Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Beşiktaş Didem Karagenç'ten Habertürk'e çok özel açıklamalar - Beşiktaş Haberleri

        8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Habertürk Stüdyo'nun konuğu A Milli Takım'ın ve Beşiktaş'ın başarılı futbolcusu Didem Karagenç'ti. Habertürk Spor'dan Oğuzhan Genç'e konuşan milli futbolcu, sorularımıza içtenlikle yanıt verirken ortaya keyifli bir sohbet çıktı.

        8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde önemli mesajlar veren 26 yaşındaki sporcunun öne çıkan sözleri şöyle:

         8 Mart kutlu olsun
        8 Mart kutlu olsun Haberi Görüntüle

        "HERKES BEBEKLERİYLE OYNARDI, BEN İSE..."

        - Futbola nasıl başladın? Çevrenden gelen olumlu-olumsuz tepkiler neydi?

        "Futbola çok küçük yaşlarda başladım. Herkes bebeklerle oynardı, benim de bebeklerim vardı ancak topum da vardı. Topu gördüğümde çok heyecanlanıyordum. Elle oynamak yerine ayakla oynamak istiyordum. Annem de futbol aşığı bir kadınmış ancak dedem izin vermemiş. O yüzden benim futbolcu olmamı çok istedi. Çok kulüp aradık ancak kadın futbolu çok gelişmediği için bulamadık. 11 yaşıma kadar bekledim lisanslı futbolcu olabilmek için. Şimdi de devam ediyor."

        "ERKEKLERLE OYNADIĞIM İÇİN OLUMSUZ BAKILIYORDU"

        "Olaya şöyle olumsuz bakılıyordu, erkek çocuklarıyla futbol oynadığım için dışarıdan çok olumsuz tepki geliyordu. Ancak annem ve babam, eğitimci insanlar. Bu durumu bana yansıtmadan kendi içlerinde çözdüler. Babam öğretmendi, benim futbol oynayabilmem için özel bir izin almıştı. Normalde okullarda futbol takımlarında kız çocukları oynayamaz ama babam özel izinle turnuvalara katılmamı sağladı. O turnuvada kornerden bir gol attım. İzleyen antrenörlerden biri 'Kadın futbol takımı kuracaktım, seni izleyince kararımı kesinleştirdim. Seni de istiyorum' dedi."

        REKLAM

        "FUTBOL OKULU YOKTU"

        - Son olarak Şanlıurfa'da Kızlar Sahaya etkinliğine katıldın. Senin yolunda gitmek isteyen bir çok oyuncu var. Onlara nasıl bir mesaj göndermek istersin?

        "Lisanslı futbolcu olduğumda kadınlar için Türkiye'de hiçbir futbol okulu yoktu. Orada kız çocuklarını gördüm. 6-7 yaşında oynayanları gördüğümde 'Siz çok şanslısınız, ben başladığımda böyle imkanlar yoktu. Bir şeyleri başarmak için zorlamak durumunda kaldık ama size yol açan sponsorlarınız var' dedim. Asla pes etmemeleri gerektiğini, bu yolun daha iyi bir yol olacağını ilettim. Biz de onlara rol model olabilmek için her yeri geziyoruz."

        "BENİ İDOL OLARAK GÖRENLER İÇİN HAREKET EDİYORUM"

        - Çok sevilen bir sporcusun ve sosyal projelere aktif olarak katılım gösteriyorsun. Sosyal hayatta nasıl tepkiler alıyorsun. Bu konuda karşılaştığın en ilginç manzara ne oldu?

        "Etkinliklere gittiğimdeçocukların bana bakışlarını gördüm ve beni idol olarak gördüklerini yürekten hissettim. Bu beni gururlandırdı, duygulandırdı. Bir an şey dedim kendime 'Ben bu çocukların idolüyüm. Onlara yakışır şekilde hareket etmek, başarılı olmak zorundayım ki onlar da bunu görsün' dedim. Antrenman yaptıkları giysilere imza attırdılar. Annelerinin kızıp kızmayacağını sordum, onlar da 'Kızmayız' dediler."

