Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sağlığınızın düşmanı ikiz kardeşler: Uykusuzluk ve stres

        Uykunun vücutta sandığımızdan çok daha önemli görevleri ve faydaları var. Eğer yeterince kaliteli ve iyi bir uyku uyuyorsak doku onarımı, kas büyümesi, protein sentezi gibi vücudu yenileyen, onaran birçok olay gerçekleşiyor. Ancak uzun süren uykusuzlukta da çok fazla hasar meydana geliyor.

        Stres de aynı şekilde kronik bir hal alıp uzun süre maruz kalındığında vücuda çok fazla zarar verebiliyor. Ayrıca uykusuzluk ve stres yakından ilişkili iki durum. Birbirlerini tetikleyen etkilere sahip. Dolayısıyla bu iki düşman hayatımıza sandığımızdan çok daha fazla etki ediyor.

        Öncelikle geçtiğimiz ay yayınlanan önemli bir araştırmanın sonuçlarına bakalım. Avrupa Kardiyoloji Derneği'ne (ESC) ait dergide yayınlanan bilimsel çalışmada hayatımızda yer eden uykusuzluk ve stresin korkunç etkileri daha iyi anlaşılıyor.

        Araştırma sonuçlarına göre; iş stresi, yetersiz uyku ve yüksek tansiyonu olan işçilerde kalp ve damar hastalıklarından ölüm riski 3 kat daha fazla. Dinlenmeyi ve enerji seviyemizi yükseltmeyi sağlayan iyi uyku aynı zamanda vücutta iyileşmeye de yardımcı oluyor. Az ve kalitesiz uyuyanlarda ise iş stresi de daha sık görülen bir durum. Bu iki etken yüksek tansiyon, diyabet, obezite gibi kronik hastalıklarla birleşince de kalp ve damar sağlığını doğrudan bozuyor.

        REKLAM

        STRES NEDİR?

        Fiziksel, duygusal ya da psikolojik zorlanmaya yol açan her şey strese yol açabilir. Bir iş değiştirmek, şehir değiştirmek, boşanmak hatta bazen evlenmek bile stres nedeni olabilir. Var olan durumu değiştiren her şey strese neden olabiliyor.

        Stresin çıkış noktası ise evrimsel olarak her koşulda hayatta kalmaya çalışan insanoğlunu korumaktır. Yaşamı tehdit eden herhangi bir uyaran ile karşılaşıldığında stres hormonları devreye girer. Hiç koşamadığımız kadar hızlı kaçabilir, tahmin ettiğimizden daha güçlü fiziksel mücadelelere girebiliriz çünkü vücudumuzda 'savaş ya da kaç' sistemi devreye girmiştir.

        Ancak günümüzdeki stres nedenleri evrim sürecinde karşımıza çıkanlardan çok daha farklı. Trafikte kalmak, ev işleri, iş yoğunluğu gibi aslında hayatımızı tehdit etmeyen birçok şey bizim için stres nedeni. Dolayısıyla yüzyıllar önce atalarımızın savaş meydanında ya da ani saldırılar gibi durumlarda yükselen stres hormonu günümüzde birçok nedenle yükselebiliyor. Sürekli olarak strese maruz kalmak ise vücudumuzun devamlı gergin olmasına neden oluyor ve tepkilerimizi, davranışlarımızı, düşünce yapımızı değiştirebiliyor.

        REKLAM

        STRES VÜCUDUMUZA NELER YAPIYOR?

        Stres bir dereceye kadar faydalı olan, motivasyon sağlayan, insanın konsantrasyonunu yükselten ve hatta sınavlarda başarıyı artıran bir etkiye sahip. Ancak kronikleşen stres yüksek tansiyon, kalp hastalığı, obezite ve diyabet gibi birçok sağlık sorununa da kapı aralıyor. Baş Ağrısı, anksiyete, aşırı yemek yeme veya kötü beslenme yani özetle yeme bozukluğu, kas gerginliği veya ağrı, huzursuzluk, öfke patlamaları, göğüs ağrısı, motivasyon eksikliği veya odaklanmada zorluk, uyuşturucu veya alkol kötüye kullanımı, kronik yorgunluk, cinsel isteksizlik, asosyallik, mide rahatsızlığı, depresyon, uyku problemleri stresin vücudumuza etkileri.

