Emirgan sahili plaj mı, meyhane mi!
İstanbul Boğazı'nın en güzel noktalardan biri Emirgan'da yürüyüş yolu gündüzleri plaja, akşamları da gece kulübüne dönüyor. Sarıyer Belediyesi'nin denize girilmesi için merdiven yerleştirdiği yer ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yüzme alanı ilan edilmiş bir yer değil. Sarıyer Kaymakamlığı'nın da o bölgede denize girme yasağı var... Habertürk yazarı Esra Boğazlıyan, Emirgan sahilinde yaşananları yazmaya devam ediyor
İstanbul Sarıyer’de, Emirgan sahilinde uzunca bir süredir yaşanan rezaleti daha önce iki kez yazdım. Boğaz’ın en güzel noktalarından birinde yürüyüş yolu, gündüzleri plaja, akşamları da gece kulübüne dönüyor deyim yerindeyse. Sarıyer Belediyesi’nin denize girilmesi için merdiven yerleştirmesinin ardından işler çığırından çıkmış durumda. İç çamaşırlarıyla denize girenler, betonun üstünde güneşlenenler yüzünden sözüm ona yürüme yolu olan sahil şeridinde adım atmak ne mümkün!
Akşamları ise güzelim sahil panayır yerine çevriliyor. İçki masaları kuruluyor, arabalar, motosikletler sahile çekilip bangır bangır şarkılar, türküler çalınıyor. İçip içip sarhoş olup birbirleriyle kavga edenler mi ararsınız, yoldan gelip geçenlere sataşanlar mı, sahil yolunda yürümeye çalışan kadınlara laf atanlar mı her türlü rezalet var. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı bu kepazelik hayati de bir mesele. Zira yoğun ve ölümcül bir akıntıya karşı çoluk çocuk kendini Boğaz’ın sularına atıyor. Ne cankurtaran var ne başka bir önlem.
Araştırdım; orası İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yüzme alanı ilan edilmiş bir yer değil. Sarıyer Kaymakamlığı’nın da ‘denize girme yasağı’ var orada. Ne var ki yüzme alanı ilan edilmemiş bir yere yüzülsün diye bir güzel merdivenler yerleştirmiş Sarıyer Belediyesi. Hem de bir değil, iki değil, tam üç tane merdiven. Hal böyle olunca Boğaz’ın en tehlikeli yeri plaja çevriliyor, doğru düzgün yüzme bilmeyen çoluk-çocuk Allah’a emanet. O merdivenleri yerleştiren Sarıyer Belediyesi, orada denize girenlerin can güvenliğini de umursamıyor olsa gerek hiçbir tedbir de almıyor. Emirgan’dan bir felaket haberinin gelmesi, birinin o akıntıya kapılması an meselesi. Akşam olduğu zaman ise aynı yerde başka bir cümbüş başlıyor. İçki masaları kuruluyor, sarhoş olanlar, taşkınlık yapanlar yüzünden huzur kalmıyor. Hakikaten insanın aklı almıyor İstanbul’un orta yerinde, Boğaz’ın göbeğinde, bu manzaraya nasıl izin verilir!
GÜYA MERDİVENLERİ KALDIRACAKLARDI
Geçen hafta art arda bu sorunu dile getirdiğim yazıların ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden şöyle bir bilgi geldi: "Sarıyer Belediyesi’yle görüşülüyor, Emirgan sahilinde önlem alınacak, merdivenlerin kaldırılması için çalışma yapılıyor." Hani nerede önlem! Aradan bir hafta geçti, ortada ne zabıta var denetim yapan ne başka bir yetkili. Ne çalışmaymış! Orayı düzene sokmak için çetrefilli bir projeye filan ihtiyaç yok. Ama tabii amaç oyalamak değil iş yapmaksa!
Yapılacak şey gayet basit! Emirgan sahili eğer plajsa her türlü önlemi alırsınız. Yok ama değilse, ki İBB "Yüzme alanı değil" diyor, o zaman kendi koyduğunuz kurallara uyulmasını sağlarsınız.
Eğer aynı sahil akşamları meyhane ya da pavyonsa ve bizim haberimiz yoksa o zaman verirsiniz ruhsatları yürüme yolunu eğlence mekanına çevirirsiniz. Yok ama değilse bu rezalete son verirsiniz!
BOĞAZİÇİ İMAR NEREDE!
Bu meselede en çok merak ettiklerimden biri de Boğaziçi İmar nerede? Hani Boğaz’ın tarihi ve kültürel dokusunu korumakla görevliler ya! Boğaz öngörünümünde çivi çakılsa müdahale ederler ya! Yüzme alanı olmayan yere platform ve merdiven konulmuş ama Boğaziçi İmar görmüyor!
ÇEVRE SAKİNLERİ: EKSİĞİ VAR FAZLASI YOK!
Emirgan’daki vahim durumu gündeme taşıdığımdan bu yana çevre sakinlerinden ve o hattı kullanan İstanbullulardan çok sayıda mesaj geliyor. Örneğin adı bende saklı bir hanımefendi şöyle diyor gönderdiği e-mail’de: "Yazdıklarınızın eksiği var fazlası yok. Delirmemek mümkün değil. Bırakın akşam saatini gündüz vakti bile oradan geçmeye çekiniyorum. Birtakım insanlar sahili resmen zapt etmiş. Buna göz yumulması çok üzücü." Sosyal medyadan gelen bir başka mesaj, M.K. adlı bir beyefendi şöyle yazmış: "Emirgan’la ilgili yazınızı okudum. Sarıyerliyim, arada geçiyorum oradan. Aynı yazdığınız gibi. Bunu dikkate alıp gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim."
Emirgan sakinlerinden gelen bazı mesajlarda ise birtakım küçük çıkar gruplarının sahildeki hakimiyetinden bahsediliyor. Araştırmaya, yazmaya devam edeceğim. Bakalım altından nasıl bir bağlantı çıkacak...