Bakan Soylu'dan 'metruk bina' mesajı: 2019'da çıkan bir kanun var
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, metruk binaların yıkılması hakkında yaşanan tartışma için, "019'da çıkan bir kanun var. İmar kanunun 39'uncu maddesi açık bir yetki vermiş. eğer böyle bir metruk bina görürseniz, asayişe, kamu düzenine yönelik bir anlayış eksiliği görüyorsanız yıkabilme kabiliyetine sahipsiniz" ifadelerini kullandı. Bakan Soylu daha önce de "Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin" demiş, Adalet Bakanı Gül ise "Bizim rehberimiz hukuktur. Biz yapalım hukuk arkadan gelsin değil, hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti" diye konuşmuştu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, metruk binaların yıkılması tartışması hakkında, "2019’da çıkan, İmar Kanunu’nun 39. maddesinin verdiği yetki, hukuka aykırı değildir. Bizim, kanundan ve hukukun üstünlüğünden ayrılmamız mümkün değildir" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 87'nci yılına özel programa katıldı.
Soylu burada yaptığı konuşmada metruk binaların yıkılması hakkındaki tartışmalara değindi. Soylu, "Muhtarlarımız dediler ki, 'Biz metruk binaların yıkılması için çaba sarf ediyoruz ama problemimiz var. Bazı metruk binalar yıkılmıyor, sebebi de davası devam ediyor'. Ben de orada dedim ki, 'Mülkiyet davası ayrı bir şey, elbette ki o devam eder. Ama 2019'da çıkan bir kanun var. İmar kanunun 39'uncu maddesi açık bir yetki vermiş. eğer böyle bir metruk bina görürseniz, asayişe, kamu düzenine yönelik bir anlayış eksiliği görüyorsanız yıkabilme kabiliyetine sahipsiniz.' 'Hayır, sen burayı yıkamazsın' diye bir karar getirirlerse yapabileceğimiz bir şey yok. Mülkiyet, veraset davası yürürken o ayrı bir şeydir" ifadelerini kullandı.
SOYLU: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDEN AYRILMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
Bakan Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lafı takla attırdılar, böyle takla attırdılar. Ne yapıyorsak hukukun üstünlüğüyle beraber yapıyoruz. Hukukun üstünlüğünden de ayrılmamız mümkün değildir. Hukukun bize el verdiği imkanlarla beraber bunu gerçekleştiriyoruz. 'Hukuku saymayan İçişleri Bakanı mı olur' gibi birçok laf söylendi. Varsın söylesinler. 'Uyuşturucu satan satıcıyı polisimiz gördüğü andan itibaren ayaklarını kırsın' dedim, kıyameti kopardılar. Onu söylediğim zaman Türkiye'de uyuşturucudan ölen insan sayısı 941 kişiydi, şimdi uyuşturucudan ölen insan sayısı 314 kişi. 941 mi büyük 314 mü? Bana ne kadar kötü söz söylerse söylesinler, ne kadar kınarlarsa kınasınlar 914 sayısı 314 sayısından büyüktür. Bir kişi uyuşturucudan hayatını kaybetmesin, ben onların bütün kötü sözlerine talibim. O kadar basit. Türk polis teşkilatı ve jandarmamızla nasıl çalıştığınızı, nasıl el birliği içinde bütün kötülüklerle mücadele ettiğinizi de biliyorum. Bir zaman dediler ki 'Bu muhtarlık kurumu kalksın'. Burada tekrar söylüyorum. Afet, sel, yangın, salgın gördük. Ondan sonra zor zamanları gördük. Uyuşturucuyla, afetle mücadeleyi görüyoruz. Çatlasınlar patlasınlar, muhtarlık mesleği ilelebet devam edecek."
ADALET BAKANI'YLA YAŞANAN POLEMİK
Bakan Soylu daha önce yaptığı açıklamada "Metruk ve terk edilmiş binalardan mahallelerimi kurtarmak zorundayız. Metruk binalarda uyuşturucu kullanılıyor. Muhtarlar diyor ki 'Mahkeme kararı var yıkamıyoruz.' Ya arkadaş sen gece yık, mahkeme kararı bizim arkamızdan gelsin. Kim yıktı biz nereden bilelim ya!" ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Soylu'nun bu açıklamalarının ardından ise Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bizim rehberimiz hukuktur. Biz yapalım hukuk arkadan gelsin değil, hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım anlayışıdır hukuk devleti. İşte bu kararlılıkla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuka bağlılıktan sapmadan hedeflerimize yürüme kararlılığındayız” demişti.
