Yağış var, şimdi sinema zamanı

İşte sizin için hazırladığımız en güzel haftasonu önerileri:

NE İZLESEK?

Across the Universe

Yönetmen: Julie Taymor

Oyuncular: Jim Sturgess, Evan Rachel Wood, Joe Anderson, Dana Fuchs

Liverpool’dan yola çıkıp kayıp babasını aramak üzere New York’a giden Jude, yolunun Lucy ile kesişmesi üzerine, kendini savaş karşıtı protestoların ve rock’n roll temelli bir hayatın ortasında bulur. Jude ve Lucy, 1960’larda, rehberleri “Dr. Robert” ve “Mr. Kite” eşliğinde, ilham perilerinin kol gezdiği Greenwich Village’dan, sokaklarında isyan bayrakları dalgalanan Detroit’e uzanan dönemin savaş karşıtı ruhunun parçası olurlar.

Jude’un kardeşi Max’in Vietnam’a gitmesi, çifti üzerinde dolaştıkları pembe buluttan indirip başka gerçekleri keşfetmeye zorlar...

FİLMİN FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Dikkat, Şehvet

Yönetmen: Ang Lee

Oyuncular: Joan Chen, Tony Leung Chiu Wai, Chih-ying Chu, Anupam Kher

İkinci Dünya Savaşı yılları'nın Şanghay'ı. Karısının genç ve güzel arkadaşına aşık olan güçlü bir devlet adamıdır. Aralarında yaşanan ilişki, tutku dolu bir aşk ruletine dönüşür. Cinayet ise aşklarını kanıtlamanın tek yolu olacaktır.

FİLMİN FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Yuma

Yönetmen: James Mangold

Oyuncular: Russell Crowe, Christian Bale, Peter Fonda, Logan Lerman

1800'lerin sonlarında, Arizona’da azılı kanun kaçağı Ben Wade ile onun hırsız ve katillerden oluşan ahlaksız çetesi Güney Demiryolu’na dadanırlar.

FİLMİN FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Wade yakaladığında, iç savaşı yaşamış deneyimli eski asker olan, şimdiyse kuraklığın pençesindeki çiftliğinde hayatta kalma savaşı veren Dan Evans, bu azılı katili mahkemeye götürecek 3:10 Yuma trenine canlı olarak teslim etme görevine gönüllü olur.

Apayrı dünyaların insanları olan Evans ve Wade, birbirlerine saygı duymaya başlarlar. Ancak, Wade’in çetesi ve her köşede onları bekleyen yeni tehlikeler yüzünden, yolculukları her iki adamın kaderine doğru şiddetli, imkansız bir göreve dönüşecektir…

Irina Palm

Yönetmen: Sam Garbarski

Oyuncular: Marianne Faithfull, Miki Manojlovic, Kevin Bishop, Siobhan Hewlett

Orta yaşlı Maggie, torununun hayatını kurtaracak tedavi için gereken parayı bulmalıdır. Tüm maddi kaynakları tükenmiş de olsa, tek oğlu Tom ve karısı Sarah’ın azalan umutlarını ayakta tutmak için elinde geleni yapmaya kararlıdır. “Hostes aranıyor” ilanı gözüne iliştiğinde, kendisini bir seks kulübünde bulur. İşin içeriği, orta sınıftan saygın bir kadın için oldukça şaşırtıcıdır.

FİLMİN FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Evini küçük Olly’nin tedavi masraflarını karşılamak için çoktan satmış olan Maggie, kısa yoldan para kazanmak için son şansı olan bu işi kabul eder. Çekingen Maggie için seks dünyasındaki bu başlangıç, oldukça zor olur. Çokbilmiş iş arkadaşı Luisa, Maggie’e yardımcı olurken iki kadın arasında dokunaklı bir arkadaşlık başlar.

