Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Mondihome Kayserispor Kayserispor Teknik Direktörü Hikmet Karaman: Maç sayısının artması lazım - Mondihome Kayserispor Haberleri

        Kayserispor'un teknik direktörü Hikmet Karaman, Habertürk muhabirleri Ahmet Selim Kul ve Erhan Kaan Adıgüzel'in sorularını yanıtladı.

        Sözleşmesini opsiyonu kullanarak fesheden Rajko Rotman'la ilgili konuşan Karaman, "İyi bir futbolcuydu. Bizim için hem alternatif hem ilk 11'de oynayabilecek bir oyuncuydu. Oynamasa bile rekabet gücünü artırabilecek, oyuna girdiğinde gidişatı değiştirebilecek bir oyuncuydu. Fakat oyuncu tek taraflı sözleşmesinde olan bir maddeyi kullandı. Gönül isterdi ki bunu yapmasaydı. Kampa gelmeden ayrılsaydı aklıma yatabilirdi ama kampa geldi. Kampa geldikten sonra bu maddeyi kullanması, bilmiyorum... Tüm antrenmanlarımızı yaptı. Nereye imza attığını da bilmiyorum. Belki de kupa maçı olduğu için Akhisar açıklamıyor ayıp olmasın diye. Bilemiyorum yani. Şimdi oraya imza atmış olsa 3-4 gün sonra bizle oynayacaklar. Adam 10 gün bizimle kamp yaptı. Her türlü çalışmamızı gören, bilen bir oyuncu olarak bir anda bize rakip olabiliyor. Futbolda var bunlar. Bir şey diyemeyiz. Kendisine başarılar diliyorum, ne diyeyim. Gayet de iyi çocuk, terbiyeli, güzel Türkçe konuşuyor. Yani ben Rotman'dan son derece memnundum. Bizle birlikte olduğu sürede takımdaşlığa yaptığı katkıdan memnundum. Birden bire bu olayın çıkması tabii beni şaşırttı" ifadelerini kullanarak sitemde bulundu.

        "HAZIR OLMAYAN 25 KİŞİYLE NASIL BİR RESİM ÇİZEBİLİRSİN?"

        Takımların oyun şablonlarının, taktik disiplinin tam olarak belli olmadığına vurgu yapan tecrübeli çalıştırıcı, İngiltere'den de örnek vererek "Birinci olarak bir resim ortaya koymamız gerekiyor. Takımların dört beş tanesi haricinde haricinde kimse net bir resim ortaya koyamıyor. Hep İngiltere'den örnek veriyoruz ama baktığın zaman alt sıralardaki takımların bile bir oyun karakteri var. Mağlup olsa dahi oyunu sonuna kadar kovalıyor. Tempo yüksek, taktik disiplinleri var. Bir alt lige iniyorsunuz orada da durum farklı değil. Leeds United'a bakıyorsun. Belki bireysel ve teknik kapasiteleri çok yüksek değil ama takım oyununda, hem savunmada hem de hücumda inanılmaz bir resim görüyorsunuz. Bizim teknik heyetler olarak bu resmi ortaya çıkarmamız gerekiyor. Futbolda saha içerisinde bağlantılar olduğu gibi bir takımın başarılı olması için de bağlantılar var. Futbol daha doğrusu spor, fiziksel ve mental olarak hazır olan kişilerle yapılır. Hazır olmayan futbolcuya istediğini sahada yaptırmak çok zor. Ekonomik anlamda, devletimiz, hükümetimiz, kulüpler, bankalar bir formül aramak zorunda kaldılar. Hal böyleyken hazır olmayan 25 kişiyle nasıl bir resim çizebilirsin? Medya bunları hiç konuşmuyor. Sen şimdi soruyorsun hedefin ne diye. Benim bu hedefleri çıkarabilmem için adamın oraya hazır gelmesi gerekiyor" yorumunda bulundu.

