Öldürdüğü dünürünü bidona koyup göle attı!
Samsun'dan İstanbul'a gezmeye gelen 57 yaşındaki kadın esrarengiz şekilde ortadan kayboldu. Kızına gelen telefonda 'Ben polisim annen trafik kazası geçirdi' denildi. Ancak bu, katil tarafından oynanan bir oyundu. Polis tarafından yapılan çalışmada evden yalnız çıkan Fatma Top'un, bir kişiyle görüştüğü görüntüsü elde edildi. Bu son görüntüsüydü. Cep telefonu kayıtları ise Kağıthane Sarıyer ve Mecidiyeköy üçgenini gösteriyordu. Polis, görüntülerle ve eldeki cep telefonu kayıtlarındaki çelişkileri tek tek ortaya çıkartarak katilin oyununu bozdu.
Katil tanıdık çıkmıştı. Filmleri aratmayan bir çalışmayla olayı çözen emekli polis memuru Hüseyin Demir, cinayetin ayrıntılarını Habertürk’e anlattı. Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberi..
2013’de Türkiye’de basın, sanat ve edebiyat dünyasının önemli isimlerini sonsuzluğa uğurladığı bir yıl oldu. Usta gazeteci Mehmet Ali Birand, ‘Deprem dede’ lakaplı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Şarkıcı Şenay Yüzbaşıoğlu, yazar Metin Kaçan, dünyaca ünlü Türk ressam Burhan Doğançay, yazar İsmet Kür ve sanatçı Ferdi Özbeğen’in ölümleri o yıla damga vurdu.
Ayrıca o yıl İstanbul’a geldikten sonra kaybolan ve öldürüldüğü ortaya çıkan ABD’li Sarai Sierra cinayeti ise Türkiye gündeminden uzun süre düşmemişti. Türkiye Sarai Sierra cinayetini konuştuğu dönemde Türk FBI’ı KŞB, yani Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri yine filmleri aratmayan bir cinayeti sessiz sedasız çözüyordu.
KŞB ARTIK TÜRK FBI’IYDI
Kayıp Şahıslar Büro Amirliği’nde yeni göreve başlayan ‘Kurt’ lakaplı emniyet amiri Oktay Kapsız, farklı bir hava yaratmak ve ekipteki memur arkadaşlarını ateşlemek için ortaya attığı “Amerika’da FBI, Rusya’da KGB, İstanbul’da KŞB” sloganı, Sarai Sierra cinayetinin çözülmesinin ardından tam yerine oturmuştu. Çünkü bu slogan ile yola çıkan KŞB, kısa bir süre sonra Türkiye gündeminde yıllarca düşmeyecek Amerikalı Sarai Sierra cinayetini çözecekti. Ve bu cinayette Amerikan’ın meşhur birimi FBI ile çalışacaktı. İşte atıl durumda olan Kayıp Şahıslar Büro Amirliği, bu çalışmalar sayesinde KŞB olarak emniyetin gözde birimi haline gelecekti.
KAYIP BAŞVURUSU
Sierra’nın cinayetinin çözülmesi birimde heyecan yaratmış ve çalışanlara güven getirmişti. Sierra’nin cesedi bulunmuş katil zanlısı tespit edilmişti. Dosya artık cinayet büroya devredilmişti. Emniyette bu sıcak günler yaşanırken, yeni bir kayıp başvurusu yapıldı. Kağıthane’de oturan genç kız, 57 yaşındaki annesi Fatma Top’un kayıp olduğunu ve kendisine ulaşamadığını söyledi.
POLİS “ANNEN TRAFİK KAZASI GEÇİRMİŞ” DİYE ARAMIŞ
Bu başvuru cinayet büroda yıllarca çalışmış ve birçok önemli cinayet olayını çözen polis memuru Hüseyin Demir’in ekibine verildi. Polis memuru Demir, kısa bir süre önce cinayet bürodan kayıp şahıslar büroya tayini çıkmıştı. O artık bir KŞB polisi olarak olayların peşine koşuyordu. Demir ve ekibi genç kızı dinledi. Genç kızın söylediği “Annemin telefonundan aradılar. Polisiz annen trafik kazası geçirmiş dediler. Ve bu telefondan sonra annemin nerede olduğunu bulamadık” demesi dikkatini çekmişti.
