Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son dakika AÇIKLAMA! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörle masaya oturmadık, oturmayız, oturmayacağız

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum 2019'da konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

        "2 gün boyunca açık ve kapalı toplantılarda katılımcılar tarafından ele alınacak konularla ilgili raporlar alınacak. Bu yıl "Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar" başlığında gerçekleşecek toplantımızın siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelere ilham kaynağı olacağına inanıyorum. Meseleleri bir araya gelerek konuşabilmeyi, tartışabilmeyi ve çözüm üretebilmeyi önemsiyorum.

        Demokrasinin ve adaletin temsili, farklı sesleri bir araya getirmekten geçiyor. Daha önce katılacaklarını bildirdikleri halde Barış Pınarı Harekatı'nı gerekçe göstererek programlarını iptal edenler büyük fırsatı kaçırmışlardır.Barış Pınarı Harekatı'nı protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin terör örgütüne destek verdiklerini düşünüyorum. Bu tiplerin teröre karşı olduklarını hiçbir yerde anlatmalarına gerek yok. Karşıysan işte platform burası, teröre karşı olduğunu ortaya koyarsın.Forumda pek çok farklı fikirden insan bir araya gelmişken, bu tavır demokratik ve etik ilkelerle uyuşmuyor.

        REKLAM

        Dünya, her asırda yeni ve köklü bir değişimyaşıyor. Bir tarafında büyük yıkımlar, acılar, adaletsizlikler var. Diğer tarafında ise yeni bir inşa, yeni bir yükseliş ve yeni bir refah düzeni bulunuyor. Bu değişimin ne tarafında yer aldıklarıdır toplumlar için önemli olan. Türkiye'nin merkezinde yer aldığı coğrafyada bu iniş çıkışlar hep yaşanmıştır. Yine insanlığın en büyük acıları da bu topraklarda kendi içindeki mücadeleler ya da dışarıdan gelen etkilerle yaşanmıştır.

        "LOZAN KABUL EDECEKLERİMİZİN ASGARİSİ"

        Hal böyle olunca ülkemiz gelişmelerin merkezine yerleşiyor. Türklerin Anadolu'daki varlığı ve etkisi çok daha eskilere dayanıyor. Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak bu dönemin en kritik aşamalarından biri yaklaşık 1 asır önce yaşandı. 1. Dünya Savaşı sonrası kurulmaya çalışılan dünya düzeninde Türkiye'ye yer verilmemişti. Siyasi, ekonomik ve askeri olarak bitirilmiş bir devletçiği bize adeta bahşetmişlerdi. Millet olarak bu zilleti kabul etmedik. İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırdıktan sonra Lozan kabul edebileceklerimizin asgarisini oluşturuyordu. MisakıMilli sınırlarımızdan ciddi fedakarlıklar yaparak bu sonuca ulaştık.Bize düşen görev 1000 yılık varlık ve gücüne yeni hedefler, yeni vizyonlar ortaya koyarak devam etmektir.

        Bağımsızlığını kendi gücüyle kazanmış Türkiye gibi birkaç ülke dışında herkes mutsuz, sıkıntılıdır. Sınırları terle ve kanla değil de masa başındacetvelle oluşturulan devletlerin hiçbir zaman gerçek devlet olamayacağı ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin diğer devletlerden farkı burada yatıyor. Biz sahipolduğumuz her şeyin bedelini fazlasıyla ödemiş bir milletiz. Yanlış hesapları milletimizin çelikten iradesi ve devletimizin gücüyle bozmak zorunda kalıyoruz.

        "YANLIŞ HESAPLAR BOZULMAYA MECBUR"

        Suriye ve Doğu Akdeniz'de yaşadığımız gelişmeler yanlış hesapların bozulmaya mahkum olduğu güncel örneklerdir. Türkiye'nin hiçbir ülkenin topraklarında, hiçbir toplumum özgürlüğünde yoktur. Bu böyle biline. Böyle bir ithamı kendimize yapılmış en büyük hakaret sayarız. Biz kendimizin ve kardeşlerimizin hakkını, geleceğini savunuyoruz. Geçmişinde ne sömürge, ne katliam olmayan bir milletin başka gayesi olamaz. Türkiye sadece kardeşleriyle olan kader birliği nedeniyle oradadır. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli görenlerin asla anlayamayacağı bir erdemdir.Yunus Emre'nin ve Mevlana'nıntorunlarından başka tavır bekleyenler, Türkiye'yi kendi buhranlarının içine çekemeyecekler. Verdiğimiz mücadeleyi ve ödediğimiz bedelleri şeref madalyası olarak göreceğiz.

