Yaşadığınız şey sosyal anksiyete mi, yoksa sadece içe dönüklük mü? Aradaki farklar nelerdir?
Bir planı iptal ettiğinizde gerçekten yalnız kalmak mı istiyorsunuz, yoksa sosyal ortamlarda kaygı mı yaşıyorsunuz? İçe dönüklük ile sosyal anksiyete arasındaki farkları bilmek, kendinizle ilgili önemli farkındalıklar kazanmanıza yardımcı olabilir. İşte bu iki kavram arasındaki temel farklar...
ABONE OLİnsan ilişkileri, sosyal çevre ve bireyin kendini ifade etme biçimi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı insanlar geniş sosyal çevrelerden ve kalabalık etkinliklerden keyif alırken, bazıları daha çok kendi iç dünyalarına dönük olmayı tercih eder. Ancak, içe dönüklük ile sosyal anksiyete arasında sıkça karıştırılan önemli farklar bulunur. Peki, bir kişi gerçekten içe dönük mü, yoksa sosyal anksiyete mi yaşıyor? Bu iki kavram arasındaki temel farklar nelerdir? İşte detaylar…
İçe dönüklük, bir kişilik özelliğidir ve psikolojik bir rahatsızlık değildir. İçe dönük bireyler, enerjilerini iç dünyalarından alır ve genellikle yalnız vakit geçirmekten keyif alırlar. Sosyal etkileşimleri tamamen reddetmezler ancak yoğun sosyal etkileşimlerden sonra kendilerini yorgun hissedebilirler. Bu kişiler daha az uyarıcı ortamları tercih eder, daha az ancak derin dostluklar kurmaya eğilimlidirler.
İyi birer dinleyicidirler.
Karar vermeden önce her ihtimali dikkatlice değerlendirirler.
Çatışmalardan kaçınmayı tercih ederler.
Duygu ve düşüncelerini yazılı veya sanatsal yollarla ifade etmeye meyillidirler.