Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem FETÖ'den tutuklananlar ve gözaltına alınanlar (31 Ocak 2018)

        Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılmak istenen askeri darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt genelinde FETÖ mensubu kişi ve kurumlara yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Öte yandan örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanan kişilere yönelik operayonlar da devam ediyor. İşte FETÖ operasyonlarında 30 Ocak 2018 Çarşamba günlüğü...

        FETÖ'NÜN DARBE GİRİŞİMİNDE FSM KÖPRÜSÜ'NÜN KAPATILMASINA İLİŞKİN DAVADA CEZALAR BELLİ OLDU

        FETÖ'nün darbe girişiminde FSM Köprüsü'nün kapatılmasına ilişkin davada, 15 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi. (AA)

        ÖZEL HAVA ALAY KOMUTANLIĞI'NDAKİ FETÖ DAVASINA DEVAM EDİLDİ

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davanın görülmesine, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.

        Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesinde gördüğü dava, tutuklu sanık eski helikopter pilotu yarbay Ümit Arif Bağ'ın savunmasıyla başladı.

        FETÖüyesi olmadığını, iddianamede bu durumun aksini ortaya koyacak bir delil bulunmadığını iddia eden Bağ, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, kanunsuz bir eylemde yer almadığını söyledi.

        Alarm üzerine birliğe geldiğini, birlik komutanın bilgisi dahilinde uçuş için hazırlıklara başladığını belirten Bağ, yaptıklarının anayasal suç teşkil etmediğini savundu.

        Dönemin alay komutanı Albay Ümit Tatan'ı derdest ederek darbenin komuta merkezi Akıncı Üssü'ne götürmekle suçlandığını anımsatan Bağ, bu konuya ilişkin açıklama yapmak istediğini ifade etti.

        Bağ, olay gecesi karargahta uçuş için hazırlık yaptığı sırada Albay Tatan ve bir grup askerin helikopterine doğru geldiğini kaydederek, kısa bir süre sonra Tatan ve yanındaki askerlerle Akıncı Üssü'ne gittiklerini anlattı.

        Bu eylemin darbe girişimi kapsamında yapıldığını anlayamadığını öne süren Bağ, Tatan'ın derdest edilme eylemine katılmadığını, sadece helikopteri kullandığını iddia etti.

        Bağ, uçuş sırasında pilotun, helikopterin içindeki gelişmelerden bilgisinin olamayacağını savunarak, "Ben uçuş kabininde helikopteri kullanıyordum. Bu sırada helikopterdeki gurubun konuşmasını, yaptıklarını görmem mümkün değildir. Bunlardan sorumlu tutulmayı kabul etmiyorum." dedi.

        İlerleyen saatlerde televizyonda hükümet yetkililerin açıklamaları üzerine darbe girişiminden haberdar olduğunu söyleyen Bağ, soruşturma aşamasındaki ifadelerini bilinçli bir şekilde vermediğini, bu nedenle söz konusu beyanların içeriklerini hatırlayamadığını ileri sürdü.

        Suçsuz olduğunu, bu durumun yargılama aşamasında ortaya çıktığını iddia eden Bağ, beraatini istedi.

        Tutuklu sanık eski helikopter pilotu Halit Kabil de Cumhuriyet Savcısının esasa ilişkin mütalaasına katılmadığını belirterek, darbe suçlamasını kabul etmediğini dile getirdi.

        Komutanlarının bilgisi dahilinde karargahta olduğu ifadesini kullanan Kabil, darbe girişimine katkı sağlayacak bir eylemde bulunmadığını savundu.

        Hazırlık aşamasında ve mahkemedeki ilk savunmasında detaylı beyanda bulunduğunu aktaran Kabil, beraatini istedi.

        "ÇIKIŞIMIZA İZİN VERİLMEDİ"

        Tutuklu sanık Harun Yıldız ise 16 Temmuz'dan itibaren izne ayrılmak için hazırlık yaptığını ancak şube müdürünün, birliklerin göreve gideceğini belirterek bunun için iznini ertelemesini istediğini söyledi.

        Doğu'dan gelecek askerleri almak üzere Etimesgut Havaalanı'na gitmesi için görevlendirildiğini anlatan Yıldız, söz konusu yere gittiklerinde karargaha alınmadıklarını kaydetti.

        Bunun üzerine Özel Kuvvetler Komutanlığındaki nöbetçi subayı arayarak durumu bildirdiğini, onun yönlendirmesiyle Özel Hava Alay Karargahına gittiklerini savunan Yıldız, burada da bir zaman bekletildikten sonra karargaha alındıklarını ifade etti.

        Daha sonra karargahtan silah seslerinin geldiğini, kargaşa çıktığını aktaran Yıldız, Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli bir grup asker tarafından birlikten çıkışlarına izin verilmediğini söyledi.

        Daha sonra söz konusu askerler tarafından tutuklandığını anlatan Yıldız, suçsuz olduğunu savunarak beraatini istedi.

        Duruşmaya ara verildi. (AA)

        KPSS'DE SORULARIN SIZDIRILMASI DAVASINDA SANIKLARIN CEZALARI BELLİ OLDU

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) hırsızlığına ilişkin iptal edilen Temmuz 2010 KPSS davalarında 6 sanık, "FETÖüyesi olmak" suçundan 6 yıl 3'er ay hapis cezasına çarptırıldı.

        Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalara, sanıklar ve avukatları katıldı. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar beraat talebinde bulundu.

        Cumhuriyet savcısının mütalaasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Zübeyda İrtegün, Sibel Atilla, Zehra Gül, Rükiye Adaoğlu, Emre Dolunay ve Firuzan Duru Doğruöz'ün, "FETÖüyesi olmak" suçundan 6 yıl 3'er ay hapisle cezalandırılmalarına hükmetti.