        "TERÖRLE MASAYA OTURMAYIZ"

        Hiçbir zaman Türkiye olarak 17-18 yıllık görev süremizde terör örgütleriyle masaya oturmadık, oturmayız, oturmayacağız. Başkaları oturabilir, onlar da bizi ilgilendirmez. Bu aynı zamanda uluslararası siyasetin, savaş hukukunun ve terörle mücadelenin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemli. Öyle bir şımartma ki kuzey Suriye'de 30 bin TIR Irak üzerinden buraya sokuluyorsa bu 'Ben dünyanın en güçlüsüyüm' diyenler bunu neyle izah edecekler? Bu demokrasinin neresinde yazıyor?

        CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ

        Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda bir medya mensubu geldiğinde muhatap olduğu olay herhalde unutulmamıştır. Batı buna nasıl baktı, nasıl takip etti? ABD, batı bu işi kovaladı mı? Birkaç çatlak ses, ardından bu iş kenara bırakıldı. Hani düşünce özgürlüğü? Bu konuda dünyanın bu işi takip eder durumda olduğuna inanmıyorum. Bunların tek çıkışı 'Bizim dolarlarımız var'. Her zaman yaptıkları bu değil mi? 'Dolarlarımız, petrolümüz var'. Bunların yöneldikleri yol bu. Düşünce özgürlüğüne, inanç özgürlüğüne inananlar, ne düşüncesini ne inancını o yeşil dolara değişmeyecektir. Perde arkasından devletleri yönetme günleri geri kalmıştır. Çarpık düzenin artık sonuna gelindi.

        "HESABINI SORUN"

        Türkiye ile empati yapmak yerine, terör ve sığınmacı sorunlarının bizimle sınırlı kalacağını düşünenler fena halde yanılıyorlar. Tüm batı teröristlerin yanında yer aldı ve bize saldırdı. NATO, AB ülkeleri dahil. Hani siz terörizme karşıydınız? Ne zamandan beri siz terörle beraber hareket etmeye başladınız? Bu terör örgütleri bunlar NATO'ya üye oldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu nasıl bir iştir? Burada hep birlikte özellikle samimi olarak teröre karşı olanlar, bunu ispatını yapmak zorundadır. Hangi uluslararası terör toplantısına gidersek bunun hesabını sorun. 'Sizi tanırız, teröristlerle nasıl dirsek temasında olduğunuzu biliriz' deyin. Hesaba çekin.

        "BM'NİN YAPISI DEĞİŞMELİ"

        Türkiye sorumluluğunun yerine getirmesi için şartları zorluyoruz. Bunun için Suriye'deyiz, bunun için Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar bize uzatılan ellere yardım etme gayreti içindeyiz. Bunun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Kendimiz için ne istiyorsak tüm insanlık için de onu istiyoruz. Dünyayı 5 daimi üyenin bir tanesinin iki dudağı arasına mahkum etmek insani değildir, adil değildir. Kaç üyesi var 195-196. Hepsinin de daimi üye olma şansını yakalayacağı bir reform adımı atmak gerekir. Dünya 1. Dünya Savaşı sonrası dünya değil. Yeni dünya düzenini bir önceki gibi zulüm ve acı üzerine değil, adalet ve barış üzerine kurmak istiyorsak bu konu üzerinde anlaşmamız şarttır.

        RUSYA ZİYARETİ

        120 saatlik bir ara durumu var. Büyük bölümü sona erdi. Yarın bir Soçi ziyaretimiz var. Sayın Putin ile bu süreci ele alacak ve atılması gereken adımları atmış olacağız."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