İşveren Miki, işine bağlı Maggie’yi arzulanan ve iyi kazanan “Irina Palm” a dönüştürür. Maggie bundan böyle kendini yaşlı ve işe yaramaz olarak görmeyecektir. Ancak bu çifte yaşamı, dedikoducu komşularının gözünden kaçmaz. Dik başlı kadın inatla sessizliğini korurken, paranın kaynağını kendi oğlundan bile saklar. Fakat ortaya çıkması kaçınılmazdır ve Maggie hem ikiyüzlülüğün çirkinliği, hem de kendi vicdanıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Başını dik tutmaya çalışırken, aile sevgisinden başka şeyler de bulacaktır…

Sıfır Dediğimde

Yönetmen: Gökhan Yorgancıgil

Oyuncular: Damla Tokel, Görkem Yeltan, Hazım Körmükçü, Oktay Kaynarca

FİLMİN FRAGMANINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü son sınıf öğrencisi Aslı, çok sevdiği bir hocasından antika değerinde orijinal bir kitap ödünç alır. Kitap içindeyken çantasını kaybeder ama çantayı nerede, nasıl kaybetmiş olabileceği hakkında en ufak birşey hatırlamamaktadır.

Tıp fakültesi son sınıf öğrencisi olan yakın arkadaşı Nevin, kitabı nasıl kaybettiğini hatırlamaya çalışırken gittikçe bunalıma sürüklenen Aslı’yı bir psikiyatriste götürür. Psikiyatrist Dr. Melih, Aslı’yı görür görmez teşhisini yapar: Dissosiyatif Amnezi. Ve bu tanıya en iyi cevap veren tedaviyi uygulamak ister: Hipnoz.

Başlangıçta çekinse de, sonuçta Aslı bunu kabul eder. Melih böylece Aslı’yı hipnoz seansı içinde kitabı kaybettiği güne geri gönderir. Aslı o gün yaşadıklarını zihninde tekrar yaşar ve kitabı bir telefon kulübesinde kaybettiği ortaya çıkar.

Gizemli konulara meraklı olan Nevin’in ısrarları ve Melih’in Aslı’nın bir başka psikiyatrik rahatsızlığı olup olmadığını anlamak istemesi, Melih’in hipnoz seansına değişik bir yön vermesine sebep olur: Aslı’yı telefon kulübesinin önünde bekletir ve çantasını kimin aldığını gözlemlemesini ister.

Telefon kulübesinde bekleyen Aslı, kısa bir süre sonra yaşlı bir kadının çantayı farkedip, alıp ve uzaklaştığını görür. Melih, Aslı’ya telkin eder: “Yaşlı kadını takip et”. Aslı takip ederken ve gördüklerini seansı takip eden Melih ve Nevin’e anlatırken, birden korku içinde irkilir. Hipnoz dünyasının içinde tanımadığı birisi tarafından gözetlenmektedir...

NE DİNLESEK?

Enrique Iglesias

Tarih: 3 Kasım 2007

Yer: Abdi İpekçi Arena

Saat: 21.00

Ünlü İspanyol müzisyen Julio Iglesias’ın oğlu, 1975 Madrid doğumlu Enrique Miguel Iglesias Preysler, 1983 yılında ailesiyle birlikte Miami’ye taşındı. Lisedeyken ‘Hello Dolly’ adlı müzikalde rol alan Enrique Iglesias, Miami Üniversitesi’ndeyken de Enrique Martinez ismiyle ilk kayıtlarını oluşturarak Fonovisa Records ile anlaşmaya vardı.

Kendi ismiyle aynı ismi taşıyan ilk albümü için Kanada’ya geçen ve 1995 senesinde bu albümü piyasaya süren Enrique Iglesias, albümdeki tüm parçaları İspanyolca olarak yayınladı. İlk haftada 500,000 satan albüm, şu ana kadar tüm dünyada 7 milyon kopya satmayı başardı. Albümde rock ballad’larına yer veren Iglesias, albümden çıkarttığı single’lar “Por Amarte”, “No Llores por Mi” ve “Trapecista” ile Latin listelerinde zirvedeydi. İtalyanca ve Portekizce olarak da piyasaya sürülen albüm, sanatçıya 1997 Grammy’lerinden “En İyi Latin Pop Performansı” ödülünü getirdi.

