George Perris İstanbul'da!

Annesi Fransız, babası Yunan George Perris’in. Dünya basını tarafından “altın ses” olarak anılıyor. 40’tan fazla ülkede sahneye çıkan Perris, 28 Şubat’ta İstanbul’da müzikseverlerle buluşacak. “Tarkan ve Sertab Erener ile çalışmayı çok isterim” diyen şarkıcıyla müziğini ve İstanbul’da vereceği konseri konuştuk. HT Cumartesi'nden Serdar Yazıcı'nın haberi...

2014’teki İstanbul konserinize seyircinin ilgisi yoğundu. O konseri nasıl yorumlarsınız?

Türkiye’de sahne almak benim için her zaman büyük bir zevk. 2014’te dostum Mario Frangoulis ile Türkiye’de verdiğimiz konserler muhteşem bir deneyim oldu. Konserlerden sonra sevenlerimle sohbet etmek, fotoğraf çektirmek, kısaca onlarla bir arada olabilmek beni çok mutlu etti. Türk müzikseverlerin sıcaklığına, şarkılarımı ve beni nasıl kucakladıklarına dair mutlu anılar taşıyorum. Tekrar bir araya gelmek için sabırsızlanıyorum.

Sevdiğiniz Türk sanatçılarla bir konser vermek ister miydiniz?

Tarkan ve Sertab Erener ile çalışmayı çok isterim! Her ikisi de inanılmaz sanatçılar. Ben sanatçılar arasındaki işbirliğine inanıyorum. Bu sevgi ve saygıyla yapıldığında ortaya dünyanın en iyi çalışmaları çıkıyor.

İki kültür de birbirine çok yakın. Türkiye’de olmak nasıl hissettiriyor?

Tam söylediğiniz gibi, ortak noktalarımız çok, halklarımız çok benziyor. Bizi birbirimizden ayıran politikayı yok sayıyorum. Halkların kurabileceği köprülere inanıyorum. Dinlemek isteyenlere şarkı söylemek için geliyorum. Güzel ülkenizi her ziyaret ettiğimde şunu hatırlıyorum: Kavga etmek için hiçbir neden yok. Komşular birbirine sevgi ve saygı duymalı.

Birçok farklı dilde şarkı söylemek nasıl bir his?

Birden çok dilde şarkı söylemek benim için doğal bir şey. Annem Fransız, babam Yunan. Her iki dili öğrenerek büyüdüm ve küçük yaşta İngilizce öğrendim. Her halükarda, lisanların duyguları sınırlandırabileceğine inanmıyorum

İstanbul konserinizde dinleyiciyi neler bekliyor?

Doğrudan kalpten gelen bir sevinç, eğlence ve duygu akşamı. Sizler için repertuvarımdan İngilizce, Fransızca, Yunanca şarkılar söyleyeceğim. Birkaç sürpriz de yapacağız. Size söz veriyorum 2 saat boyunca bütün endişelerinizi unutacaksınız.

Size “Altın ses” demelerini nasıl yorumluyorsunuz?

Büyük onur. Bu övgüler çok fazla çalışmayı da beraberinde getiriyor. Hiçbir şey kolay elde edilmiyor ve sık sık kapalı kapılarla karşı karşıya kalırsınız.

Hayallerinizi süsleyen bir konser var mı?

Ben asla hayal kurmayı bırakmam. En önemlisi, içimdeki 4 yaşındaki şarkıcı olmak istediğini söyleyen çocuk hayal kurmayı hiç bırakmaz. Her zaman yeni bir proje, ortak çalışmalar ve benzeri şeyler düşünürüm. Hayal kurmayı ancak dünya durursa bırakırım.

Atina Üniversitesi’nde aldığınız Yunan Edebiyatı eğitimi, söz ve müziğinizi besliyor mu?

Yaptığımız her şey sanatımızı besliyor. Edebiyat, şiir, müzik, eğlence, günlük deneyimler, aile, doğa... Tüm bunlar, yaptıklarımız ve çevremiz bizleri şekillendiriyor. Sahnede sevenlerimizle paylaştığımız işte bu.