde dolaşmasınlar, risk azaltsınlar dedik. İstanbul Valiliği'nden çok destek aldık. Buraya tayin olan, ikameti olan Çinliler var. Ben hep onlarla organize şekilde raporları ve bilgileri her gün alıyoruz. Sağlık durumları, Çin'den ne zaman geldi diye.

        "VİRÜS DOĞADAN GELDİ BİYOLOJİK SİLAH OLDUĞUNU SANMIYORUM"

        Dünya genelinde yayıldı, en çok Çin ve İran etkilendi. Acaba bu bir biyolojik silah olabilir mi, Çin hükümeti olarak böyle bir endişeniz var mı?

        Yok, ikinci sırada Güney Kore yeralıyor. Tabii ki İran'daki vakalar yüksek bir hızla artıyor. Biz bilim olarak düşünüyoruz herşeyi. Şu anda okuduğum haber ve raporlarda bazı bilim adamlarının yazılarına göre bu gen dizisi tamamlandı, tespit edildi. Gen dizisi olağan bir şekilde bu virüsün nereden geldiği belli olduğunu söylüyorlar. Bu hangi hayvana yakın olduğunu da belirlemiş gibi görünüyor. Bütün bunlar parça parça belirleniyor. Ben bilim adamı değilim, yüksek düzeyde bir devlet adamı da değilim ama bildiğim kadarıyla doğadan gelen bir şeydir, öyle silah gibi bir şey yoktur.

        Türkiye, İran'daki sayılar arttıkça endişemiz artıyor, çünkü sınır komşumuz. Türkiye'nin aldığı önlem havalimanlarında termal kamera koyarak insanların ateşine bakmak, şüpheli vakaları durdurmak ve 14 günlük karantina süreci. Bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 5 ülkeden gelen yabancıları kabul etmiyoruz. Türk vatandaşları 14 günlük karantinayı kabul ediyorsa onları alıyoruz. Bu 14 günlük karantina ve termal kamera durdurmak için yeterli mi?

        Bu iki yolun yeterli olup olmadığını bilmiyorum ama çok önemlidir. Bu hastalığın genelde ateşi olur ama yüzde yüz değil. Çoğu termal kamerayla fark edilebilir. Bir kısmında hiç ateş yoktur ya da ateş dönemine gelmemiş olabilir. Daha önemlisi ikinci tedbiriniz. Sayın Sağlık Bakanının dediği gibi tıp gözetimi. Herkesin karantinaya girmekten çok tıp gözetimine girmesi normal. Mümkünse kendi evinde ve mümkünse kendi evinde özel tuvalet sağlanabilirse güvenli olabilir. Bu termal kameradan daha önemli. Tıp gözetimi olduğu için zor bir süreç değildir. Bazı insanlar ciddiye alıyor galiba bazı insanlar ciddiye almıyorlar. Benim bir şeyim yok diye dışarı çıkabiliyor. Onun için salgınla karşılaşılırsa bu çok önemli. Bizim oradan cümlemiz, kendinizi sorumlu tutun, ailenize, sosyal hayata sorumlu olun. Salgınla karşılaşırsa kendisinin ölümünden ibaret değil toplumu da düşünmelidir. Taburcu olan 44 bin insan, kendi cebinden kuruş harcamıyor. Bütün masrafları merkez ve yerel hükümeti karşılıyor. Türkiye'de de öyle. Herkes kendisini sadece kendisi için değil toplum için düşünmesi lazım.

        Hangi yaş gruplarını daha çok etkiliyor?

        Şu andaki duruma göre enfeksiyon oranları, kesinleşen vakaların ortalama yaşı 50. Demek ki yaşlı insanlar daha fazla. Tabii gençler de var. Ama yaşlılar daha kolay yakalanabiliyor, bağışık sistemi zayıf olduğu için. Hayatını kaybedenler maalesef alt hastalığı olanlar ve yaşlılar. Şeker hastası olanlar mesela. Kendi zaten alt hastası ise böyle bir salgınla karşılaşınca durumu daha karışık olabiliyor. Özel bir ilaç şu anda yok. Biz sadece tecrübemiz ve bazı etkili ilaçlarla tedavi ediyoruz. Onun için vücudunun dengesi bozulabilir. Sağlıklı bir insansanız dayanabilirsiniz. Zaten zayıf olan, bağışıklık durumu düşük olan biriyse daha çabuk iyileşemiyebilir. Hafif durumdan ağır duruma geçebilir.

        "BİR İKİ HAFTA İÇİNDE ÇİN'DE İŞLETMELER NORMALE DÖNECEK"

        Bu süreçte Çin ekonomisi olumsuz etkilendi mi?

