Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Sosyal Güvenlik Soru cevap Emekli aylığında son 10 yıl önemli mi? - Sosyal Güvenlik Haberleri

        EMEKLİ AYLIĞI BAĞLANIRKEN NASIL HESAPLANIR?

        İnternetteki bazı haberlerde “Emekli maaşı hesaplamasında son 10 yılın ortalaması alınarak emekli maaşı ödenir” şeklinde haberler var. 2003 yılında 4/a sigortalı olarak çalışmaya başladım. Emeklilik şartlarım gerçekleştiğinde alacak olduğum emekli maaşının hesaplanmasına esas teşkil eden kriterleri öğrenmek istiyorum. (Necati G.)

        SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com

        Emekli aylığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilen prime esas kazançlar ve aylık bağlama oranı (ABO) ile hesaplanıyor. Aylık bağlama oranı ise çalışmanın geçtiği dönemdeki prim gün sayısına göre değişiyor.

        REKLAM

        Sözünü ettiğiniz, son on yıl mevzusu geçmişte kaldı. 2000 öncesindeki dönemde emekli aylığı tespiti sırasında katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanıyordu. Kişinin prime esas kazancı yüksek ise son 10 yılın ortalaması, düşük ise son 5 yılın ortalaması dikkate alınarak emekli aylığı bağlanıyordu.

        Bu uygulama işçinin de işverenin de işine geliyordu. İşveren düşük sosyal sigorta primi ödemek için kazancı yıllarca olduğundan daha az gösteriyordu. İşçi de sigorta primi yerine kendisine daha yüksek ücret ödendiği için sesini çıkarmıyordu. Emekliliğe beş yıllık süre kalınca yüksek prim ödemek suretiyle daha yüksek emekli aylığı bağlatmak mümkün oluyordu. O zamanki mevzuat buna imkân veriyordu. Bu uygulama 1999 yılında yılında sona erdi, 2000 sonrasında sistem değişti. 2000 yılından sonraki dönemde tüm yılların prime esas kazançlarının ortalaması dikkate alınıyor. Kazançların güncel değeri 2000 sonrası dönemde güncelleme katsayısı ile belirleniyor.

        Emekli aylığı 2000 öncesi, 2000 – 2008 arası ve 2008 sonrası olmak üzere üç ayrı dönem için ayrı ayrı hesaplanıyor. 2000 yılından önce aylık bağlama oranı (ABO), ilk 5000 gün için yüzde 60, 5000 günden sonraki her 240 gün için yüzde 1 oranında uygulanıyordu. 9000 gün, yani 25 yıl prim ödeyen bir kişinin aylık bağlama oranı yüzde 76.7 idi.

        REKLAM

        2000-2008 Eylül arasındaki dönemde ABO, toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3600 gününün her 360 günü için yüzde 3.5, sonraki 5400 günün her 360 günü için yüzde 2, 9000 günden sonraki her 360 gün için yüzde 1.5 olarak uygulandı. Böylece, 9000 gün prim ödeyen bir çalışanın aylık bağlama oranı yüzde 65’e geriledi.

        Ekim 2008’den sonra ise çalışılan her yıl için yüzde 2 oranı uygulanmaya başladı. Böylece 9000 prim günü bulunan kişilerin aylık bağlama oranı yüzde 50’ye düşürüldü. Başka bir ifadeyle, 2000 öncesinde çalışanlara 9000 prim gününe karşılık prime esas kazançlarının yüzde 76.7’si oranında aylık bağlanırken, 2008 sonrası çalışmaya başlayanlarda bu oran yüzde 50’ye indi.

        Emekli aylığı bağlanırken her dönemdeki çalışmaların karşılığı aylık o dönemin kurallarına göre ayrı ayrı hesaplanıyor. Bunların toplamı emekli aylığını oluşturuyor.

        Siz 2000 sonrası çalışmaya başladığınız için aylığınız iki dönemin kurallarına göre belirlenecek. Aylık bağlama oranınız, ilk 3600 prim gününüzün her 360 günü için 3.5 puan, sonraki her 360 gün için ise 2 puan üzerinden belirlenecek.

        REKLAM

        Prime esas kazançlarınız ve prim gün sayınız ne kadar yüksek olursa emekli aylığınız da o kadar yüksek olacak. Son 5 veya 10 yıl yüksek kazançlı işte çalışmanız tüm emekli aylığınızı yükseltmez. Ancak, hiç etkisi olmaz demek de doğru değil.

        YURT DIŞINDA ÖĞRENİM GÖREN HER ÖĞRENCİ BORÇLANMA YAPABİLİR Mİ?

        1975 doğumluyum. 1994 - 1999 yıllarında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinde 5 yıl lisans eğitimi gördüm. 1 Temmuz 1999 tarihinden itibaren 4A kapsamında çalışıyorum. EYT kapsamında emekli olabilmek için yurt dışı öğrencilik süremden ihtiyacım kadarını borçlanabilir miyim? (İsmi saklı)

        Sosyal Güvenlik Kurumu’na hangi süreler için hizmet borçlanması yapılabileceği, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre, sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirilen normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri ile hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri için hizmet borçlanması yapılabilir.

        Ayrıca, sigortalı olmaksızın 1416 Sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun kapsamında yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların yurt dışında resmi öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşından sonraki döneme ait kısmı için hizmet borçlanması yapmak mümkündür. Eğer Kazakistan’daki üniversiteye 1416 Sayılı Kanun kapsamında resmi öğrenci olarak gönderildiyseniz ve mecburi hizmet süresini tamamladıysanız borçlanma yapabilirsiniz. Beş yıllık sürenin tamamını veya ihtiyacınız kadar kısmını borçlanmanız mümkündür.

        Resmi öğrenci sıfatını taşımadan kendi imkânlarıyla yurt dışında öğrenim görenler, öğrenim süreleri için hizmet borçlanması yapamazlar.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