Siyasetin gerilimini artıran gündem

Siyasetin gerileceğini öngörmüştük ama bu kadar çabuk olacağına da ihtimal vermemiştik. Çünkü genel seçime daha üç yıl var ve hem içeride, hem dışarıda yapılacak çok iş var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde yürüttüğü Pençe-Kaplan operasyonu, Suriye'nin kuzeyinde üç noktada Mehmetçik'in saha görevi, MİT'in büyük katkı sağladığı terörle mücadele operasyonları, Jandarma komandolarının ve polisin sınır içinde verdiği çok etkin ve etkili mücadele, AFAD'ı, Kızılay'ı, sağlık çalışanları, mülki idare amirleriyle; siyasi iradenin kararlılığıyla, personelin özverisi ve kahramanlığıyla sürdürülen bir terörle mücadele stratejisi... Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarlarını, yavru vatan Kıbrıs'ın bekâsını ve ülkenin geleceğini odağa alan Libya'daki faaliyetler...

Dışarıda böyle bir mücadele verilirken, ülke içinde de Koronavirüs salgını nedeniyle karşı karşıya kalınan ekonomik riskleri, işsizliği bertaraf etme, sektörleri ve hane halklarının ekonomisini ayakta tutma çabaları, toplumun perakende ihtiyaçlarına cevap vermek için atılan adımlar, finans sektörünün desteklenmesi girişimleri, dezavantajlı grupların desteklenmesi için yapılan sosyal yardım ve destekler...

Bunlara; dış kaynaklı dönemsel ve jeopolitik riskleri de eklemeliyiz.

Özetle Türkiye'nin çözmesi gereken dağ gibi meseleler var önünde.

SİYASETİN ZOR VE GERİLİMLİ GÜNDEMİ

Hükümet içinde yaşanan öne çıkma ya da verilen güç mücadelelerini yok sayarak siyasi gündemin sıkıntılı ve gerilimli başlıklarını sıralamak istiyorum. Çünkü bunları yine siyaset kurumu çözecek ve bu kadar sorunla boğuşan, azami seviyede polarize olmuş toplumu germeden bu meselelerin halledilmesi gerekiyor.

- Haziran ayında ekonomi güven endeksinin pozitif olduğu açıklandı. Türkiye'nin beklentilerin üzerinde bir noktada, dünya ekonomilerine oranla daha hızlı toparlanacağı açıklanıyor yetkililer tarafından. Bu sevindirici bir haber ancak farklı sektörlerden gelen olumsuz haberler ve işsizlik meselesi, çözülmesi gereken en temel problem... Buna perakende sektöründeki fahiş fiyat artışlarını ve artan ürün fiyatlarını eklediğinizde, enflasyon dizginlenmesi gereken bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

- İşsizlik ve hayat pahalılığının yanında vatandaşın en fazla şikayet ettiği alan adalet. Toplumun adalet konusundaki talep ve beklentilerini karşılamak için paketler hazırlanıyor ancak bu paketlerin çare olup olmayacağı belirsiz. Ceza adaletinin sağlanması konusunda büyük beklenti var.

- Bir diğer konu, hükümetin son dönemde kamu kurumlarına yaptığı atamaların halk nezdinde oluşturduğu rahatsızlık. Ehliyet liyakat işin bir boyutu, ikincisi ise kamu kaynaklarının eşit dağılımı ve kullanımı. Bu tür atamalar AK Parti grubunda da açık açık eleştiriliyor.

- Birçok ülkede yaşanan kutuplaşma/ayrışma, Türkiye'de de var ancak Türkiye'de ayrışma elitler arasında olmaktan ziyade halk arasında daha yaygın. Halk arasındaki kutuplaşmanın giderilmesinde de görev siyaset kurumuna düşüyor. Bu kutuplaşma acilen giderilmeli ve aynı zamanda kurumsal kapasiteler de güçlendirilmeli. Parti veya siyasi aidiyetlerin, devlet-millet aidiyeti ya da kanunlara saygılı olmakla karıştırılmamasına özen gösterilmeli. Kırılgan toplumsal dokuların kaşınmasına izin verilmemeli.

BAROLARIN YÜRÜYÜŞÜ VE DİĞER SORUN ALANLARI

Baro başkanlarının yürüyüşünde sergilenen tavır, gazilerin taleplerini dile getirmesinde gösterilen tutum, toplumun farklı kesimlerinden gelen taleplerde de gösterilir mi? Cevabı aranan soru bu. Asayiş ve toplumun huzuru öncelik ama her meseleyi de asayiş başlığı altında çözemezsiniz. Bazı sorunlarda uzlaşma, konsensüs gerekiyor. Buradaki kriterin ne olacağına yine siyaset kurumu karar verecek. Önümüzdeki süreçte siyasetin çözümünü bekleyen başlıklar şunlar:

- Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında yapılması planlanan değişiklik. Milletvekili transferini sınırlayan taslak çalışma.

- Üç milletvekilinin, kesinleşmiş cezaları Meclis Genel Kurulu'nda okundu ve milletvekilleri düşürüldü. Önümüzdeki süreçte bu uygulama devam edecek mi?

- Hükümetin kayyum belediyeleri ve muhalefetin elinde olan belediyelerle ilişkisi nasıl olacak. Kaynak meselesi nasıl çözülecek?

- Ülkenin dış siyaseti ve terörle mücadele başlıklarında muhalefetle sınırlı-ölçekli bir uzlaşma tesis edilebilecek mi? Vatandaşın böyle bir beklentisi var.

- Kıdem Tazminatı Fonu düzenlemesi ve İstihdam Kalkanı Paketi'ndeki maddelerin çalışma hayatı ve çalışanların haklarında yol açacağı kayıplara ilişkin sendikaların ve sosyal tarafların uzlaşısı aranacak mı?

- Çıkarılacak yargı paketlerinde toplumun beklentileri tam olarak karşılanacak mı? Bu konuda nasıl bir yol haritası izlenecek?

- Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra memuriyete girişte ve memuriyete geri dönenlerde, güvenlik soruşturmasını ve kişisel verilerin korunmasını içeren kanun teklifi hangi düzenlemeleri içerecek?

- Ayasofya camisinin ibatede açılmasına yönelik hazırlıklar, bununla ilgili yargının vereceği karar ve ne tür bir düzenleme yapılacağı...

- CHP'de bulunan İş Bankası hisselerinin Hazine'ye devredilmesine yönelik çalışma ve bunun detayları...

- Son olarak çok önemli bir dış politika konusu var ki, bu konuda toplumun desteği ve muhalefetin duruşu da devlet politikası olması açısından önemli. Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400'lerin aktive edilip edilmeyeceği, ikinci sistemi öneren Rusya'ya ne yanıt vereceği, Türkiye'nin Rusya-ABD aksında dengeyi nasıl gözeteceği... Bunun politik yansımaları ve dalgaları şüphesiz olacaktır.