        REKLAM

        "ROL ARTIK GELİŞTİREN ANTRENÖRLERE DÖNDÜ"

        Kulüplerin transfer politikalarına da değinen Karaman ibrenin artık oyuncu geliştiren antrenörlere döndüğüne vurgu yaparak "Geçmiş yıllara baktığınızda ortak bir futbol aklımız yok. Atıyorum ben gittikten sonra gelen bir teknik adam üstüne koyarak devam edemiyor. Dağılmış, parçalanmış bir takım buluyor. Üstüne 4-5 futbolcu da kendisi getiriyor. Oluyor, sonra o gidiyor, yenisi geliyor. Yeni hoca 'Bu nereden gelmiş?' diyor, başka bir takım kuruyor. Geçmişte böyle oldu ama artık para yok. Transfer yapamıyorsun. Bazı kulüplerin transfer tahtası kapatılmış. Bu defa rol neye döndü? Geliştiren antrenörlere döndü. Oyuncu geliştiren, sistem geliştiren, taktik geliştiren antrenörlere döndü" ifadelerini kullandı.

        Oyuncu gelişimiyle ilgili konuşan Karaman, "Tabii ki rakibe göre sistemler, taktikler çıkarıyorsunuz ama oyuncuyu hazırlamak başka bir şey. Önce oyuncuyu kendine inandıracaksın. Adam artık antrenmanda senin duruşuna bakıyor. Ne antrenman yaptırdığına bakıyor. Ne konuştuğuna bakıyor. Kendine inandırmak kolay değil. Ben Kayserispor olarak evet takımıma bir şeyler vermek istiyorum. Verirken de oyuncularım da benden bir şeyler istiyor, yönetimim de bir şeyler istiyor. Dolayısıyla ben onlara bir şeyler verebileceğim ki onlardan da bir şeyler isteyebileyim. Bunu yapamazsan işte hocalar kıyılıyor, gönderiliyor. Bunu da yaşadık bir kaç takımda antrenörler düşüncelerini yüksek sesle ortaya koydu" dedi.

        REKLAM

        "GEREKİRSE LİGDEKİ TAKIM SAYISINI ÇOĞALTIN"

        A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Mircea Lucescu ile yaptığı görüşmeye değinen tecrübeli çalıştırıcı, "Ben Lucescu'ya şunu söyledim; 'Ya hoca neden bu ara bu kadar uzun? Neden biz kupayı bu arada oynamadık? Bu kupayı bu arada oynasaydık takımlar rahat edecekti' 12-13 gün izin veriyorsun. Geliyorsun burada da 2 hafta çalışıyorsun. Oyuncu gider zaten. Dünyada artık neredeyse hiç yok hadi bilemedin 1 hafta. Ben gidiyorum Brezilya'ya, İngiltere'ye hocalarla konuşuyorum. Takvimlerine bakıyorum. Ben maç oynamaktan yana sıkıntı duyan biri değilim ama bu ara ölü bir boşluk. Oyuncu yatıyor. Çünkü bakın maç oynadıkça sistemler gelişir, taktikler gelişir ve yeni oyuncular çıkar. 7 günde 1 maç oynadığın zaman sistem gelişmiyor. Oyuncu çıkmıyor. 7 gün demek kaos demek. Televizyon ve gazeteler de hafta boyunca bunları konuşuyor. Halbuki 3 günde bir maç oynadığın zaman siz de otomatikman maç konuşacaksınız. Takım sayısını çoğaltın gerekirse ligde. 20 yap, 22 yap. Gelir haklarından iyi para geliyor ayrıca. Bırak daha çok maç oynansın" diyerek daha fazla maç oynanması gerektiğini dile getirdi.

