Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 'Kim Bu Aile?'nin yönetmeni ve başrol oyuncuları Habertürk'e anlattı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2022 - 2023 sinema sezonunun iddialı filmlerinden aksiyon - komedi türündeki 'Kim Bu Aile?'yi Bedran Güzel yönetirken başrolleri Cengiz Bozkurt, Nurgül Yeşilçay, Onur Buldu, Ferit Aktuğ, Beste Kökdemir ve Doğan Can Sarıkaya paylaşıyor.

        Beyazperdeye kariyerinin en önemli operasyonunda başarısız olunca emniyetten ayrılmak zorunda kalan ve kendisini bu duruma düşüren çeteyi takip edebilmek için bir tavukçu restoranını devralarak burada istemeden çok başarılı olan 'Komiser Adem' ve bu operasyonda kendisine destek veren ‘aile’sinin eğlenceli öyküsü yansıyacak.

        CJ ENM Türkiye'nin yapımcısı olduğu 'Kim Bu Aile?'nin oyuncuları aksiyon sahneleri için Güney Kore'den gelen Youn Dae-Won ile özel bir eğitim kampına katıldı.

        'Kim Bu Aile'nin yönetmeni Bedran Güzel ile başrol oyuncuları Onur Buldu ve Ferit Aktuğ, Habertürk'e verdikleri röportajda kariyerlerini, sinema sektörünü değerlendirirken aksiyon – komedi türündeki filmleri hakkında duygu ve düşüncelerini dile getirdi.

        Sinema kariyerinin 17’nci yılında 21'inci filmin. Neler hissediyorsun?

        Onur Buldu: Sinemayı çok seviyorum. Tanıdığım insanlarla çalışmayı daha da çok seviyorum. Bizim Bedran ile ikinci filmimiz. Ferit ile de çok uzun zamandır arkadaşız. 10 sene olmuştur. Her şeylerini biliyorum. Nasıl tepki vereceklerini biliyorum. Onlar da benden ne çıkarabileceklerini biliyor. Sinemayı çok seviyoruz ve hep bir yerinde olmak çok güzel. 21 film olmasına da çok sevindim Ama şöyledir; yandan girdiklerimi de saymışsındır. Mesela 'Organize İşler'de tabut taşıyordum. Sahnem o kadardı.

        "KADIN, ORADA NE OYNADIĞIMI SORDU"

        Rolün kısa da olsa sonuç olarak orada da varsın…

        Onur Buldu: Bir audition’a gitmiştim ve ‘Organize İşler’de oynuyorum” demiştim. Kadın bana “Ben o filmi çok seviyorum. Orada ne oynadınız?” diye sordu. O an benim için her şey bitti.

        REKLAM

        O görüntüler sonradan sosyal medyada çok beğenildi ve ilgi gördü.

        Onur Buldu: Evet, öyle bir “Cenazenin sahibi kim?” demişim ki… Yılmaz ağabey (Yılmaz) oturdu ağladı.

        Siz neler hissediyorsunuz?

        Ferit Aktuğ: Bir kere çok güzel bir hikâye yaşadık. Yorulduk mu? Yorulduk. Ama ayağımız sete hiç ters gitmedi. Mühim olan bence oydu. Benim açımdan Mücahit rolü şöyle zordu; 3'üncü günden sonra okuma provalarındaki karakterin dışına çıktık. Biraz onu yontmaya başladık. Yontmaya başlayınca da açıkçası oyuncu için de biraz patinaj başlıyor. Ama o kısımları da Bedran ile konuşarak bir şekilde hallettiğimizi düşünüyorum. İçimize sinen bir yere geldi. Çünkü biraz ‘karikatür’ bir karakterdi. Onu hem ‘karikatür'lüğünden uzaklaştırmamaya hem de biraz insan yapmaya çalıştık.

        "EN KARİKATÜR KARAKTERDİ"

        Onur Buldu: Aslında filmin en karikatür karakteriydi.

        Ferit Aktuğ: Aynen, en karikatür karakteriydi. Onur, okuma provasında beni kenara çekiyordu. “Bu biraz ‘karikatür’ bir karakter, nasıl olacak?” diyordu. “Halledeceğiz, bir şekilde bakacağız.” dedik. Sette oyunculardan da yönetmenden de hep destek gördüm. Bu benim için çok önemliydi. Hep bir şey çıkartma adına birbirimizi desteklediğimiz ve yukarı taşımaya çalıştığımız bir iş oldu ama işin sonunda o kısımlarla ilgili mutluyuz.

