Prof. Övgün Ahmet Ercan: İstanbul'dan kaçanlar geri dönebilir

23 Nisan'da Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası bilim insanlarının farklı açıklamaları, zihinleri bir hayli karıştırdı.

6.2 büyüklüğündeki deprem, daha büyük bir depremin habercisi mi yoksa gerilimin atılması mı?

"Kaygılanmalı mıyız" yoksa "Rahatlamalı mıyız" ikileminde kalındı.

Habertürk'ten Onur Aydın'ın haberine göre; deprem bilimi ve yüksek jeofizik mühendisi Prof. Övgün Ahmet Ercan, Bebek'te sabah yürüyüşünde görüntülendi.

Ercan, depremle ilgili soruları cevapladı:

Arkadaşımla yürüyüşe çıktık spor önemli deprem olduğundan beri sporu ihmal etmiştik. Günler sonra bugün ilk defa yürüyorum. Televizyon programlarını reddetmiştim ama size yakalandık. Risk çok azaldı. geçtiğimiz akşam çok korkmuştum. Trakya kolundaki depremler İstanbul'a doğru kaymaya başlamıştı, tehlike çanları çalmaya başlayacaktı. Sıçradığı anda canlı yayındaydım çok tedirgindim, neler söyleyeceğimi bilemedim. Birçok sözü söylemek istemedim, dilime dolandı. İnsanları tedirgin etmek istemedim eğer depremler, seri biçimde Kuzey Anadolu kolu üzerinde dizilseydi o zaman düğmeye basıp İstanbul depremi oluyor başınızın çaresine bakın" diyecektim. O gece hiç uyumadım, depremleri takip ettim. İstanbul kolundaki 4,6'lık depremin ardından başka deprem olmadı, derin bir oh çektim. Çünkü enerji artık tükenmişti. İstanbullular tetikte olmakta haklılar da biz deprem bilimciler dikkatsiz söyleyeceğimiz bir söz İstanbul'un boşalmasına sebep olur. Zaten İstanbul, ilk depremden sonra boşaldı. Trafik bile yok. Artık 6,2'nin etkisi bitti. Okullar açılabilir, herkes normal işine dönsün, ekonomi ve turizm de bundan etkileniyor.