610 beygirlik Huracan’ın her bir beygiri 1000 Euro

Lamborghini, Audi tarafından satın alındıktan sonra tıpkı Volkswagen Grubu’nun diğer markaları gibi büyük bir sıçrama yaptı. Markanın inişli çıkışlı tarihi çok da eski değil. Aslında bir traktör üreticisi olan Feruccio Lamborghini Ferrari’ye sinirlenir ve kendi süper spor otomobilini üretmeye karar verir. Bugün dünyanın en pahalı klasik otomobillerinden biri olan ve açık artırmalarda milyon dolarlık fiyatlarla alıcı bulan Miura’yı üretir. Miura’yı Marzal ve LP 500 Countach izler. Bu olağanüstü başarılı otomobil henüz dünyaya adım atmıştır ki, 70’li yıllara damgasını vuran petrol krizi baş gösterir ve Lamborghini 1978 yılında iflasını açıklar.

Arada kısa süren bir Chrysler macerasının ardından, şirket önce Endonezyalı yatırım grubu Megatech’e, ardından da 1997 yılında Audi’ye satıldı. Audi çatışı altında üretilen ilk model ise 2003 yılında yollara çıkan Gallardo oldu.

Lamborghini’nin bu çok kısa tarihinin ardından, geçen hafta İtalya’da gerçekleştirdiği test sürüşünü anlatmam gerekiyor. Çünkü 13 yıldan bu yana Audi şemsiyesi altındaki şirketin, 2011 yılında ürettiği Aventador modelini kullanmış, ancak Huracan’ın direksiyonuna hiç oturmamıştım.

2011’deki Aventador testi, Roma yakınlarındaki bir test pistinde gerçekleşmiş, saatte 300 km üzeri hızlara çıkıp virajlara geldiğimde 70-80 km’lere düşerken oluşan basınçtan göğsümde ağrılar oluşmuştu.

Bu kez öyle olmadı. Huracan için seçilen parkur, Bologna’nın Toscana’yı aratmayan güzel manzaraları eşliğindeki dağ ve köy yollarıydı. Tamamen karbondan bir gövdeye sahip 1422 kg hafifliğindeki boğayı trafikte ve bisikletçilerinin keyif yaptığı yollarda kullanmak farklı bir tecrübeydi. Yaklaşık 4 saatlik yolculuk sonunda bir kaç şaşkınlık birden yaşadım.

Birinci şaşkınlığım otomobilin sunduğu olağanüstü konfordu. Tüm o virajlarda inanılmaz sessiz ve elbette salınımsız ve ‘bir Alman otomobili’ kadar günlük hayata uygun bir süspansiyonu vardı. İkinci büyük şaşkınlığım ise, 560 Nm’lik tork sayesinde neredeyse yolculuğumun tamamını 7 viteste ve 2 bin devri bile görmeden tamamladıktan sonra ekranda gördüğüm 11.7 litrelik ortalama tüketim değeriydi. (Fabrika verisinin 12.0 litre olduğunu hatırlatmamda fayda var elbette)

Hakan Özenen Lamborghi’nin 700 beygirlik Avertador ve 610 beygirlik Huracan modellerini İtalya’da kullandı.

YOLDA BİSİKLET VARSA YOLCULUĞUNUZ KEYİFLİ GEÇECEK DEMEKTİR

Lamborghini’nin hem 700 beygirlik Aventador, hem de şaşırtıcı derecede konforlu boğası Huracan’ı test etme fırsatı bulduğum Bologna’da hem dağ tırmanışlarında, hem de sis basmış köyler arası yollarda amatör bisikletlilere de rastladım. Medeni trafiğin süper spor otomobillerle bisikletlerin aynı şeridi paylaşabilmesi olduğuna bir kez daha şahitlik etmek de, Lamborghini’yi kullanmak kadar keyif vericiydi.

YENİ SUV URUS GELINCE YILLIK ÜRETİM 6 BİNİ BULACAK

Lamborghini’nin Bologna’nın markanın ismiyle özdeşleşmiş şirin kasabası Sant‘Agata’daki fabrikasındaki üretimi gelecek yıldan itibaren yeni V12 motorlu URUS’la çeşitlenecek. Bugün yılda 3 bin adetlik üretim rakamlarına ulaşan marka URUS’la birlikte yıllık 6 bin adetleri görmeyi planlıyor. 600 beygir gücünde olması beklenen URUS, Volkswagen Grubu’nun Porsche Cayenne, Audi Q7 ve VW Tuareg’de kullandığı MLBPlatformu üzerinde yükselecek.

Fabrikanın hemen yanındaki müzede, markanın ilk arazi aracı LM02’yle yan yana sergilenen URUS’un 2012 yılında Çin’de gösterilen prototipi, çok büyük bir değişikliğe uğramadan yola çıkacak gibi görünüyor. 1986- 1993 yılları arasında üretilen Lamborghini LM02, sadece 328 adet üretilmiş birinci Körfez Savaşı’nda ünlenen Hummer’a ilham vermekten öteye gidememişti.

HAKAN ÖZENEN / GAZETE HABERTÜRK