        REKLAM

        ‘Kim Bu Aile?’ yeni sinema sezonunun açılış filmi olacak. Pandemi’den dolayı iki yıl boyunca sinemalar kapandı, açıldı. Bu nedenden dolayı izleyici sinemalardan uzaklaştı. Yeni sezon için ne düşünüyorsunuz? Pandemi öncesi dönemi yakalar mıyız?

        Onur Buldu: Ben açıkçası pandemi’den dolayı izleyici bitti, gitti, yok oldu gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. İyi iş yapıldığında o izleyiciler hep orada. Bunun örneklerini de gördük. 5 milyon yapan film de oldu. Demek ki bu izleyici var ve sadece bizden nitelikli iş bekliyor.

        "İZLEYİCİLERİN SALONLARI DOLDURACAĞINA İNANIYORUM"

        Bedran Güzel: Aslında eskiden “Haydi çıkalım, hafta sonu sinemaya gidelim ve oynayan filmlere bakalım, bunlardan bir tanesine girelim” gibi bir tercihte bulunuyordu. Sanıyorum pandemi sonrası insanlar biraz daha evde otururken ilgisini çekebilecek, kendini daha yakın ve sıcak hissettiği, “Şimdi kalkıp sinemaya giderim ben” dediği filmleri tercih ediyorlar. Artık evlerinden kalkıp sinemaya bu şekilde geliyorlar. Orada da doğru içerikte, mutlu oldukları, kendilerini iyi hissettirecek herhangi bir türde herhangi bir içerik bulduklarında ben yine izleyicilerin kalkıp salonları dolduracağına inanıyorum.

        "BENCE FARKLI BİR AKSİYON"

        Ferit Aktuğ: Bir defa filmin tarzı değişik yani aksiyonu bol bir film. Biz hepsini izlemedik ama dublajına girdiğimizde biraz izledik. Bence farklı bir aksiyon izleyecekler. Gerçekten çekilmemiş bir komedi aksiyonu izleyecekler. O yüzden de "bence biraz iddialıyız" diyelim.

        REKLAM

        Onur Buldu: Çok eğlenceli bir iş. Hep istediğim bir şeydi. Bir de o zaman Bedran bize “Kore’den ekip gelecek” dedi. Geldiler, çalıştık. Yeni bir şey çalışmak genelde biz oyuncular için özel ve heyecanlandırıcı oluyor. İlk onu duyduğumda “Gerçek mi? Şaka mı?” derken gerçek olduğunu öğrendim. “Ben bekliyorum gelsinler.” dedim. Geldiler, sonra iki üç gün çalıştık, çok iyiydi.

        Ferit Aktuğ: Gelen ekip de ‘Old Boy’ filminin kavga sekansını çeken ekip.

        Bedran Bey, dijital platformlardan dolayı rekabet arttı, çıta yükseldi. Sizce bunun sinemaya yansıması ne şekilde olur?

        Bedran Güzel: Ben bir kere dijital platformların aslında türlerin fazlalaşmasından çok mutluyum. Her yeni üretim her özgür üretim bizi de tetikliyor. Bizim de örnek olarak aldığımız, bazen kendimizi geliştirmek üzere örnek aldığımız şeyler oluyor. Her türlü platformdaki her yeni işin beni zorladığını, mutlu ettiğini hem izlemekten hem de kendi yapacağımız işlerde de bize yeni kapılar açtığını düşünüyorum. O yüzden de dediğim gibi doğru içerik, insanların ilgisini çekecek içeriklerle beraber sinemanın da yeniden harekete geçeceğini ve platformlarla beraber bir uyum içerisinde devam edeceğini düşünüyorum.

        "SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE TEST EDEMEDİK"

        REKLAM

        Platformlarla birbirlerini destekler bir şekilde gider değil mi? Ben de birbirlerinin önünü kesmezler diye düşünüyorum.

