Rumlar Türkler'e izin vermedi

Kıbrıs Rum bölgesindeki seçimleri izlemek üzere adadayım.

Son dakikada bir sürprizle karşılaştık.Rumlar Türkiye’li gazetecilere Lefkoşa’dan giriş izni vermiyor.Sadece Larnaka’dan ve Yunanistan vizesine sahip pasaportla girişe imkan tanıyor.Bunun kestirme adı ‘’gelmeyin’’ oluyor tabii.Oysa önce evet demişlerdi,sonra değiştirdiler kararlarını.Mühim değil,seçimi yeşil hat sınırındaki Dış Basın Birliğinden de takip edebiliriz.

Türkiye’li gazetecilere kapıyı kapatan Rumlar,Kıbrıs doğumlu Türk gazetecilere kapıyı ardına kadar açıyor.Rumların derdi bizlerle,Kıbrıs’ta doğdunuz mu sorun yok.Ama hayata gözlerinizi Türkiye’de açmışsanız,düşman kabul ediliyorsunuz.

Problem değil,barış harekatında birkaç ay görev yaptığım Kıbrıs’ı iyi bilirim.Yeşil hattan hapşırsanız,Ledra Palas’ın arkasından rahat duyarlar sesinizi.Ayrıca onlar bizim tarafa elini kolunu sallayarak geçiyor,bizden de 11.000 kişi Rum kesiminde çalışıyor.Gidiş-geliş kolaylaştı artık.Yeter ki Türkiye’li olmayın..

Rum kesimi ,biri bugün olmak üzere ,ardı ardına iki pazarı sandık başında geçirecek.Güney Kıbrıs’ta Başkan iki turda seçiliyor çünkü.3 aday var,biri koltuğunu korumaya çalışacak Tasos Papadopulos,diğeri Rum Meclis Başkanı komünist Dimitris Hristofyas,üçüncü aday ise Yoannis Kasulidis…

Sonucu şimdiden belli bir seçim bu.Kilisenin desteklediği Papadopulos az farkla da olsa yine Başkan,Hristofyas seçilirse büyük bir sürpriz olur.Anketler bunu doğruluyor çünkü.69 yaşındaki eski EOKA’cı ve Makarios’un sağlam adamı Papadopulos,tekrar güven tazeleyecek.

Rum resmi rakamlarına göre bugün toplam 515.994 seçmen oy kullandı.Bunun 390’ı KKTC’li Türk, 360’ı ise KKTC’de(Karpaz’da) yaşayan Rum ve Maronit…Seçim için 20 bin Kıbrıs’lı Atina’dan,Selanik’ten,Londra’dan uçaklarla Ada’ya geldi.Bunun için partilerin kesenin ağzını iyice açtıkları söyleniyor.

Kıbrıs Rum polisi alarma geçti.Tümünün izinleri iptal edildi.Seçim için görevlendirilen 2.498 polis,seçmenlerin huzur içinde oylarını kullanmalarını sağladı.Akşam saatlerine kadar kulağımıza gelen herhangi bir olay olmadı.

Peki karşıdaki seçim bizim tarafta nasıl karşılandı?Caddelerde,sokaklarda, kahvelerde nabız tuttum.Çok kişiyle konuştum.Anladım ki,komşudaki seçim bizimkilerin umurlarında bile değil.Kim kazanırsa bizim için fark etmez diyorlar.Ama gizleseler de,Papadopulos’un kazanmasını ister gibi bir halleri var.Bazıları doğruluyorlar bunu ve sebebini de şöyle açıklıyorlar…

-Papadopulos uzlaşmaya hiç yanaşmıyor.Bu da bizim işimize çok yarıyor.O kalırsa,KKTC’nin kalıcılığı da daha fazla garantiye alınmış olacak. Seçimler, Rumların Ada’nın tamamına hakim olma ve Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi isteklerini hiç değiştirmiyor.Bu dün de böyleydi,bugün de böyle..İlerde değişir mi dersiniz?Bizdeki evlat acısı,onlardaki kuyruk acısı devam ettikçe değişmez.Kıbrıs’lı yaşlıların görüşü böyle.Ama gençler farklı düşünüyorlar.Coğu Avrupa Birliği üyesi olarak yaşamayı tercih ediyorlar.Bu yüzden Rum tarafından vatandaşlık alanların sayıları az değil…

Rumların seçiminden bahsettik.Ama bizim tarafta da bir erken seçim lafıdır dolaşıyor.Oysa seçime daha iki yıl var.Öyle ama,muhalefet erken seçim için fırsat kolluyor gibi..Sokaktaki adam,iktidar iki yıl dayanmaz ama bir yıldan önce de seçim olmaz diyor.

AKP burada da ağırlığını giderek artırıyor.El altından yeni iktidar modelini tarif etmeye çalışıyor.Buna göre CTP,Ulusal Birlik ve Özgürlük ve Reform Partisinden oluşan üçlü bir koalisyonu,bugünkü hükümete tercih ediyor.Diyeceksiniz ki,AKP’nin ne çıkarı var bunda?Var ki,bu modelin temel taşlarını yerleştirmeye başladı bile.

Kıbrıs’la ilgili gözlemlerim bu kadar değil tabii.Gözümüzü Güney’deki seçimden Kuzey’deki gelişmelere ve değişmelere de çevirelim biraz.Talat ne durumda,Denktaş ne yapıyor,bizim tarafta gözle görülür bir ekonomik canlılık var.Üretim yok,çalışan az,peki bu nasıl oluyor?Kişi başına 12.000 dolarlık milli gelir nasıl hesaplanıyor?Bunları da bir sonraki yazımızda inceleyelim…