Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Seyahat Cunda gezi rehberi ve Cunda'da görülmesi gereken yerler! Cunda adası rehberi!

        Levent Özçelik, HT Cumartesi'de Cunda'yı kaleme aldı. Ayvalık Cunda Adası’ndaki yerleşimin tarihi 3500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Osmanlı döneminde ada, Ortodoks Rumlar için önemli bir dini merkezdi ve onların kullandığı adı da “kokulu ada” anlamına gelen “Moshonis”ti. Tarihi ve doğal güzelliğini koruyarak bugünlere ulaşabilmiş ender yerlerden biri olan Cunda’nın, Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sindeki Yund Adalarından olduğu ve Yund adının zamanla Cunda’ya dönüştüğü söyleniyor. Ada sonradan, Kurtuluş Savaşı sırasında Ayvalık’ta düşmana ilk karşı koyan komutan Ali Çetinkaya’nın anısına “Alibey Adası” adını aldı.

        Harita

        Eski günlere biraz daha göz atalım ve Taş Kahve’nin hikâyesiyle devam edelim. Adını Ayvalık Sarımsaklı’dan çıkarılan pembe taştan alan kahve, mübadelenin hüznünü fazlasıyla taşıyan bir mekân. Cundalıların anlattığına göre, mübadele sırasında, kahveci Karalambos dışarıdaki kargaşayı fark edince içine kötü bir his doğmuş olacak ki, adının baş harflerini çay ocağındaki mermere çiviyle kazıyıp çıkmış dışarı. Bugün bile mermerde bu harfler görülebiliyor. Belindeki önlüğü de ocağın üzerinde bırakan Karalambos, bir daha dönememiş kahvesine. Acısını biraz olsun hafifletmek için de, gidip yerleştiği Midilli’nin Pulmar Kasabası’nda Taş Kahve’nin bir benzerini yaptırmış. Mübadelede adadan giden Rumların yerine yaklaşık 5 bin Giritli ve Midillili Türk gelip yerleşmiş.

        Cunda’yı kuşbakışı görmek isterseniz Âşıklar Tepesi’ne çıkmanız yeterli. Yukarılarda zeytinlikler, çam ormanları ve yabani lavantalar arasında gezerken, adanın Kokulu Ada adını nasıl hak ettiğini de göreceksiniz. Adada görmeniz gereken yerlerden biri, adanın en büyük kilisesi olan ve Bizans mimarisiyle inşa edilen Taksiyarhis Kilisesi. 1873’te tamamlanan kilisenin devasa çanı, bugün Bergama Müzesi’ndebulunuyor. Bir diğer önemli yapı ise 1865’te inşa edilen Aya Triyada’ymış. Ama ne yazık ki bugün yerinde büyük bir arsa var sadece. Adaya girişte soldaki tepede bununan Ayos Yannis’ten ise geriye dört duvar kalmış. Cunda’da manastırlar da varmış zamanında; Çamlı Manastır, Leka Panaya, Ayışığı, Ayos Apostolos, Tavuk Adası, Güvercin Adası, Profit İliya (İlyas Peygamber) ve Kızlar Manastırı... Ama çoğu tarihe gömülmüş. Cunda Adası, Ayvalık’a bir köprüyle bağlı. Dolap Boğazı üzerindeki bu köprünün, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olduğu söyleniyor.

        PEYNİRİ DE ÇOK MEŞHUR

        Ayvalık, Ege’nin en zengin yemek ve meze çeşitlerine sahip bölgelerinden biri. Bilhassa otlardan yapılan meze ve salatalar bu yöreye has özellikler taşıyor. Denizin kıyısında günbatımını izlerken yenilen deniz börülcesi, radika, enginar, akvidas, sinarit, sübye ve birbirinden lezzetli mezelerin tadına doyum olmuyor. Yemek sonunda ikram edilen sakızlı kahve ve lor tatlısı ise iyi bir ikili oluşturuyor. Akşam saatlerinde balıkçı lokantalarından birine uğrayıp adanın özel balığı “papalina”yı yememek olmaz. Bu ufacık balık, kılçıkları ayıklanmadan yeniyor ve tadı damağınızda kalıyor. Adada sakızlı dondurma ve çifte kavrulmuş lokmanın da mutlaka tadına bakmalısınız. Ayvalık deyince aklınıza sadece zeytin ve zeytinyağı gelmesin; yöreye özgü sepet peyniri ve tulum peyniri de pek meşhur.

        SEYAHAT NOTLARI

        -Kediler sevilmeli.

        REKLAM

        - Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürümeli.

        - Damla sakızlı kurabiyenin tadına bakılmalı.

        - Dondurma kuyruğunun uzunluğuna şaşırmamalı.

        -Taksiyarhis Kilisesi’ni mutlaka görmeli.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