Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Galatasaray Galatasaray - Schalke 04 maçı yazar yorumları - Futbol Haberleri
        1

        MEHMET DEMİRKOL - FANATİK

        Cennetten gelen bir puan...

        Schalke pres yaptı, Galatasaray adam kovaladı. İki takım arasındaki temel fark buydu diyebiliriz. Fernando’nun olmadığı bir oyunda presten çıkmak kolay olmuyor. Schalke ise Galatasaray’ın hep geç kalan pres çabasının gerçek bir baskıya dönüşmesine izin vermedi. Buna Caliguri’nin, Nagatomo üzerinde kurduğu felç eden üstünlüğü de eklenince içinden çıkılmaz bir durum oluştu.

        2

        İlk yarıda Ozan ve Nagatomo’nun tarafını çok iyi kullandılar. 40’dan sonra defakto üçlüye dönen ve Maicon’la Ozan’ın yerini değiştiren Terim bundan da bir sonuç çıkaramayınca Selçuk’u savunmanın önüne koyup Donk’u sürekli olarak savunmanın göbeğine koydu. Bunun sonucu Schalke’nin akın sıklığını biraz olsun azaltmak oldu sadece. Galatasaray oyuna ortak olamadı bir türlü. Porto maçındaki pırıltılı oyundan 3 puan çıkmayışının diyetini Schalke ödedi diyebiliriz. Cennetten gelen 1 puan bu...

        3

        Gecenin sorusu?

        Muslera kaç yaşına kadar oynar? Mümkünse 40 olsun. Yerine birini koymak ne kadar mümkün?

        Maçın starı

        Muslera’nın bir süper kahraman olarak yıldızlaştığı bir maç oldu. Artık Örümcek Adam mı dersiniz, Batman mi siz seçin. Bu maçtan çıkan 1 puanın tamamı onundur, primi varsa da onundur.

        4

        Maçın olayı

        Benoit Bastien... Penaltı ve kırmızı karta teğet geçebilecek pozisyonlarda istenmeyen hareketlere hiç yaklaşmadı. Özellikle ilk yarıda Muslera’nın Embolo’ya darbesinde verdiği devam kararı için kendisine müteşekkiriz.

        Kısa mesaj

        Özellikle bu seviyede Fernando olmayınca Galatasaray’ın sadece orta sahası değil, oyununun tamamı dağılıyor.

        5

        ERMAN TOROĞLU - SABAH

        Hakem kıyağı!

        Koca Galatasaray takımı 1 kişiye mahkum. Kime?.. Garry Rodrigues'e. O oynayacak, top getirecek, vuracak, gol atacak veya attıracak. Galatasaray kazanacak... Adamlar aptallar sanki. Rodrigues hareketlenince en az 2 kişi, bir de yedek geliyor Rodrigues'i kıpırdatmıyorlar. Top Galatasaray'da daha fazla kaldı gibi ama hikaye. Net pozisyonları Schalke yakaladı. Bazılarında beceriksizdiler, bazılarında Muslera vardı.

        6

        İki pozisyonda da ilk yarıda Linnes, ikinci yarıda Ozan ağlara giden topu çizgiden çıkardı. Düşünün Galatasaray'ın en iyi 2 adamı; Ozan Kabak ile Muslera... O zaman siz maçın şeklini zaten çıkarırsınız.

        7

        Bence maçın kırılma noktası 21. dakikada yaşandı. Kaleci Muslera'nın ceza sahasında rakibine yaptığı hareket net penaltıydı. Fransız hakem Galatasaray'a çok büyük kıyak yaptı.

        8

        Peki Galatasaray bundan daha iyisini yapabilir miydi? Bence hayır. Sebebi de forvet sıkıntısı. Eren Derdiyok ile olmuyor. O kadar fizikli adam, Allah her şeyi fizik olarak ona vermiş. Ama o da kendini koyvermiş... Sahada yürüyen hayalet gibiydi. Allah'ın verdiği nimeti kullanamıyor.