        Heyet, Temmuz 2010'daki KPSS'nin ardından kamu görevine ataması yapılan sanıklardan Dolunay ve Doğruöz'ün "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına da karar verdi.

        Mahkeme, hapis cezasının yanı sıra "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçunun oluşturduğu zarar nedeniyle çalıştığı süreyi göz önünde bulundurarak Dolunay'ı 236 bin 520, Doğruöz'ü ise 59 bin 760 lira adli para cezasına çarptırdı. (AA)

        İDDİANAME

        Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sınav öncesinde sızdırıldığı iddiasına ilişkin 420 kişi hakkında ayrı ayrı iddianame düzenlenmişti.

        Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırladığı iddianamelerde sanıklara, daha önce aynı suçlamalarla açılan davalarda olduğu gibi "FETÖüyesi olmak", "kamu kurum ve kuruluşları zararına zincirleme dolandırıcılık" ve "resmi belgede zincirleme sahtecilik" suçlamaları yöneltilmişti.

        KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin daha önce sanık sayısı 3 ile 230 arasında değişen 7 dava açılmıştı. 583 sanığı kapsayan iddianamelerin ardından başsavcılık, 550 kişi hakkında yine ayrı ayrı dava açmış, dava sayısı 557, şüpheli sayısı ise bin 133'e yükselmişti.

        Son olarak bin 265 şüpheli hakkında daha ayrı ayrı hazırlanan iddianamelerin kabulüyle Temmuz 2010'daki KPSS'ye ilişkin dava sayısı bin 822, şüpheli sayısı ise 2 bin 398 olmuştu.

        JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI DAVASINA DEVAM EDİLDİ

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe karargahındaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

        Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen ve davanın sanıkları, avukatları ile müştekilerin hazır bulunduğu davada, müştekilerin beyanları alındı.

        Müşteki İsmail Ayyıldız, 15 Temmuz 2016'daFETÖ'nün darbe girişimine karşı durmak için Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini, çıkan olaylarda silahların ateşlenmesi sonucu yaralandığını ve arabasının da hasar gördüğünü beyan etti.

        Ayyıldız, "Kurşunun nereden geldiğini görmedim. Benim aracımın sol tarafı nizamiyeye bakar haldeydi. Bu nedenle kurşunun nizamiyeden geldiğini tahmin ediyorum. Sanıklardan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

        Arif Arslan da Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam edilen 28. Mekanize Piyade Tugayı darbe davasının müdahillerinden olduğunu, olay günü Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde yaralandığını kaydetti.

        FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin davaların hepsini takip etmeye çalıştığını beyan eden Arslan, mevcut davanın sanıklarının da cezalandırılması talebinde bulundu.

        SANIK AVUKATLARININ SÖZLERİ TEPKİ ÇEKTİ

        Müştekilerinin beyanlarının ardından duruşmada, sanıklar ve avukatları dinlendi.

        Sanık avukatı Şevket Can Özbay, davaya katılma talebinde bulunan 15 Temmuz gazileri hakkında suçlayıcı ifadelerde bulunması ve "yobazlar" kelimesini kullanması üzerine duruşma salonunda kısa süreli tartışma yaşandı.

        Davanın müştekisi konumundaki gazilere yönelik sözlerini geri almayan Özbay, beyanlarını tamamlanmasından sonra duruşma salonundan ayrıldı.

        Bunun ardından 15 Temmuz gazilerinin avukatları, Özbay hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını beyan ederek, bu nedenle Özbay'ın beyanlarının duruşma zaptına geçirilmesini istedi.

        Davanın görülmesine sanıklar ve avukatlarının tahliyeye yönelik ifadeleri ile devam ediliyor.(AA)

        15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ DAVASINDA 25. DURUŞMA BAŞLADI

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında otuz yedişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 25. duruşması başladı.

        İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmaya, 132 tutuklu sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.

        Müşteki İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da duruşmada hazır bulundu.

        Duruşma tutuklu sanık eski üsteğmen Ali Akçay'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.

        İDDİANAMEDEN

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişiminin ardından "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" olarak adı değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde darbe girişimine tepki gösteren ve sanıklara müdahale eden vatandaşların üzerine tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere şehit olan 34 kişi "maktul", 424 kişi ise "müşteki" olarak yer alıyor.

        TSK'ya yuvalanan FETÖ mensubu sanıkların, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğinin kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı belirtiliyor. (AA)

        REKLAM

        İddianamede, köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden sanıklardan oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu ifade ediliyor.

        Darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri, sanıkların yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı vurgulanıyor.

        YEDİ DARBECİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

        Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle de bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor.

        REKLAM

        İSTENEN CEZALAR

        İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 sanığın, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "kasten öldürme" suçlarından otuz yedişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

        Ayrıca bazı sanıkların ''silahla kasten yaralama'', "kasten öldürmeye teşebbüs'', ''mala zarar verme'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor. (AA)

        FETÖ'NÜN ASKERİ MAHREM YAPILANMASINA YÖNELİK 8 İLDE OPERASYON

        Tokat Jandarma Komutanlığı tarafından FETÖ/PDY'nin askeri mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen faaliyet kapsamında 8 ilde 12 kişi hakkında gözaltı işlemleri başlatıldı.

        REKLAM

        Edinilen bilgiye göre, Tokat merkezli, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanmasına yönelik olarak Tokat İl Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülmekte olan faaliyet kapsamında, Ankara, Batman, Eskişehir, Kayseri, Kırklareli, Kilis, Konya ve Şırnak olmak üzere 8 ilde 12 muvazzaf askeri personel hakkında, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı işlemi başlatıldı. Belirtilen illerde jandarma tarafından çalışmalara başlandığı öğrenildi. (İHA)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