        NELER YAPMALI?

        Stres dediğimiz gibi bir yere kadar iyi ve faydalı bir şey olabilir. Ancak kronik ve yüksek oranda strese maruz kalmak kalp, damar sağlığı, ruhsal durum, uyku, kilo alımı gibi birçok olumsuz etki yaratır. Strese neden olan olaylara bakış açısını değiştirmek genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaptığı gibi hayat motivasyonunu da yükseltiyor. Genellikle hayata çözümcül bakan, yaşanan her olayın geçici bir süreç olduğunu bilen ve aslında her şeyi çok da ciddiye almayan bir bakış açısına sahip olanlarda stres oranı daha düşük oluyor.

        REKLAM

        KALİTESİZ UYUMAK VÜCUDA NELER YAPIYOR?

        Stres gibi uykunun da vücutta birçok olumsuz etkisi var. Vücutta doku onarımı, kas büyümesi ve protein sentezi gibi ana onarıcı işlevler neredeyse sadece uyku sırasında ortaya çıkar. Kanserden koruyan, vücut ritmini düzenleyen ve gece 22.00 ile 04.00 sırasında, yalnızca karanlıkta uyunduğunda salgılanan melatonin hormonu da geç ve az uyuyanlarda salgılanmıyor. Vücudu toksinlerden arındırmak, hücreleri ve dokuları onarmak, yenilemek de yine uykuda olan pozitif eylemlerden.

        Peki, az uyuduğumuzda neler oluyor? Yetersiz uyku, metabolizmayı yavaşlatıyor, iştahı arttırıyor ve bazı hormonların dengesini bozuyor. Birkaç gün az uyumak sağlıklı bireylerde bile bir diyabet hastası gibi insülin direncini arttırıyor. Obezite, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra yaşam süresi bile kısalabiliyor. Hatta kısa süre uyuyan bebeklerde bile çocukluk çağına geldiklerinde obezite gelişiyor. Son çalışmalara göre de 7 saatten bir saat bile daha az uyumak gelecekteki kalp krizi ve koroner arter kalsifikasyonu riskini büyük ölçüde arttırıyor. Ayrıca az uyuyan ve soğuk algınlığına neden olan virüslere maruz kalan kişilerde 8 saat uyuyanlara göre soğuk algınlığının belirtileri geliştirme olasılığının 3 kat daha fazla olduğu görüldü.

        Tüm bu çalışmalar uykudan çaldığımız vaktin aslında ömrümüzden çaldığımız yıllar olabileceğini kanıtlıyor. Uyku, insanların sağlıklarını korumak, stresi ve üzüntüyü baskılamak, iş ve öğrencilik hayatında verimliliği arttırmak için başvurulması gereken ilk şey olmalıdır.

        BU İKİLİDEN NASIL KURTULACAĞIZ?

        - Öncelikle hayatınızdaki stresi kontrol altına alın. Fiziksel aktivitenin beyniniz ve vücudunuz üzerinde büyük bir etkisi var. Egzersiz stresi kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Ayrıca yoga, meditasyon gibi teknikler de rahatlamaya yardımcı olur.

        - Tütün ve alkol kullanımını bırakın, fazla kiloları verin. Yaşam tarzında değişiklikler de hayatınızı olumlu etkiler.

        - Stresi yönetmek için televizyon izlemek, internette gezinmek iyi birer çözüm gibi görünse de aslında arkadaşlarla, aileyle zaman geçirip sosyalleşmek ya da kitap okumak daha iyi gelecektir.

        - Eğer stres veya belirtileriyle başa çıkamıyorsanız, profesyonel bir danışmandan yardım alın.

        - Uykuyu kaçıran etkenlerden uzak durun. Teknolojik cihazlardan yayılan mavi ışığa gece saatlerinde maruz kalmamak için telefonu akşam saatlerinde elinize almayın. Ayrıca geç saatlerde yemek yemeyi ve kafein tüketmeyi de bırakın. Tüm bu önlemlere rağmen uyku sorunlarınız yaşamınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, uyku merkezlerine başvurun. Uykusuzluk kronikleşir ve yer ederse tedavisi daha zor bir hale gelebilir.

        Haberi Hazırlayan: Demet Demirkır
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