        9

        Bakınız şimdi top kimde fazlaymış, kim ne kadar koşmuş bakarsanız size alakasız veriler çıkar. Dün gecenin tek gerçeği şuydu: Maçı Schalke takımı hak etti. Galatasaray sahasında hakemin ve şansının yardımıyla 1 puanı kurtardı. Bu kadar basit. Gerisi hikaye...

        10

        AHMET ÇAKAR - SABAH

        Muslera kurtardı

        Galatasaray belki dün gece bir puan aldı ama futbol adına utanç verici bir tablo sergiledi. Sahada sadece Muslera varmış gibi oynadılar. Belki biraz da Ozan... Gerisi asla ve asla kabul edilemez bir performans sergilediler. İlk yarıya bakıyoruz; kanatlara inemeyen, doğru dürüst şut çekemeyen bir Galatasaray vardı. Hele bu yarıda, defansın arkasına atılan her top ya da yapılan her koşu Schalke için pozisyon oldu. Aslında Schalke kanatları çok iyi kontrol edip, Galatasaray'ın buralardan gelmesini engelledi. Ndiaye yok, Donk orta sahadan çok stoperlerinin hatasını kapatırcasına oynamaya çalıştı.

        11

        İkinci yarı tablo daha da vahimdi. Bütün kontrol Schalke'ye geçti. Pozisyon ardına pozisyon yakaladılar ama maçın yıldızı Muslera tek başına direnen oyuncu oldu. Eğer ilk yarıda Muslera'nın, Konoplyanka'ya yaptığı hareketi hakem penaltı olarak görse ki penaltıydı ve Schalke bu golle öne geçse dün gece Galatasaray çok acı şeyler yaşayabilirdi.

        12

        Dün geceki bir puan kötü değil ama oynanan futbol, Muslera dışındaki oyuncuların performansı, bu seviye için fevkalede kötüydü. Şimdi Galatasaray, Schalke'ye gidiyor. Aslında Schalke adı büyük ama bu sezon için vasat hatta vasatın altında bir Alman takımı. Böylesine vasat bir takım dün gece Galatasaray'ı belki yenemedi ama sürklase etti.

        13

        Galatasaray Fransız hakem Bastien ile gurur duymalı. Adeta Galatasaray Lisesi'nden mezun olmuş gibi hakemlik yaptı. İlk yarıda Muslera'nın yaptığı hareket o kadar bariz penaltı ki hakem çalmadı, çalamadı. Ve kartın rengi de sarı olmalıydı. Dedik ya; dünkü bir puanın başrol oyuncuları Muslera ve Fransız hakem.

        14

        LEVENT TÜZEMEN - SABAH

        Mahmkum oyun

        Galatasaray'ın yenildiği Avrupa maçlarında bile hiç bu kadar mahkum oynadığına tanık olmadım. Schalke'nin teknik heyeti Galatasaray'ı mükemmel analiz etmiş. İlk yarı bittiğinde Galatasaray'ın Alman ekibine karşı yüzde 63'e yüzde 37'lik üstünlüğü vardı. Lokomotiv maçında Galatasaray'ın uyguladığı taktiği Schalke sahaya yansıttı.

        15

        Almanlar topu Galatasaray'a verdiler ama kontrollü oyunla ve savunma arkasına yaptıkları akıllı koşularla inanılmaz gol pozisyonları buldular. Oysa Galatasaray'ın topu Schalke'ye bırakması ve kontrollü oyunu tercih etmesi gerekirdi. Geniş alanda oynamak Galatasaray'ın çok pozisyon yemesine neden oldu. Linnes ile Nagatomo yeterince hücuma çıkamadı.

        16

        Doğru değişiklikler yapan Terim Schalke'nin soldan yaptığı atakları durdurmak için keşke Sinan'ın yerine Linnes'in önüne Mariano'yu alsaydı.

        Galatasaray'ın fizik gücü Schalke'ye kafa tutmaya yetmedi. Alman ekibi tüm ikili mücadeleleri kazandı.

