İsrail'den Hamas'ın Beyrut'taki ofisine saldırı: Üst düzey Hamas yetkilisi öldürüldü

Lübnan resmi haber ajansı NNA da saldırıya ilişkin geçtiği haberde, Arouri ile birlikte 5 kişinin öldüğünü, 11 kişinin yaralandığını duyurdu.

Ajansa göre saldırının ardından İsrail'e ait askeri jetler, Beyrut ve ülkenin güneyindeki Sur şehri semalarında uçuş gerçekleştirdi.

Lübnan Başbakanı Mikati saldırıyı kınayarak, "İsrail'in yeni savaş suçu" olarak niteledi.

Hamas lideri: Bu bir terör eylemidir

Hamas lideri Haniyeh, "Al-Aruri'ye suikast düzenlenmesi bir terör eylemidir. Aynı zamanda Lübnan'ın egemenliğinin ihlali ve İsrail'in Filistinlilere karşı düşmanlık çemberini genişletmesidir." ifadesini kullandı.

Haniyeh, "Salih Al-Arouri ve ölen iki Kassam Tugayı lideri Samir Findi Abu Amer ile Azzam Al-Aqraa Abu Ammar'ın yasını tutuyoruz." dedi.

Filistin Kurtuluş Örgütü: Devlet terörü

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf, İsrail'in saldırısının "büyük bir savaş suçu ve devlet terörü" olduğunu söyledi.

"İsrail'in yaptığı büyük bir savaş suçu ve devlet terörüdür." diyen Ebu Yusuf, "İşgalci İsrail devletinin yaptıkları, kendisini sorumlu tutacak ve işlediği suçlar hakkında soruşturma açacak mekanizmaların bulunmaması ve uluslararası sessizliğin sonucudur." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in aşırılığına karşı yaptırım uygulanmadığı müddetçe durmayacağını belirten Ebu Yusuf, "İsrail, Filistin halkına karşı nerede savaşırsa savaşsın ABD'nin koruması ve ortaklığı sebebiyle hesap vermekten muaf olduğunu düşünüyor." diye konuştu.

Filistin İslami Cihad Hareketi: Cezasız kalmayacak

Filistin İslami Cihad Hareketi, Arouri’nin öldürülmesinin karşılıksız kalmayacağını belirtti.

Hareketten yapılan yazılı açıklamada, "Şehit lider Arouri ve arkadaşlarına düzenlenen suikast, Siyonist düşmanın çatışma alanını genişletme girişimidir ve cezasız kalmayacak bir suçtur." denildi.

Açıklamada, İsrail hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki "askeri başarısızlık ve siyasi çıkmazdan kurtulmak hedefiyle düzenlediği suikastın tüm bölgeyi savaşa sürükleyeceği" uyarısı yapıldı.

Öte yandan Filistin İslami Cihad Hareketi Sözcüsü Davud Şihab, "Bu korkakça suikastta şehit olan Şeyh al-Arouri'nin yasını tutuyoruz." dedi.

Şihab, İsrail’in Gazze’de başarısızlığa uğradığını öne sürerek, "Siyonist düşman, bu başarısızlığından çatışma alanını genişleterek kurtulmaya çalışıyor." değerlendirmesini yaptı.

İran: Bu saldırı direnişi ateşleyecek

İran, Hamas'ın üst düzey yetkilisi Saleh al-Arouri'nin Lübnan'da İsrail insansız hava aracı saldırısında öldürülmesinin İsrail'e karşı direnişi daha da ateşleyeceğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kanaani, "Şehidin kanı hiç şüphesiz direniş damarlarında yeni bir kabarmayı ve sadece Filistin'de değil, bölgede ve dünyadaki tüm özgürlük arayanlar arasında Siyonist işgalcilere karşı mücadele etme motivasyonunu ateşleyecektir" dedi.

BM'den itidal çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas liderlerinden Saleh al-Arouri'nin öldürülmesinin ardından bölgedeki tüm taraflara azami itidal ve gerginliği azaltma çağrısında bulundu.

Gelişmelerin "çok endişe verici" olduğunu aktaran BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Nino, durumun Genel Sekreter'in de daha önce uyardığı "bölgeye yayılma riskini" ortaya koyduğunu belirtti.

Nino, saldırıyla ilgili henüz tüm detayların netleşmediğini belirterek, "Genel Sekreter, tüm taraflara azami itidal ve acilen bölgesel gerginliği azaltma çağrısında bulunuyor." ifadesini kullandı.

Guterres'in daha önce çatışma sürdükçe tarafların "hatalı hesap yapma riskinin artacağına" dikkati çektiğini anımsatan Nino, bölgenin farklı yerlerinde bunun gerçekleştiğini dile getirdi.

Nino, uluslararası toplum üyelerine bölgede gerginliğin artmasını engellemek için yoğun çaba sarf etmeleri çağrısını yineleyerek, "Düşüncesizce atılacak ve bölgede şiddeti tetikleyecek adım istemiyoruz." dedi.

Saleh al-Arouri kimdir?

Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Saleh al-Arouri, 19 Ağustos 1966’da Ramallah’ta doğdu.

İzzeddin el-Kassam Tugaylarının kurulmasına katkıda bulunan al-Arouri, 15 yıl İsrail hapishanelerinde kaldıktan sonra sınır dışı edildi ve Lübnan'da yaşamaya başladı.

Al-Arouri, Hamas'ın İsrail ile 11 Ekim 2011'de yaptığı, bir İsrail askeri karşılığında 1027 Filistinli esirin serbest bırakılması anlaşmasının müzakerecileri arasında yer alıyordu.