        Bedran Güzel: Pandemi süreci araya girdiği için biz bunu sağlıklı bir şekilde test edemedik. Pandemi süresinde evde kapalı olduğumuz dönem, bu dijital platformların artması, bize sanki platformların sinemayı tamamen önüne alması için harekete geçirmiş gibi geldi ama dediğim gibi test edip sınayabildiğimiz bir süreç geçirmedik. Evdeydik ve platformdan bir şeyler izlemek zorundaydık. Birbirlerine zarar mı verecekler, yoksa bir uyum içerisinde devam mı edecekler? Asıl bundan sonra göreceğiz. Bence bu yıldan sonra biraz deneyimleyip görebileceğimiz bir süreç.

        "ASLINDA BAMBAŞKA BİR MACERA"

        Onur Buldu: Ben birbirlerine zarar vereceklerini düşünmüyorum. Aslında bambaşka iki mecra. Sinemadaki duygu bambaşka, evde izlediğin filmin duygusu bambaşka. Bu tadı tabii ki evde alamazsın. Bir kere birçok insanla empati kurup aynı şeye gülmek, çıkıp arkadaşınla bir şey yiyip içmek var.

        Aynı anda gülmek, aynı anda hüzünlenmek, aynı anda heyecanlanmak... Sinemanın büyüsü aynı anda aynı yerde aynı duyguları paylaşmak değil midir?

        Bedran Güzel: Birbirinden çok farklı refleksleri olan bir durum. Sinemaya gitmek sadece bir şey izlemek değildir. O yüzden de birbirlerinden çok ayrılar. Bana uyum içerisinde devam edecekler gibi geliyor.

        Siz ne düşünüyorsunuz?

        Ferit Aktuğ: Ben de dijital platformların sinemanın önünü keseceğini düşünmüyorum. Tabii ki dönem dönem etkileyebilir ama adı üstünde sinema yani.

        Onur Buldu: İçerik önemli bence. Çok iyi bir içerik dijitaldeyse dijitalde izlenir. Çok iyi bir içerik sinemadaysa sinemada izlenir.

        REKLAM

        Ferit Aktuğ: Ama bu arada şöyle bir şey de var. Biz de son 2 yıldır eskisi kadar sinemaya gidiyor muyuz? Hastalıktan sebep biz de gidemiyoruz. Bedran’ın söylediği gibi bu bir ölçü olmaz. İş çözülür, o zaman belli olur. Sinema ayrı bir zevk, insana sosyalite katıyor. Ben o yüzden dijital platformların sinemayı hiçbir zaman baltalayacağını düşünmüyorum.

        "BALTALAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

        Ben set ortamınızı da merak ediyorum. Çekim nasıl geçti?

        Bedran Güzel: Çekimler çok kolay olmadı aslında ama bizim işimizi kolaylaştıracak çok iyi bir ekip vardı. Bizim uzun süredir birlikte olmamız, tanışık olmamız, birbirimizin ne istediğini iyi biliyor olmamız da etkili oldu. Cengiz ağabey için de keza öyle, ekibe giren diğerleri de çok deneyimli ve iyi oyuncular. Biz gerçekten oradaki süreçte aile olduk. Öyle olmak da zorundaydık çünkü biz birbirimize tutunduğumuzda ve birbirimizle beraber yol kat edebildiğimizde iş biraz daha kolay olacaktı. Dediğim gibi şartlar zordu. Herkesin daha hâkim olmadığı bir heybette bir aksiyon içerisindeydik. Bunu atlatabilmemiz için de bizim kenetlenmemiz ve birbirimize yardım etmemiz lazımdı. O uyum olunca da bu sefer hem keyifli geçti hem de başardıkça, yaptıkça ve yaptığımızı gördükçe üstüne koyarak devam ettik.

        REKLAM

        Şu anlamda sordum; Onur Buldu, Ferit Aktuğ ve Cengiz Bozkurt. Gülmekten dolayı çekimlerin bir hayli zor geçtiğini düşünüyorum.

        Bedran Güzel: İzleyen için çok şenlikli bir şey ama dediğim gibi gerçekten çok zorlandık. Hem hava şartları zordu hem de gelen aksiyon direktörümüz biraz sert ve disiplinliydi. O süreçte benim naif ve sevimli tarafımdan biraz ayrı kaldılar.