        "BASKETBOLDA SÖZ SAHİBİ OLMA NEDENİMİZ, FAZLA MAÇ OLMASI"

        Maç sayısıyla ilgili konuşmayı sürdüren Karaman şunları söyledi:

        "Şimdi haftada iki hatta zaman zaman üç maç oynadığında genç oyuncuları da sahaya daha fazla atma şansın olacak. Lucescu'ya da bunu anlattım. Genç oyuncu istiyorsun tamam da sen hem lige bu kadar uzun ara veriyorsun. Hem de haftada bir maç yapıyoruz. Genç oyunculara nasıl fırsat gelsin? Zaten haftada bir maç en iyi adamlarınla oynamak istiyorsun. Senden de herkes bunu istiyor. Antrenör de gelişir. Hemen yeni rakibe göre yeni bir sistem hazırlamak zorunda. Şimdi baskette adam iki günde bir maç oynuyor ya. Türkiye'de basketbolun bu kadar gelişmesindeki en önemli noktalardan biri bu maç yoğunluğu. EuroLeague, EuroCup ve diğer organizasyonlar. Kendi ligimiz ve Türkiye kupası... Basketbolda bu yüzden söz sahibiyiz çünkü durmadan maç oynanıyor. Gençler de daha çok fırsat buluyor"

        OZAN KABAK ÖRNEĞİNİ VERDİ

        "ASLINDA BÜYÜK BİR DEVRİM AMA MAALESEF GÖZÜKMÜYOR"

        Galatasaray altyapısından yetişen ve 11'deki formasını bırakmayan Ozan Kabak örneğini veren Karaman, "Ozan Kabak mesela... Şimdikaç maç oynadı?... Daha fazla maç sayımız olsa çok daha fazla şans bulacaktı. Hata yaptı, yanlış yaptı, toparladı ama maç yoğunluğu olsaydı bunları çok daha çabuk atlatacaktı. Fatih hoca oynatarak hem riske etti hem de oyuncu kazandırdı takımına. Şimdi daha fazla maç sayısı olsa belki başka birini de oynatacak. Ben kupa maçında Abdullah'ı oyuna soktum. Gol attı, ofsayt diye vermediler. Halbuki ofsayt da değil. Genç oyuncu ilk defa A takıma geldi, ertesi gün profesyonel yaptırdım, ertesi gün kadroya aldım. Aslında büyük bir devrim bu ama gözükmüyor maalesef. U21 ile maç yaptım 4 kişiyi beğenip A takıma çağırdım. Daha çok maç oynasam daha çok şans alacak" ifadelerini kullandı.

        Sarı-kırmızılı kulübün sezon başında doğru bir hareket ettiğini dile getiren Karaman, sözlerini "Kayserispor yönetimi, başkanı sezon başında iyi bir takım kurmuş... Daha Sakıb ve Oğuzhan da yok, sakatlar. Ayrıca Rotman gitti. Yani burada yönetim, teknik heyetle birlikte doğru hamle yapmış. Potansiyel mutlaka var. Geçmiş senelerde de ligde kalma uğruna iyi oyuncular alındı ancak bunu ekonomiye de yansıtıp, bu şekilde devam edilmesi gerekiyor. Böyle bir kadronun daha iyi yerlerde olması gerekiyor. Nihayetinde kulüp önemli paralar harcıyor. Maç kazanamadığınız zaman para gelmiyor. 3 puan alındığında yaklaşık 500 bin Euro gelir elde ediliyor. 8 maç kazanıldığında 4 milyon Euro para yapar. Bunu takıma dağıtırsın. 3 maç kazanılmadığı zaman takıma para dağıtılamıyor işte... Gelirin de yoksa tabi... Bu sefer oyuncular seni FIFA'ya veya Federasyon'a şikayet ediyor. Aslında oyunculara da bu bilinci vermek gerekiyor. 'Biz böyle bir takım kurduk ama sizin minimum 8 maç kazanmanız gerekiyor' demek lazım... Kazanamadıklarında ödemelerinde aksaklık yapılacağını anlatmak gerekiyor. Kulübün çünkü başka geliri yok. Çünkü sponsorluk ve taraftar gelirleri zayıf..." diyerek noktaladı.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