        17

        Maicon'un "Tank gibi" halinden yararlanan Embolo-Konoplyanka ikilisi Galatasaray savunmasının tozunu attı. Terim, Maicon'un zaafını önlemek için Donk'u savunmaya çekmek zorunda kaldı. Bana göre oyunun ilk yarısında Muslera'nın, Konoplyanka'ya kontrolsüz girişi penaltıydı. Ama Ukranyalı oyuncu kendini abartılı atınca Fransız hakem inanmadı, kale arkasındaki asistan hakem pozisyona yakındı ama "Penaltı" demedi. Sinan'ın etkisizliği, bir şutu kaleciden dönen Eren'in tembel ve isteksiz haline bakınca Muslera Galatasaray'da gecenin en iyisiydi. İzleyenlerin "Bu maç böyle bitsin" diye dua ettiği kabus gibi gecede alınan bir puan Galatasaray için büyük ödül oldu.

        18

        ŞANSAL BÜYÜKA - MİLLİYET

        Süper sonuç

        Schalke, Alman Ligi’nde tehlike bölgesinde... Ama oynadığı Lig Bundesliga... Yani Alman ligi... Alman’ın gücünü, disiplinini, sağlamlığını ortaya koyan bir lig... Schalke, Alman Ligi’nde “can çekişse” bile, ülke dışına çıktığında doğal olarak bu ligin gücünü, dayanıklılığını, sağlamlığını kullanabiliyor. Her Alman takımının yaptığı gibi...

        Açıkçası bunu bildiğimiz için Schalke’den Aslantepe’de sağlam bir direniş bekliyorduk. Ama kadrosu eksik olsa bile Galatasaray’ın oyun anlayışı olarak bu kadar eksik kalacağını hiç düşünmemiştik.

        19

        Kaleci Muslera’nın en az beş hayati” dokunuşu olmasa, ilk yarıda Linnes, ikinci yarının başında Ozan Tabak, boş kaleye giden topu çıkarmasa, hüsranla noktalanacak bir sonuç alabilirdik.

        Özellikle ilk yarıda Schalke’nin defansımızın arkasına attığı toplar o kadar tehlike yarattı ki... Bir değil, iki değil... Koca bir devre boyu bu toplara bir türlü önlem alamadık. Konoplyanka sol kenarda oynuyormuş gibi görünse bile, her uzun topla içerde, yani merkezde buluştu ve her pozisyonda yüreğimiz ağzımıza geldi. Schalke ‘nin genç hocası Tedesco, bu Konoplyanka’yı nasıl çıkarttı, inanamadım. Konoplyanka’nın çıkışı Galatasaray için “Alman yardımı” gibi oldu.

        20

        Galatasaray da Ndiaye ile Rodrigues’in hızına diğer oyuncular ayak uyduramadı. Kabul edelim ki, ne kadar hızlı oynarsak oynayalım, Avrupa takımları karşısında yavaş kalıyoruz.

        İkinci yarıda Belhanda belki de yorgunluktan çoğu topu kaybetti. Ortada hiç görünmeyen Sinan... Direnemeyen, rakip savunmayı zorlayamayan Eren... Hatta genel çizgisinin epey gerisinde kalan koca bir takım...

        21

        Biraz olsun son 15 dakikada oyunu dengeleyebildik. Bunun dışındaki her dakikada maalesef Schalke korkusu ile maçı izledik.

        Maç öncesinde, maç sırasında, işlerin pek de iyi gitmediği bir doksan dakika sonunda kaybetmemek önemli bir sonuç... Hele maçın genel gidişine bakarsak “Süper” sonuç... En azından Lokomotif Moskova “sıfır” puanda ve bu büyük anlamda Galatasaray’ın Avrupa’da yoluna devam edeceği anlamına geliyor. İşlerin iyi gitmediği bir gecede Moskova’dan gelen sonuç da tesellimiz olsun.