        "AKSİYON DİREKTÖRÜMÜZ BİRAZ SERT VE DİSİPLİNLİYDİ"

        Onur Buldu: Cengiz ağabey bizi çok kaydırdı. Adam komik yani. Bazı sahnelerde hatırlarsanız, 50 tekrar aldık. Biz güldükçe de çıtayı yükseltiyor, bir de sevdiği işler. Bazı sahnelerde çok zorlandık. Cengiz ağabeyle oynamak zor.

        Aksiyon sahneleri için neden Kore’den ekip geldi?

        Bedran Güzel: Kore dövüş sanatlarında çok profesyonel bir yer. Aynı zamanda orada çalıştığımız aksiyon direktörümüz de çok deneyimli. Zaten kendisi eski bir dublör. Yıllarca bu işin içerisinde kendi bulunmuş ondan sonra da kendine bir ‘stunt’ okulu açmış. Sadece gelip sahne kurmadı onun haricinde projenin içerisindeki Türk dublör arkadaşlarımızı, Türk yardımcı oyuncu arkadaşlarımızı ve bizim başrol ekibindeki oyuncu arkadaşlarımızı gelip burada eğitti ve çalıştırdı. Bizim tabii ki bu işin nasıl yapılacağı, nasıl çekilmesi gerektiği hakkında genel bir bilgimiz ve deneyimimiz var ama yapmak istediğimiz şeyi işin merkezinde yapmak istedik. Aynı zamanda biz bir esinlenme yaptık. Bu film Kore esinlenmesi. O anlamda da projeye hakim olduğu için hem hepimizi daha konforlu hale getirebilecek hem işin ince noktalarında bize yardımcı olabilecek önemli bir ekiple beraber yol almayı daha doğru, daha sağlıklı bulduk. Bence yaptığımızın da karşılığı oldu. Bu da bizi mutlu etti. Hepimiz yıllarca her projede yepyeni şeyler öğreniyoruz. Burada hem öğrendik hem gördük hem birlikte bir şey yapmaktan yani kolektif çalışmadan çok mutlu olduk. Ben çok işe yaradığını da düşünüyorum. Aslında tercih etme sebeplerimizden bir tanesi de o deneyimden faydalanmaktı.

        REKLAM

        Türk sinemasının en zayıf yönünün aksiyon olduğu söylenirdi. Ben uzun zamandır o sorunu aştığımızı düşünüyorum. Herhalde ‘Kim Bu Aile?’ de o filmlerden birisi olacak.

        Bedran Güzel: Bence evet. Bir sorun olduğunu düşünmüyorum ama aksiyon tür bakımından çok fazla ehemmiyet ve özen göstermediğimiz bir yerde, merkeze koymadığımız bir noktadaydı. Bu film biraz öyleydi. Dolayısıyla hakkı böyle bir şey yapmaktı o yüzden herkesin izlediğinde mutlu olacağı, “Biz iyi bir aksiyon filmi izledik.” diyebileceği bir noktadayız diye tahmin ediyorum.

        Aksiyon sahnelerinde başınıza bir şeyler geldi mi?

        Onur Buldu: Biraz yara bereler oluyor tabii ama önemli bir şey olmadı. Ufak tefek yara bereler. Benim 6 dikişim var.

        "BENİM 6 DİKİŞİM VAR"

        Bedran Güzel: Ama çok iyilerdi. Ben buradan tekrar söylemek istiyorum. Benim beklentimin üzerinde diyemem çünkü zaten hepsinden bunu bekliyordum. Bütün oyuncular çok ciddi hakkını verdiler. Arada ufak tefek yaralanmalar oldu. Özellikle Cengiz ağabeyi fazlasıyla yorduk. Onun bacağında bir problem oluştu ama onun dışında bir şey olmadı.

        ‘Kim Bu Aile?’den yola çıkacak olursak aile sizin için neyi ifade ediyor?

        Onur Buldu: Bu filmde en çok sevdiğim duygu şu oldu; aile olmak için illa bir kan bağına gerek yok. Bir amaç bir duygu etrafında birleşildiğinde de bir aile olunur. İnsan akrabasını seçemiyor ama arkadaşını seçebiliyor derler ya işte o arkadaşlar bir süre sonra aile oluyor. Bu filmde de o var. Değişik amaçlar için bir araya gelmiş 5-6 kişilik bir grup var. Daha sonra herkes kendi amacını unutup bu duyguya kapılıp bir aile oluyorlar. Tabii ki aksaklıklar oluyor ama günün sonunda baktığımızda herkes birbiri için canını ortaya koyabilecek kadar sevgisini gösteriyor.

