Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Ünlü şair 106 yaşında

        Bugün 106'ncı doğum günü olan Orhan Veli Kanık, 36 yıllık kısa ömrünün 14 yılında şiirde devrim niteliğindeki 'Garip' akımını ortaya çıkaran 3 şairden biriydi.

        Orhan Veli Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak şiirlerinde günlük konuşma dilini kullandı.

        Şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok esere imza atan Orhan Veli Kanık, yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak durarak hece ve aruz ölçülerini kullanmayı reddetti.

        Kafiyeyi ilkel; 'mecaz', 'teşbih', 'mübalağa' gibi edebi sanatları gereksiz bulan Orhan Veli Kanık, geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak amacıyla yola çıktı. Kanık'ın bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu.Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı.

        Melih Cevdet Anday ile Oktay Rifat da tıpkı Orhan Veli Kanık gibi şiir dilinin konuşma diline yaklaşmasını savunup eserlerini bu tarzda yazdı.

        REKLAM

        1941'de Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat, şiirlerini 'Garip' adlı kitapta yayınlayarak 'Garip' akımının doğmasına neden oldu. Bu akım, özellikle 1940 - 1950 arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki bıraktı. 'Garip', hem yıkıcı hem de yapıcı özelliğiyle Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edildi.

        GARİP AKIMININ ÖZELLİKLERİ

        * Ölçüye başkaldırıp serbest yazmak.

        * Kafiyeyi şiir için gerekli görmekten vazgeçmek.

        * Şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmek.

        * Şiiri hayal gücünün kapalı duvarlarından kurtarıp gerçek hayata çıkarmak, yapmacıksız tabii bir söyleyişle, günlük yaşayış içinde halktan insanları yakalamak.

        * Her çeşit kelimeyi konuyu şiire sokmak, halk deyişlerinden yararlanmak ve toplumla ilgili yergiye yer vermek.

        Orhan Veli Kanık, 14 yıllık kariyerinde Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat ile birlikte şiire getirdiği yenilikler nedeniyle önceleri büyük ölçüde yadırganarak çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi.

        Geleneklerin dışına çıkan eserleri, önce şaşkınlık ve yadırgama, daha sonra eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı. Bu ilgi ise kısa zamanda kendisine duyulan anlayış, sevgi ve hayranlığın artmasına yol açtı.

        13 Nisan 1914'te doğan Orhan Veli Kanık, 14 Kasım 1950'de hayatını kaybetti.

        REKLAM

        ŞİİR KİTAPLARI

        * Garip

        * Vazgeçemediğim

        * Destan Gibi

        * Yenisi

        * Karşı

        * Bütün Şiirleri

        HİKÂYE KİTABI

        * Hoşgör Köftecisi

        HİKÂYE / ŞİİR KİTABI

        * Nasreddin Hoca Hikâyeleri

        YAZILARININ DERLENDİĞİ KİTAPLARI

        * Nesir Yazıları

        * Edebiyat Dünyamız

        * Bütün Yazıları

        MEKTUPLARININ DERLENDİĞİ KİTABI

        * Yalnız Seni Arıyorum

        ÇEVİRİLERİ

        * Bir Kapı ya Açık Durmalı ya Kapalı

        * Barberine

        * Scapin'in Dolapları

        * Sicilyalı yahut Resimli Muhabbet

        * Tartuffe

        * Versailles Tulûatı

        * Üç Hikâye

        * Turcaret

        * Hamlet ve Venedikli Tüccar

        * Batıdan Şiirler

        * Antigone

        * Saygılı Yosma

        * Bütün Çeviri Şiirleri

        * El Kapısında

        Orhan Veli Kanık'ın ünlü şiirlerinden biri 'Beni Bu Havalar Mahvetti'dir.

        Siz, siz olun bu baharın ilk günlerindeki güzel havaların çekiciliğine kapılarak karantina disiplininden uzaklaşıp dışarıya çıkmayın.

        Kendinizi, sevdiklerinizi ve hiç tanımadığınız insanları mahvetmeyin.

        Edebiyatımızda iz bırakan Orhan Veli Kanık ve diğer şairlerin şiirlerini okumanın tam sırası...

        BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

        Beni bu güzel havalar mahvetti,

        Böyle havada istifa ettim

        Evkaftaki memuriyetimden.

        Tütüne böyle havada alıştım,

        Böyle havada âşık oldum;

        Eve ekmekle tuz götürmeyi

        Böyle havalarda unuttum;

        Şiir yazma hastalığım

        Hep böyle havalarda nüksetti;

        Beni bu güzel havalar mahvetti.

        BEDAVA

        Bedava yaşıyoruz, bedava;

        Hava bedava, bulut bedava;

        Dere tepe bedava;

        Yağmur çamur bedava;

        Otomobillerin dışı,

        Sinemaların kapısı,

        Camekanlar bedava;

        Peynir ekmek değil ama

        Acı su bedava;

        Kelle fiyatına hürriyet,

        Esirlik bedava;

        Bedava yaşıyoruz, bedava

        İSTANBUL'U DİNLİYORUM

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

        Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

        Yavaş yavaş sallanıyor

        Yapraklar, ağaçlarda;

        Uzaklarda, çok uzaklarda,

        Sucuların hiç durmayan çıngırakları

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

        Kuşlar geçiyor, derken;

        Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.

        Ağlar çekiliyor dalyanlarda;

        Bir kadının suya değiyor ayakları;

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

        Serin serin Kapalıçarşı

        Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa

        Güvercin dolu avlular

        Çekiç sesleri geliyor doklardan

        Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

        Başımda eski alemlerin sarhoşluğu

        Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;

        Dinmiş lodosların uğultusu içinde

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

        Bir yosma geçiyor kaldırımdan;

        Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.

        Bir şey düşüyor elinden yere;

        Bir gül olmalı;

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

        İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;

        Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;

        Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;

        Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;

        Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından

        Kalbinin vuruşundan anlıyorum;

        İstanbul'u dinliyorum

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