Güneş kremleri için 'hormon bozucu etki' uyarısı!
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Gülhan Aksoy Saraç, güneş kremlerinde bulunan bazı kimyasal filtrelerin, hormon sistemini etkileyebilecek endokrin bozucu etkilere sahip olabileceğini söyledi. Saraç, "Güneş kremi alınırken yaş gruplarına göre filtrelerin içeriklerine bakmamız gerekiyor. Bunun dışında tabii ki bakarken, etiketleri okurken son kullanma tarihlerine de dikkat etmemiz gerekiyor" dedi
ABONE OLYaz aylarında güneşin zararlı etkilerinden korunmak amacıyla sıkça kullanılan güneş kremleri, içerdiği bazı maddeler nedeniyle tartışma konusu oldu. Bilkent Şehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Gülhan Aksoy Saraç, güneş kreminin, güneş ışığında bulunan radyasyonlara karşı savunma aracı olduğunu belirterek, "Güneş kremleri, direkt ultraviyolenin zararlı etkilerine karşı koruyor. Bu ışınlar yaşlanma etkisi, ciltte lekeler, fotosensitivite reaksiyonları gibi sorunlara yol açabiliyor. Bunun dışında da DNA hasarına yol açarak cilt kanseri oluşumuna da yol açmakta. O yüzden mutlaka güneşten korunmamız, bunun için de güneş kremlerini kullanmamız gerekiyor. Güneş kremlerinin içeriklerinde kimyasal ve mineral filtreler var. Kimyasal filtreler, genellikle bazı maddelerin kullanıldığı ve güneşi bu şekilde bloke eden filtreler. Mineral filtreler de genellikle fiziksel koruma sağlıyor. Ancak biz cilt tipine göre çocuklarda, gebelerde kullanım şeklinde farklı ürünler öneriyoruz" dedi.
Doç. Dr. Saraç, güneş kremlerinde bulunan bazı kimyasal filtrelerin, hormon sistemini etkileyebilecek endokrin bozucu etkilere sahip olabileceğini söyleyerek, "Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda, güneş kremleri içeriğinde bulunan oksibenzon, avobenzone, oktokrilen, oktinoksat ve homosalat gibi kimyasal filtreler vücuda alındığında sistemik dolaşıma karışarak, hormon sistemini etkileyecek etkiler ortaya çıkıyor. Bu kimyasalların bazı deney hayvanlarında antiandrojenik (erkeklik hormonu baskılayıcı), östrojenik (kadınlık hormonu artırıcı) ve tiroid fonksiyonlarını bozucu etkiler gösterdiği öne sürülmüş. Bu bulgular çoğu laboratuvar ve hayvan deneylerine dayanıyor. İnsanlar üzerinde yapılmış yüksek kanıt düzeyine sahip çalışmalar yeterli değil. Hormon reseptörlerine bağlanarak bazen hormon benzeri etki gösterebiliyor bu ürünler. Bazen de hormonların reseptörüne bağlandığı için hormonların etkisini bloke ederek; erkeklik hormonunda düşüşe, erkek hayvanların prostatında küçülmeye yol açmış. Bunun dışında kanda 'seks hormonu bağlayıcı protein' dediğimiz proteinler var. Onlara bağlanarak onların kan seviyesinin düşmesine neden olabileceği ileri sürülmüş" diye konuştu.