        REKLAM

        "HOLLANDA'DA 25 BİN KİŞİYE KARŞI OYNAMAK BİZİ MOTİVE ETMİŞTİ"

        - Yeşil sahada senin için unutulmaz an hangisiydi?

        "Konak Belediyespor'la Şampiyonlar Ligi'nde son 16'ya kalmıştık. Alsancak Stadı'nda 4 bin kişi gelmişti. Ülkemizdeki en yüksek seyirci oranıydı. Bir de Milli Takım'la Hollanda'da 25 bin kişiye karşı oynamıştık. Stadyum tıklım tıklımdı. Ayak bastığımda muhteşem bir uğultuyla karşılaşmıştım. Tezahüratlardan heyecanlanıyorduk ancak tezahüratları bize değil rakibe yapıyorlardı! Ters bir motivasyon oldu, 'Kendimizi göstermemiz lazım' gibi. Bine yakın da Türk gelmişti. Gurbetçiler de bize ilgi göstermişti. O maçı da unutamıyorum."

        "VODAFONE PARK'TA BÜYÜK KİTLELERE KARŞI OYNAMAYI HAYAL EDİYORUM"

        - Kadın futbolunda Hollanda'daki gibi Türkiye'de de tribünler gelecekte dolacak mı?

        "Yakın sürede bunu hayal edebiliyorum. Çok önceden beri kurduğumuz bir hayaldi. Beşiktaş'a ikinci ligden transfer oldum. Bunun hayaliyle transfer oldum. Beşiktaşlıyım, siyah-beyaz formayı terletmekten de büyük gurur duyuyorum. Üç büyüklerde oynamak da herkesin hayalidir. Vodafone Park'ta çok güzel projeler var. Maçları oynayacağız ve bu devam da edecek. Futbol, kadınlar olarak da ilgi görmeye başladı. Bu ivmeyle de Avrupa seviyesini yakalayacağımızı düşünüyorum."

        "BEŞİKTAŞ'IN YAPTIĞI YATIRIM KADIN FUTBOLU İÇİN ÇOK BÜYÜK"

        - Beşiktaş, kadın futbolu konusuna öncülük eden bir kulüp. Kulübün bu noktadaki çabasını nasıl görüyorsun?

        "Beşiktaş bu işe üçüncü ligden girdi. 7-8 sezondan beri kadın futbolunun içinde. Beşiktaş'ın bu yola girmesiyle küçük kız çocukları da futbol okullarında oynamaya başladı. Yapmış olduğu şey küçük bir yatırım gibi görünse de kadın futbolu için çok büyük bir yatırım. Bizim Beşiktaş'ta oynadığımızı gören diğer anne babalar 'Benim kızım da Beşiktaş'ta oynasın' diyebiliyor. Beşiktaş bu açıdan çok büyük bir örnek teşkil ediyor, yolumuzu açıyor. Başkanımız da çok büyük destek veriyor, eşiyle maçlarımıza geliyor. Altyapıdaki Necmettin ve Fırat bey de çocuklarıyla maçlarımızı izliyor. Hep arkamızda olduklarını söylüyor. Yaptığımız işle de görünür olduğumuzu hissediyoruz."

        "SADECE 8 MART DEĞİL, HER GÜN KADINLAR GÜNÜ"

        - Türkiye'de kadın olmak ve kadın olmanın zorlukları konusunda neler söylersin?