        22

        HAKAN ÜNSAL - HÜRRİYET

        Kötü zamanlarda gelen fırsat

        G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki en kritik maçına önemli sayıda eksik oyuncu ile çıkıyor olması büyük şanssızlıktı. Normalde eksikler hep olur ama hem sayının fazla olması, hem eksiklerin takım üzerindeki etkisi hemde G.Saray’ın bu eksikleri telafi edemeyecek dar kadrosu, sorunun büyümesinin ve korkutucu hale gelmesinin sebebiydi.

        23

        Hal böyle olunca, sahaya çıkan oyuncular içinde çok daha önemli hale gelenler, beklenenin üzerinde oynaması gerekenler ve normalini oynasa yetecek olanlar grubu oluştu. Oyunu önemli hale gelenler, savunmanın göbeğinde oynayan Ozan, Maicon ve önünde oynayan Donk’dan oluşan üçgendekilerdi. Beklenenin üzerinde oynaması gerekenler ise hep beklenen Belhanda ve Eren’di. Zaten normalini oynasa maçı koparacak kadar etkili olan Rodrigues ve yeteneklerini inkar etmese Sinan işi bitirirdi. Muslera’yı bu kategoriye katmadım çünkü, onun performansı olmaz olmazdı ve yine kalitesini gösterdi.

        24

        İlk yarıda, Donk hem savunmaya yardım etti hemde orta sahadaki mücadeleye dahil olarak savaştı. Sorun öndeydi ve Rodrigues haricinde iş yapmaya çalışan yada etkili gözüken yoktu. Schalke takımının yaptığı savunma ve dirençli orta saha oyunu, Galatasaray’ın işini iyice zorlaştırdı.

        Böyle bir maçın zor geçmesi, az pozisyona girilmesi ve mücadele üzerine kurgulanması normal. Bu maçlarda, sabır, disiplin ve gelen fırsatı kaçırmama ana şarttır. İlk yarıda bu şans da Eren’in ayağına geldi.

        25

        YOK BÖYLE BİR GERİ DÖNÜŞ

        İkinci yarıya başlangıç ise felaketti ve soyunma odasında hep daha iyi dönen G.Saray’ın belki de ilk defa bu kadar kötü dönüş yaptığını gördük. İkinci yarının başı maçı kaybedecek pozisyonlara sahne olurken Muslera, takımı, taraftarı, puanı, parayı ve Şampiyonlar Ligini canlı tutan adam oldu.

        Fakat geçen dakikalar ve düşen tempo, Schalke’nin oyuna hâkim olmasına ve kalan uzun sürede çok zorlanmamıza sebep oldu. Kenarda oyuna müdahale edebilecek tek oyuncu Selçuk’du ve o da oyuna girdi. Aslında böyle bir maçta hamle yapabilecek tek oyuncunun olması ve onunda oyunu tutma ve direnç oluşturma adına oyuna alınması herşeyi ortaya koyuyor.

        26

        DURAN TOP BİLE OLMADI

        Galatasaray için maçın ikinci yarısında pozisyon bulmanın tek seçeneği duran top olarak kaldı. Belki Eren ile faul kazanıp duran toptan etkili olunabilinirdi ama Eren’in buna niyeti yoktu ve etkisiz bir maç geçirdi. Nerdeyse her yazımda yazıyorum ama bu maçlar ve ligdeki kayıplar hep Gomis’i hatırlatacak. Bu sezon ve bu Şampiyonlar Ligi grubunda çok ama çok iyi işler yapardı Gomis. Ve kesinlikle Rodrigues çok daha iyi olur, takım da başka seviye bir oyun oynardı. Gomis’in gidişinin nasıl büyük bir hata olduğu her maç daha fazla anlaşılıyor ve bunun da acısını taraftar çekiyor.

        G.Saray kötü zamanda yakalandı Schalke’ye ve kazanıp gruptan çıkma şansını çok yükselteceği bir fırsatı kaçırdı. Hala fırsat var ama eksikler, oynanan oyun ve formsuz oyuncular sebebiyle kendimiz işimizi zora soktuk.

        MAÇIN ADAMI: MUSLERA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