Güne kaygıyla başlamak zorunda değilsiniz: Sabah anksiyetesine dair her şey
Her gün yeni bir başlangıç gibi görünse de, bazı insanlar için sabahlar kaygının en yoğun hissedildiği saatlerdir. Sabah anksiyetesi olarak bilinen bu durumun altında hem psikolojik hem de fizyolojik pek çok sebep yatıyor. Peki bu döngü nasıl kırılır? İşte detaylar...
ABONE OLSabahları gergin, halsiz ve huzursuz uyanıyorsanız yalnız değilsiniz. Giderek daha fazla insan, sabah saatlerinde yoğun kaygı yaşadığını belirtiyor. Bu yazıda sabah anksiyetesinin nedenlerini, belirtilerini ve etkili baş etme stratejilerini bulabilirsiniz.
Bazı sabahlar, henüz gözlerinizi bile tam açmadan içinizi tanımlayamadığınız bir gerginlik sarabilir. Sanki ortada bir tehdit varmış gibi, ama ne olduğu belirsiz. Bu his, gününüzü daha başlamadan zorlaştırabilir. İşte bu ruh haline psikolojide “sabah anksiyetesi” adı verilir. Güne endişeyle başlamak, zamanla yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Sabah anksiyetesi genellikle sadece o anın bir ürünü değildir. Gece boyunca bastırılmış duygular ve ertelenmiş düşünceler, sabahın sessizliğinde kendini göstermeye başlar. Bazen bu ruh hali rüyalarla tetiklenir, bazen de yaklaşan sorumlulukların ağırlığı bir gece önceden zihni meşgul eder. Gözünüzü açtığınız an başlayan bu endişe, gününüzü gölgede bırakabilir.
Kortizol, yani halk arasında bilinen adıyla "stres hormonu", sabah saatlerinde doğal olarak yükselir. Vücudun uyanmasına yardımcı olan bu hormon, stresli bireylerde kaygı düzeylerini artırabilir. Bu durum, sabah anksiyetesinin sadece psikolojik değil, fizyolojik bir boyutu da olduğunu gösterir.