        Salgınla mücadele bir tıp mücadelesi değildir. Ekonomiye etkisinin ne olduğu da değildir. Kapsamlı ve sosyal bir mücadeledir, ekonomi de bir parçası. Ekonomi tabii ki etkileniyor. 8 haftada para harcıyoruz. Fabrikalar yüzde 100 biçimde yeniden üretime başlamadı. Zaten bayram olduğu için fabrikalar kapalıydı. Şimdiye kadar okullar henüz eğitime başlamadı ama yanılmıyorsam 4 hafta önce ekonominin yeni imalatını yavaş yavaş başlattık. Çoğunlukla Hub eyaleti içinde bu vakalar kilitlendi. Normal haline dönecektir. Eskiden olduğu gibi olmayabilir ama şu ana kadar bütün Çin'de, Hub eyaleti dışında, büyük çaplı iktisadi kuruluşların işe başlama oranı yüzde 90'ı geçti. KOBİ'lerin yüzde 50'si yeniden işe başladı. Hala biraz sorunlar var çünkü KOBİ'lerin devamlı çalışması çok önemli. Çünkü sermayeleri küçük. Biz vergi indirimi, ücret indirimi, fon sağlaması gibi sermaye desteğini özellikle KOBİ'lere veriyoruz. İnşallah bir iki hafta içinde eski haline gelmesi için çalışıyoruz.

        Çin'den siparişler büyük oranda düştü mü? Çin çok sayıda dışarıya ürün satıyordu.

        Düşürmedi. Büyük çaplı kuruluşlar yüzde 90 işe başladı.

        Çinli ya da uzak doğulu gördüğünde 'aman bana korona bulaşır mı' diye vakalar oluyor. Siz de Türkiye'deki günlük hayatta bunlarla karşılaşıyor musunuz?

        Şahsım olarak hiç karşılaşmadım. Sizinle burada uzun uzun röportaj yapıyorum, canlı yayına çıkıyorum. Gece gündüz çalışıyorum. Çok Türk arkadaşlarım var. Sadece salgın değil herhangi bir sağlık problemiyle karşılaşırsa önyargısız, bilimsel yaklaşması çok önemli. Panik hiçbir zaman bir şeye yardım etmiyor. Ben öyle düşünüyorum. Panik ancak ancak işi berbat hale getirir. Şu anda Türk hükümeti başından beri Çin hükümetiyle, buradaki büyükelçi ve başkonsolosluğumuzla çok sıkı biçimde tedbirleri alıyoruz. Şu ana kadar sıfır vakasını sağladık. Türk halkının bunu takdirle karşılaması lazım. Bence virüs hiç korkunç değil, çünkü 72 saat içinde tespit ettik.

        "LÜTFEN HADİSEYE ÖN YARGI VE RENKLİ GÖZLÜKLERLE BAKMAYALIM"

        O kadar da korkunç değil, ama tedbir alınmalı diyorsunuz

        Daha korkuncu rivayet ve panik. 20 milyon nüfuslu İstanbul'da, Taksim'de, Sultanahmet'te bir mağaza içinde aniden bir şey söylerseniz, eğer o kadar kalabalık içinde panik yaratırsanız çok tehlikeli olur. Bu yüzde 100 zarar getirebilir. Asılsız söylentilerinden uzak duralım, bilim adamların dediğine bakalım. Önyargı ile renkli gözlüklerle başkasına asla bakmamak lazım.

        Türkiye'nin Çinli turist hedefi vardı. Çinli turistler Türkiye içinden iyi oluyor. Bu oran düşer mi?

        Daha fazla artış düşünmüyorum. Temmuz'dan sonra benimle konuşursanız çok net bir şey söyleyebilirim.

        Türkiye'deki hassasiyet çok yüksek. Uygur Türklerinin durumu. Kamplarda ayrımcılığa maruz kaldıklarına dair? Bu konudaki eleştiriye ne dersiniz?

        Yarasa yiyen Çinli tarafından bu salgın başladı diyenler var. Türkiye'de web sitesinde gördüm, Wuhan'da bu virüsle yakalanan 20 kişi tabancayla infaz edildi. Ben bunun doğru olmadığını nasıl kanıtlayabilirim? Bir kısmı siyasi amacı bulunan insanların yanlış yönlendirmek için bir sürü haberler üretebiliyor. Asla renkli gözlükle başkasına bakmayalım, rivayete ve paniğe uzak duralım. Ben Sincan'a çok sefer gittim. Burada Sincan'la ilgili dedikodu yapanlar Sincan'a gitti mi? Onlara mı inanıyorsunuz, yoksa hükümet olarak bizlere mi? Çin'deki parada yazılanlarda Uygurca'da var. Durum böyleyken nasıl inanırsınız?

        Bununla ilgili geniş bir programda konuşuruz, çünkü gerçekten Türk kamuoyu çok kaygılı. Çok teşekkür ediyorum, bilgi verdiğiniz için. İzleyicilerimize de Çinli misafirlerimize ve Türkiye'de yaşayan Çinlilere karşı önyargılı davranmamaları çağrısında bulunalım.

        Ben teşekkür ederim.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