        "Kadın cinayetleri çok arttı, kadına karşı şiddetgündem maddesi haline geldi. Çok üzücü şeyler bunlar. Sadece 8 Mart'ta değil, tüm zamanları kadınlar günü olarak görüyorum. Bu haftada değer ve önem görmek üzse bile bu aşamada reklamların, billboardlarınkadına yönelik şiddetten yola çıkarak kadının gücünü, kadın-erkek eşitliğini vurgulayacak şekilde yaptıkları kampanyalar görüyorum. Bizim de yapmak istediğimiz bu. Erkek oyunu olan futbolda, kadın olarak var olmaya çalışıyoruz. Çok zor bir iş, kabul ettirmek de çok zor. Sokakta futbol oynadığımızda 'Sen niye oynuyorsun?' diyenler vardı, artık azaldı. Bu işi sadece erkekler yapmıyor, sen futbol oynayabiliyorsan iş hayatında da başarılı olabilirsine geldi konu. Bu da futbol oynayan kadınlarda bir özgüven oluşturuyor."

        "ERKEK MAÇLARINI İZLERKEN 'BEN DAHA İYİ ORTA AÇARDIM' DİYORUM"

        - Beşiktaş'ın erkek futbolunun takımının maçlarını izliyor musun? Orada çıkardığın notlar ya da "Ben olsam şunu yapardım" dediğin anlar oluyor mu?

        "Erkek futbol maçlarını da takip ediyorum. Oradaki sistemleri, pozisyonları inceleyerek kendimi geliştirebilmek adına. Maçlara da çok gidiyoruz, tribünde izlerken de 'Ben daha iyi orta açardım' 'Keşke ben orada olsaydım, o golü ben atsaydım' gibi şeyler olabiliyor. Sahada olmak çok farklı bir duygu. Stres yönetimi, baskı altında hareket etmek çok farklı bir şey onları da anlamak lazım. Biz de ilerleyen süreçte baskı altında top oynamayı istiyoruz."

        "MİLLİ TAKIMLAR ARTIK KADINLARA EMANET"

        - Ülkemizi milli takımda başarıyla temsil ediyorsun. Milli formayla hedeflerin neler?

        "Küçük yaştan itibaren milli formayı çeşitli kategorilerde giydim, kaptanlık da yaptım. A Milli Takım'da kaptanım şu an. Millilerde de bir değişiklik oldu. Kadın Milli Takımlarımız, kadın antrenör departmanlarından oluşuyor şu anda. Bizim de antrenörümüz kadın oldu. Muhteşem bir değişim ve ivme yakalamayı planlıyoruz. Avrupa Şampiyonası elemelerinde grup maçlarını oynuyoruz hala şansımız var. Bundan sonraki süreçte Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası'nda final oynamayı hedefliyoruz."

        "BAŞKA ÜLKEDEKİ KADINLAR 4 YAŞINDAN İTİBAREN ÇİM SAHADA ÇALIŞIYOR"

        - Team Visa zirvesine katıldın. Orada dünyanın en iyi kadın futbolcularıyla birlikteydin. İzlenimlerin neler?

        "Team Visa zirvesinde18 farklı futbolcu vardı, başka ülkelerde yetişen. Ben de şunu sordum: Onların seviyesi bizden daha ileride, ülkelerinde futbol daha gelişmiş. Bizim ülkemizde eksik olan neydi? Kaç yaşında futbola başladıklarını, kaç yaşında lisans aldıklarını, ilk maçlarına kaç yaşında çıktıklarını sordum. 4 yaşında altyapılarda erkeklerle beraber futbol oynamaya başlamışlar. 13 yaşına kadar, ayrıma kadar beraber oynadıktan sonra takımları ayrılmış ve o şekilde maç yapıp kendilerini geliştirmeye başlamışlar. Ben o yaşlarda sokaklarda eğitim alamadan oynamaya, mahalle maçı oynuyordum. Bizim taş koyarak kale yaptığımız dönemde onlar çim sahada oynamışlar. Bunun çok büyük bir önemi var. Antrenman yaşı olarak aramızdaki fark 12-13 sene. Bunu kapatmak şu an için mümkün değil. Yeni yeni kurulan okullarla bu seviye yavaş yavaş kapanacaktır diye düşünüyorum. İlerleyen süreçte onlardan birini buraya davet edip futbol okullarında yardımcı olmayı planlıyoruz."

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