Özge Ulusoy: Kadın gibi kadınım

Neziha KARTAL / HABERTÜRK MAGAZİN

Özge Ulusoy anneliğe kapıyı kapattı! 8 yaşında bir yeğeni olduğunu ve annelik duygusunu onunla yaşadığını belirten ünlü model, “Kadın gibi kadınım ama anaçlık hissetmiyorum” dedi.

Geçtiğimiz hafta ‘Adana Optimum Moda Günleri’nin ilk gününde Hakan Akkaya’yla birlikte Adanalılarla moda sohbeti yapan, ikinci gün ise podyuma çıkan Özge Ulusoy, HT Magazin’e konuştu...

Türk kadını nasıl giyiniyor?

Türk kadını kendine bakmayı, giyinmeyi çok seviyor. Kendini sevmek bir kadın için en önemli şey. Hep söylüyorum bunu. Anadolu’nun kendine özel kıyafetlerine baktığımızda ne kadar renkli, ne kadar canlı olduğunu görebiliriz. Anadolu’da çok ile gidiyorum ve güzel giyinen özenli insanlar görüyorum. Kadınlar artık daha bakımlı ve kendine saygılı.

Modayla olan ilginiz ne zaman başladı?

Dansçıyken hiç öyle ilgim ve alakam yoktu. Tamamen baleye yoğunlaşmıştım. Zaten bütün hayatım da bale kıyafetleri içinde ve eşofmanlarla geçiyordu. Ablam çok istiyordu güzellik yarışmasına katılmamı, ondan sonra bu dünyaya girdim. Camianın içinde olunca sırf podyuma çıkmakla olmuyor. Dünyadaki gelişmeleri, modaya dair her şeyi takip ediyor olmanız gerekir. Artık bu benim için iş değil zevk.

Kendi markanızı yaratıyorsunuz. Bu nasıl devam edecek?

Bir markanın bünyesinde işbirliği yapıyorum. Bunu dünyadaki bütün top modeller ve ünlü sanatçılar yapıyor. Onun dışında da benim işim mankenlik.

Tasarıma ağırlık verip mankenliği bırakmayı düşünüyor musunuz?

Zaten Türkiye’de defileler azaldı. Fashion week’lerde toplanmaya başladı. O da zaten yılda iki kere oluyor. Bunun dışında buradaki gibi organizasyonlarla defileleri ayakta tutuyoruz. Podyuma çıkmak mutluluk verici. Burada olmaktan, bu işi yapmaktan keyif alıyorum. Tasarımcılar ve markalar beni tercih ettiği sürece modellik yapmaya devam edeceğim. Ama hayatımda oyunculuk veya televizyon projesi olduğunda mankenliği askıya alabiliyorum.

Bu yıl televizyonda bir proje olacak mı?

Şu an görüştüğümüz projeler var ancak moda programı değil. Sunuculuk üzerine gönlümde yatan bir aslan var. Onun olmasını bekliyorum.

10 yıl sonrası için planlarınız neler?

O zaman özel defileler için podyumda olurum. Yıldırım (Mayruk) Bey’in veya Cengiz’in (Abazoğlu) defilesi olur, istenirsem tabii ki çıkarım. Benim için güzel anı olur. Ancak kariyer olarak televizyonda ilerlemek istiyorum. 10 yıl sonra kendimi televizyonda görmek isterim.

"ERKEN YAŞLANMAYI GÖZE ALAMIYORUM"

Sürekli yediğinize dikkat etmek, spor yapmak sıkıcı ve yorucu değil mi?

Artık alıştım diyebilirim. Haftanın 4-5 günü spor yapıyorum. Bunlar işimin bir parçası. Kötü alışkanlıklardan uzak duruyor, cildime iyi bakıyor, elimden geldiğince her zaman düzenli beslenmeye çalışıyorum. Sağlıklı ve zayıf olma taraftarıyım. Erken yaşlanmayı göze alamıyorum ve kendime iyi bakıyorum.

"HACI İLE EVLİLİĞİ DÜŞÜNMÜYORUZ"

Hayatınızda işiniz ne kadar önemli?

Ailem ve sevdiğim insanlardan sonra gelir. İlk sırada ailem ve sevdiğim insan gelir ama mesleğim birçok şeyin önüne geçiyor. Çünkü kariyerimde doğru bir noktada olduğuma inanıyorum. 10 yıldır ufak adımlarla geldim buraya. Son 4-5 yıldır istediğim noktadayım. O yüzden bunun kıymetini bilmeye çalışıyorum. Bana verilen şansları iyi değerlendiriyorum.

Yakında evlilik var mı?

Hayır, yok. Öyle bir şey düşünmüyoruz. İlişkimde her şey yolunda ama evlilik gibi bir düşüncemiz yok.

"MASKÜLEN DEĞİLİM KADIN GİBİ KADINIM"

Hayvanları sevdiğinizi biliyorum. Anaç bir insan mısınızdır?

Maskülen biri değil, daha kız bir insanım. Kadın gibi kadınım ama henüz bir anaçlık hissetmiyorum. 8 yaşında bir yeğenim var, anneliği yeğenimde yaşıyorum. Onun dışında annelik duygusu daha gelmedi.

"GECE HAYATIM YOK"

Türkiye’de güzel ve ünlü olmak zor mu?

Zor ama seviyorum. Zorlukları var, biliyorum ama her gülün dikeni var. Şikâyetçi değilim.

Güzellik sırrınız var mı?

Bu biraz genetik aslında. Benim akne problemlerim pek olmadı. Çabuk yaşlanmıyorum ama bunların düzenli beslenmeye ve sporla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Düzenli uyku ve gece hayatının olmaması çok önemli. Özel bir organizasyon veya doğum günü yoksa gece çıkıp uykusuz kalan bir insan da değilim. Bir kitap çıkarmıştım, geliri Koruncuk Vakfı’na gitti. Orada da evde yapılacak küçük bakımları anlatmıştım. Kozmetikte dikkat etmeleri gereken en önemli şey marka değil, ürün. En iyi ürün, en pahalı olan değildir. İnsanlar bunu karıştırıyor. Kullandıkları kozmetik ürünlerinin içeriğine bakmalılar.