İngiltere Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan indirerek yüzde 5'e düşürdü ve böylece Mart 2020'den beri ilk kez faiz indirimine gitmiş oldu.

BoE'den yapılan açıklamaya göre, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında BoE Başkanı Andrew Bailey dahil olmak üzere 5 üye politika faizinin 25 baz puan düşürülmesi yönünde oy kullandı, 4 üye ise sabit tutulması yönünde görüş bildirdi.

Böylece, BoE politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 5'e düşürdü. Banka, politika faizinde bir yılın ardından ilk kez değişikliğe gitti ve Mart 2020'den beri de ilk kez politika faizini indirdi.

Açıklamada, yıllık enflasyonun mayıs ve haziranda BoE'nin hedefi olan yüzde 2 seviyesine ulaştığı anımsatıldı. Enflasyonun bu yılın ikinci yarısında hafif yükselmesinin beklendiği aktarılan açıklamada, ücret artışları ve hizmet sektörü enflasyonunda da gerileme görüldüğü ve aynı zamanda ekonomik büyümenin toparlandığı kaydedildi.

PPK'nin enflasyona yönelik işaretleri yakından izlemeye devam ettiği belirtilen açıklamada, "PPK, manşet enflasyondaki düşüşün ve enflasyon beklentilerine ilişkin birçok göstergenin normalleşmesinin, ücret ve fiyat belirleme dinamiklerini zayıflatmaya devam etmesini bekliyor. Ekonomik büyüme, potansiyelin altına düştükçe ve iş gücü piyasası daha da gevşedikçe ekonomide bir gevşeklik marjı ortaya çıkacaktır. Para politikasının kısıtlayıcı duruşu nedeniyle yurt içi enflasyonist sürekliliğin önümüzdeki birkaç yıl içinde ortadan kalkması bekleniyor." denildi.

Açıklamada, ikincil etkilerden dolayı enflasyon baskılarına ilişkin risklerin olduğu vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:

"Bu hususları dengeleyerek PPK, bu toplantıda politika faizini yüzde 5'e düşürme kararı aldı. Artık para politikasındaki kısıtlayıcı duruşun derecesini bir miktar azaltmak uygun olacaktır. Geçmişte yaşanan dış şokların etkisi azalmış ve enflasyonda süreklilik riskinin azaltılması yönünde bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ekonomik büyüme beklenenden daha güçlü olmasına rağmen para politikasının kısıtlayıcı duruşu reel ekonomideki faaliyetler üzerinde baskı oluşturmaya devam etmekte, iş gücü piyasasının gevşemesine yol açmakta ve enflasyonist baskıları azaltmaktadır.