HİÇBİR HASTANEDE İZ BULUNMADI
Bu başvurunun ardından harekete geçtiklerini anlatan emekli polis memuru Hüseyin Demir “Kayıp kadının cep telefonunu aldık. Bir yandan polis kayıtlarına baktık, o yaşlarda trafik kazası ihbarı gelmiş mi diye polise, ancak kayıt yoktu. Hastanelere baktık. O isimde veya eşkaline uygun kimse yoktu. Bazı olayların akıbeti soruşturmanın başından kendini belli eder. Biz bu kadının bir cinayete kurban gittiğini tahmin ediyorduk. Ve o cep telefonu hikayesinin de bir oyun olabileceğini düşündük” dedi.
YOL HARİTASI ÇIKARILDI
Fatma Top Samsun’da oturuyordu. Tatil için İstanbul’a gelmiş ve Kağıthane’de oturan evli kızının yanında tatilini geçiriyordu. Kayıp kadının yol haritasını çıkartmak için harekete geçtiklerini belirten Demir “Evden en son ne zaman çıkmıştı. Kağıthane’de kamere çalışmalarını incelemeye başladık. Bu arada ‘Ben polisim annen kaza geçirmiş’ diyen kişinin kim olduğunu tespit etmek için de telefonun en son kullanıldığı bölgeyi araştırmaya başladık. Kadın evden çıkınca birileriyle görüştü mü görüşmedi mi? Elde edeceğimiz kamera görüntüleri bize faydalı olacaktı. Kadının Kağıthane’de evden çıktıktan sonra kamera görüntüsüne ulaştık. Baktık yalnız yürüyordu. Peki nereye gidiyordu. O izi bulmamız lazımdı" diye konuştu.
KAMERADAKİ KİŞİ KİMDİ?
Fatma Top’un evden çıktıktan sonra görüntülerini bulan polis, iz sürmeye devam etti. Saatlerce görüntüleri izlediklerini anlatan Demir “Kadının Levent tarafına gittiğini gördük. Bu tür çalışmalarda şu çok önemlidir. Kişiyi kameradan gördünüz ise onu sonuna kadar götürmeniz gerek, götüremezseniz o zaman önünüze çok soru işaretleri gelecektir. Görüntülerde Hacı Osman durağına kadar gittiğini gördük. Ve Hacı Osman durağında kadraja bir kişi daha girdi. Kadın biriyle buluşmuştu. Kadının yanında yürüyordu. Ama kim olduğunu bilmiyorduk." ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFI GÖSTERİLDİ
Bu kişinin kim olduğunu tespit etmek için çalışma başlattığını belirten Demir “Biz bu kişinin akrabalarından biri olabileceğini düşündük. Bunu teyit etmek için de, sadece erkeğin görüntüsünü aldığımız bir kare fotoğrafı, kayıp Fatma Top’un kızı ve kocasına gösterdik. Resmi gösterdiğimizde damat ‘Bu babam’ dedi. Biz onlara kayıp Fatma Top’un bu adamla buluştuğunu söylemedik. Önemsizmiş gibi hareket ettik. Çünkü bir iz bulmuştuk ve bu önemliydi. Gizlilik içinde çalışmamız lazımdı. Şüphelimiz kadının dünürüydü” dedi.
"ŞÜPHELİMİZİ TAKİBE ALDIK"
Bir olayda yeni bir isme ulaşıldığında hemen profilin incelenmeye alındığını belirten emekli polis memuru Hüseyin Demir “Kadının dünürü Sarıyer’de arıcılık yapıyordu. Görüntülere göre kadının en son görüştüğü kişi buydu. Bu arada kadının cep telefonu kayıtlarına baktığımızda o bölgelerde olduğunu gördük ve en son Mecidiyeköy’de sinyal verdiğini gördük. Dünürünün Mecidiyeköy’de bir bağı yoktu. Her zaman birkaç ihtimal düşünürüz. Kadın dünürü ile görüştükten sonra Mecidiyeköy’e geldi ve burada kaza oldu. Ya da başına bir iş geldi. Mecidiyeköy’e sadece cep telefonu geldi. Biz bunun gasp olduğunu düşünmedik. Çünkü kadının cep telefonu gasp edilmiş olsa, gasp eden kişi kızını aramaz. Ve bu da bize işin içinde bir tanıdık olduğunu gösteriyordu. Tek tanıdık elimizde dünür vardı” şeklinde konuştu.
DÜNÜRÜN İFADESİNİ ALINDI
Polis bu görüntülerin ardından dünür Mehmet T.’nin ifadesini aldı. Mehmet T. ifadesinde, Fatma Top’la buluştuğunu söyledi ancak daha sonra yanından ayrıldığını söyledi. Polis dünürün bu ifadesini sessizce dinledi. Yalan söylediği mimiklerinden belliydi. Mehmet T., polisin neler bildiği konusunda bir bilgisi yoktu.
