İstanbul’da koşanlar ve yarışlara ilgi arttı
Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli bir tarih olan 19 Mayıs, Atatürk'ün gençlere ve spora verdiği öneme de işaret eden bir bayram olarak kutlanıyor. Bu önemli günde ilginin giderek arttığı koşuyu mercek altına aldık. Amatör yarışların da çoğaldığı bu dönemde kilometreleri koşarak kat edenlerin motivasyonlarını öğrenmeye çalıştık
ABONE OLKoşmak sadece bu sporu yapanların değil, farklı branşlardaki sporcuların da yaptığı bir aktivite. Çünkü koşanlar sadece atletler değil. Koşu, bir futbolcunun da antrenman programında önemli yer tutar. Öyle ki sakatlıktan dönen futbolcu daha ayağı topa değmeden “takımdan ayrı düz koşu” yapar. Bir boksör de daha güçlü olmak için sadece ağırlık kaldırmaz, koşar. Rocky’nin koştuğu sahnelerin ringte yumruklarını savurduğu sahneler kadar ikonik olması boşuna değil.
Atlet de sporcunun branşını ifade eden tanımın ötesinde artık. Bambaşka branştaki bir sporcunun fiziki kapasitesini tanımlarken “atletik” ifadesi de bu yüzden kullanılıyor.
Günlük dilimizde de koşunun yeri büyük. Bir başarıyı ifade ederken “ipi göğüslemek” deriz, acelemiz olduğunda da “bir koşu gidip geliriz”…
Ve uzunca bir süredir koşu, amatörlerin, ofis çalışanlarının salon dışında yaptığı bir spor. "Spora gitmek" ile anlaşılan bir spor salonunda egzersiz yapmak olsa da tabirin "gitmek" kısmı ile daha çok ilgili koşucular. Sabahın erken saatlerinde yolunuz İstanbul'un sahil hattından ya da bir parkın, ormanın etrafından geçiyorsa koşanlara denk gelmeniz birkaç yıl öncesine kıyasla daha mümkün. Bu ilgiyi gören belediyeler ve çeşitli organizatörler yılın her ayında amatörlere de açık olan yarışlar düzenliyor. Bu yarışların sayısı arttığı gibi katılım da büyüyor.
Mestan Turhan, yol koşularının popüler ismi.Atletizm Federasyonu'nun internet sayfasındaki faaliyet takviminde "özel yol koşusu" olarak ifade edilen yarışlar bu tip organizasyonları ifade ediyor. Yol yarışları maratondan aşina olduğumuz gibi şehrin trafiğe kapatılan caddelerinde koşuluyor. Bu yarışlardaki mesafeler de çoğunlukla 5 ve 10 kilometre oluyor. Çoğu amatörün de ilgisi bu mesafelerde yoğunlaşıyor. Ötesine geçildiğinde yarı maraton mesafesi olan 21 kilometre yarışları da karşımıza çıkıyor.
Sadece asfalt yolda değil, şehrin içindeki büyük parklarda, şehirden biraz uzaklaşılan ormanlardaki patikalarda çizilen parkurlarda da yarışlar düzenleniyor. "Trail koşu" olarak ifade edilen bu branşın da kendisine özgü hazırlık süreci ve zorlukları bulunuyor. Parkur bir asfalt gibi düz zemin olmadığı için ayakkabı seçimi ve koşu tekniği farklılık gösterebiliyor. Bu yarışlardaki mesafeler 42 kilometre olan maraton mesafesinin de ötesine geçebiliyor. Saatler süren yarışlarda koşucular beslenmelerini de tıpkı bisikletçiler gibi yarış sırasında yapıyor.