        REKLAM

        "ÜLKE OLARAK AİLECİ BİR YAPIDAYIZ"

        Arkadaş olan insanların çalışmasının avantajlarını biliyoruz ama siz de söyler misiniz? Nasıl avantajları vardır?

        Onur Buldu: Bir kere bir dil birliği vardır. Onun söylemek istediğini ben anlayabiliyorum. Benim söylemek istediğimi o anlayabiliyor. Yani vakit kaybını minimuma indiriyoruz. Dil birliği derken senaryoda da bir dil birliği oluyor. Okuma provalarında bunu oturtuyoruz. Bence o açıdan çok faydalı bir şey. Birbirimizin ne istediğini çok iyi anlıyoruz.

        Herhalde sizin için de yönetim daha kolaydır.

        Bedran Güzel: Biz zaten sosyal hayatta da bir aradayız. Akşamları görüşüyoruz, dışarıda da görüşüyoruz ve biz zaten hayatta kendi aramızda da mizahtan besleniyoruz. O yüzden birbirimizin neredeyse şaka zamanlamalarını bile biliyoruz. Ferit’in nerede ne üzerine şaka yapabileceğini, üzerine ne paslayabileceğimi ya da onu hangi rejiyle destekleyeceğimi biliyorum. Aynı şekilde Onur için de Cengiz abi için de diğer oyuncular için de geçerli. Kaynaştıktan sonra artık nerede ne yapacağını, kamerayı nereye koymalıyım ki onun hakkını verebilmeliyim gibi noktaları bilmek bize çok büyük avantaj sağlıyor. Bu da tabii hem bize zaman olarak güven sağlıyor hem de yapmak istediğimizin üstüne koyarak çok daha iyi bir performans çıkartmamızı sağlıyor.

        REKLAM

        Ferit Aktuğ: Yani herkes arkadaşıyla çalışsın.

        Onur Buldu: Bak biz seninle tanışıyoruz ve röportaj yapıyoruz. Hızlı ilerlemiyor muyuz?

        Evet, doğru. Başka söylemek istediğiniz neler vardır?

        Onur Buldu: Ben çok güzel bir film yaptığımıza inanıyorum. İnsanların her anlamda bütün duyguları tadabileceği bir film oldu. Dönüşleri de çok merak ediyorum. Bakalım onlar da bizim hissettiklerimizi hissedebilecekler mi? Merakla bekliyorum.

        Ferit Aktuğ: Aynı şekilde. Güzel bir iş çektiğimizi düşünüyorum. Değişik bir iş çektiğimizi düşünüyorum. Öyle çok komedi komedi diye üstüne basmadan, rahat bırakıp, daha çok durum komedisine dönüştüğümüz yerler oldu. Ben oraları da çok seviyorum. İnşallah izlediğimizde içimize çok sinen ve iyi ki bu işin içinde olduk diyebileceğimiz bir iş çıkmış olsun istiyorum.

        "BEN ORALARI DA ÇOK SEVİYORUM"

        Bedran Güzel: Bence derdini çok iyi anlatan, dürüst, eğlenceli bir aksiyon komedi filmimiz var. Ben izlemeye gelen herkesin kendini iyi hissedeceğini düşünüyorum. O yüzden de buradan tekrar bu yolculukta hep beraber bu işin üstesinden birlikte geldiğimiz, birlikte vizyona soktuğumuz önce Ferhat bey (Aslan) olmak üzere hem yapıma, CJ ENM ailesine hem de tüm ekibe, tüm oyuncu arkadaşlara, projenin içinde yer alan kamera önü kamera arkasındaki herkese çok teşekkür ediyorum.

        REKLAM

        Onur Buldu: Bir şey daha var. Onu da ben belirteyim. Film çekildi ve 2 ay sonra hemen montaj yapılıp seyirciye sunulmadı. Bir seneye yakın filmin üzerinde çalışılıyor. Özellikle Bedran bu film için birçok kişiyle montaj çalıştı. En iyi sonucu alana kadar da pes etmedi. Ses için bile 2 ay harcadı diyebilirim.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