TELEFON EDEN KİŞİ BULUNDU
Yapılan teknik çalışmalarla, Fatma Top’un telefonundan kızını arayan kişiyi bulduklarını anlatan Demir “Bu kişiyi tespit ettik. Gidip bunu aldık. İfadesini aldığımızda gerçek detaylar ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu aldığımız kişi şüphelimiz dünürün arkadaşıydı. Bize Mecidiyeköy’de buluştuğu arkadaşı Mehmet’in ricası üzerine öyle bir telefon açtığını söyledi. Biz artık kadının öldürüldüğünü net bir şekilde düşündük” dedi.
İTİRAF ETTİ
Polis yaptığı araştırmada Fatma Top’un en son görüntülerini Sarıyer’deki Hacı Osman metro durağında elde etmişti. Teknik çalışmalarda, kadının cep telefonu Mehmet T.’nin arıcılık yaptığı iş yerine ve ardından Mecidiyeköy’e kadar uzanmıştı. Olayı anlatan Demir “Biz dünürün kadını kendi iş yerinde öldürdüğünü düşündük öldürüp o bölgede gömdüğünü tahmin ettik. Bunun için elimizde önemli bir delil oldu. Adamı gözaltına aldık. Onun oynadığı o telefon yalanını ortaya çıkarttığımızı görünce çözülmeye başladı. Cinayeti itiraf etti" şeklinde konuştu.
“TARTIŞINCA YUMRUKLADIM”
Polisin elindeki bilgileri görünce cinayeti itiraf eden Mehmet T., verdiği ifadesinde cinayeti bütün detayları ile anlattı. Demir “Bize kadınla metro durağında buluşup kendi arıcılık yaptığı barakaya gittiklerini söyledi. Orada aralarında bir tartışma yaşandığını bu tartışmanın ardından kadına yumruk attığını, yere düşen kadının hareketsiz kaldığını söyledi” dedi.
CESEDİ BİDONA KOYUP GÖLE ATTI
Fatma Top’un öldüğünü görünce cesedi ortadan kaldırmak için harekete geçtiğini anlatan Demir “Paniklediğini söyledi. Ardından cesedi bir torbaya koyduğunu ve mavi renkli bir bidonun içine yerleştirip, 150 metre uzaklıktaki suni gölete attığını anlattı. Tabi bu itiraflar üzerine gölde araştırma yaptık. Bidonu bulduk. Ceset oradan çıktı" şeklinde konuştu.
TELEFONU ALIP DİKKATİ BAŞKA YER ÇEKMEYE ÇALIŞMIŞ
Cinayeti işledikten sonra, Fatma Top’un cep telefonunu alan şüpheli, tam da emekli polis memuru Hüseyin Demir’in düşündüğü gibi hareket etmişti. Demir “Cep telefonunu alıyor. Mecidiyeköy’e gelip oradan arkadaşıyla kızını aratıp, öldürdüğü kadının izlerini başka tarafa çektirmeye çalışmış. Sonra da telefonu kapatıp atmış. Kendince bir oyun oynadı ama o oyunu biz bozduk” dedi.
KAMERANIN DEVAMI YAPILMAZSA CİNAYET ÇÖZÜLMEZDİ
Emekli polis memuru Hüseyin Demir ve ekibi bu cinayeti 22 günde çözdü. 22 günlük sokak çalışması sonucu ortaya çıkarılan bu cinayette yapılan çalışmanın da önemli olduğunu belirten emekli polis memuru Hüseyin Demir “Sokak polisliği çok önemli. Elde edeceğiniz küçük bir kamera ayrıntısı ya da elde edeceğiniz bir bilgi sizi çok önemli sonuca götürebilir. Biz burada maktulün yalnız gittiğini ilk gördüğümüzde devam etmezsek cinayetin çözümü sıkıntıya girebilirdi. Biz sonuna kadar gittik ve şüpheli ile buluştuğunu gördük. Bu tür kamera çalışmalarında hedefteki kişiyle ilgili görüntü elde ederseniz, ilk başlangıç yeri ve son görüntüsüne kadar takip etmek lazım. Yoksa eksik bir çalışma emek verdiğiniz dosyanın çözülmesini engelleyebiliyor" ifadelerini kullandı.
SERİ KATİL CİNAYETİNİ ÇÖZEN İSİMLERDEN BİRİ
Polis memuru Hüseyin Demir, hem cinayet büroda hem kayıp şahıslar büro amirliğinde birçok başarılı dosyaya imza attı. 2014’de emekli olan Demir, şu an yakın koruma olarak özel sektörde çalışıyor.
