‘Statların güvenliğini sağlamak için 30 kamera yeter’

Büyük şehirlerde temel bireysel ihtiyaçlara cevap vermenin yolunun ‘akıllı’ çözümlerden geçtiğini söyleyen Ekin Teknoloji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin, seyirci bilgilerinin kulüpler tarafından bilinemiyor olmasıyla tekrar gündeme gelen Passolig’e yüz tanıma sistemlerinin entegre edilmesi gerektiğini söyledi.

Akıllı Teknolojiler Zirvesi - Smart Future Expo’da ‘Akıllı Şehirler,Yeni Teknolojiler’ başlıklı bir sunum yapan Ekin, “Passolig uygulaması yüz tanıma sistemleri üzerinden güvenlik çözümleriyle entegre edilmeli. Statlara kurulacak yüz tanıma sistemi sayesinde stat girişlerinde, stat dışında maç öncesi ve maç esnasında meydana gelebilecek istenmeyen olayların tespiti ve takibi çok daha kolaylaşabilir” dedi.

Ekin, şunları söyledi: “Toplamda 30 girişi olan bir stat girişinin 30 kamerayla izlenmesi yeterli olacaktır. Girişlere ek olarak stat içlerine yerleştirilecek minimum 70 kamera ile stat içinde toplamda 100 kamera ile bütüncül olarak stat gözetilebilir. Her bir stat için proje 2 ayda tamamlanabilir. Yenilikçi sistemler stat girişleri ve stat içerisinde 360 derece gözetim sağlayacağı gibi, proje sayesinde şüpheli olay ve aranan kişilere anında erişim imkanına kavuşulabilir.”

Ekin Teknoloji’nin 2006’da Almanya’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nın güvenlik teknolojilerini geliştirdiğini hatırlatan Ekin, dünya akıllı şehirler pazarında 10 ülkede 22 şehirde kurdukları güvenli trafik ve şehir çözümleri altyapıları ile Türkiye’nin bilişim ihracatı şampiyonu olduklarını ifade etti.

‘TÜRKİYE’NİN TEK ÇAĞRI MERKEZİ OLMALI’

Akıllı şehirlerin ne olduğunun iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizen Akif Ekin, “Aslında an fazla kamusal alanlarla ilgili bir kavram. Akıllı şehir için verinin olması, toplanması ve merkezi bir yerde işlenmesi gerekli” dedi.

Acil durum çağrı merkezlerinin önemine dikkat çeken Ekin, “Maalesef Türkiye’nin hâlâ tek bir çağrı merkezi yok. 155, 156 gibi farklı numaralar var. Geçtiğimiz günlerde otoyolda giderken lastik gördüm. Bildirmek için üç farklı hattı aramak zorunda kaldım” diye konuştu.

Dünya nüfusunun yüzde 90’ının her gün hava kirliliğine maruz kaldığına değinen Ekin, şunları söyledi:

“Bu sorunu çözebilecek ve düzenli olarak hava kalitesini ölçümleyerek takip edebilecek sınırlı sayıda teknoloji bulunuyor. Buna ek olarak, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 66’sının metropollere göç etmesi öngörülüyor. Bu da var olan hava kirliliği ve trafik sıkışıklığının yoğunlaşarak artacağı anlamına geliyor. Bu sorunun önüne geçebilmek için öncelikli olarak veri sağlamak gerekiyor ve bunun yolu ölçümlemeden geçiyor. Trafik kazalarında yüzde 35’lik bir düşüş sağlanabilir ve yalnızca trafik kazalarının önlenmesiyle her yıl 1.25 milyonun üzerinde hayat kurtarılabilir. Bu demek oluyor ki; şehirler ölçümleme ve bunların ışığında alınan önlemlerle akıllı hale getirilebilir.”