2001 senesinde “Escape” adlı albümüyle Amerika listelerinde 2 numara olan Enrique Iglesias, ilk haftada 267,000 kopya satmayı başardı. Şu ana kadar tüm dünyada 9 milyon kopya satan albüm, ayrıca İngiltere listelerinde 1 numara olarak sanatçıyı dünya çapında çok önemli bir konuma getirdi. Albümden çıkan single “Hero” ile İngiltere dahil birçok ülkede 1 numara olan sanatçı, 2002 senesinin Avrupa’da en çok satan albümleri arasında yerini aldı. Albüm sonrası “One-Night Stand World Tour” ismi altında 16 ülkede 50 konser veren Latin müzisyen, turnesini 2002 senesinde Porto Rico’da bitirdi.

2002 senesinde ana diline geri dönerek “Quizas” adlı İspanyolca albümünü yayınlayan Enrique Iglesias, albümün prodüktörlüğünü kendisi ve yakın arkadaşı Andres Restrepo ile üstlendi. Albüm, Amerika listelerinde 12 numara olurken, ilk haftada 1 milyon kopya satarak son 5 yıl içerisinde en çok satan İspanyol albümü oldu. Albümden yayınlanan single’ların her biri Latin listelerinde 1 numaraya yerleşti ve sanatçı “Quizas” adlı parçasına çektiği video kliple MTV’de sıkça yer almaya başladı.

12 Haziran 2007 tarihinde “Insomniac” adlı albümünü yayımlayan Enrique Iglesias, albümün prodüksiyonunda John Shanks, Kristian Lundin, Sean Garrett ve Stargate gibi isimlerle biraraya geldi. Albümde yer alan “Push” adlı parçada Lil Wayne ile düet yapan sanatçı, albümden ilk single’ı “Do You Know? (The Ping Pong Song)” adlı parçaya seçti.

Enrique Iglesias tüm dünyada müzik listelerinde fırtına gibi esen "Insomniac" albümünün dünya turnesi kapsamında 3 Kasım Cumartesi gününde Istanbul'da sahne alacak.

Bach İstanbul'da: VII. İstanbul Bach Günleri Devam Ediyor…

İdil Biret

Tarih: 04 Kasım 2007

Saat: 16.30

Yer: Notre Dame de Sion Lisesi Konser Salonu

Türkiye'nin en nitelikli tematik klasik müzik etkinliklerinden "İstanbul Bach Günleri", 4 Kasım tarihine kadar İstanbullu müzikseverlere yıllarca unutulmayacak müzikal bir deneyim vaat ediyor. Geçmiş yıllarda festivale katılan usta sanatçıların "dünyanın en iyi seyircileri" arasında saydıkları festival müdavimleri, her yıl sabırsızlıkla bekledikleri "Bach Günleri"nde bu yıl yine büyük yenilikler ve muhteşem konserler bulacaklar.

NE YESEK?

Leb-i Derya Richmond

Caddenin karmaşasından sakinliğe...

İstanbul'un en hareketli merkezlerinden İstiklal Caddesi'nin en hoş sürprizi, Leb-i Derya Richmond... Sadece bir kaç kat yukarıda, beklenmedik bir keyif ve lezzet mabedi.

Osmanlı ve kozmopolit İstanbul mutfaklarından izler taşıyan müthiş bir mutfak ve İstanbul'a tekrar aşık olunan bir panorama...

Leb-i Derya, minimalist dekorasyonu, özenli servisi ve görkemli Boğaz manzarası ile şehirden uzaklaşmadan uzak diyarlara gitmek için...

Adres: İstiklal caddesi No:445 Richmond Otel Kat:6

Ulus 29

Haftanın yedi günü akşam, Cumartesi ve Pazar hariç her gün öğlen servisi sunan Ulus 29’da, 29 köfte, taş fırında mini pide, lahmacun, pizza ve yoğurtlu kebap gibi ülkemize özgü klasik lezzetlerin Ulus 29’a has yorumları büyük ilgi görürken, sürekli olarak yenilenen menüde, yabancı şeflerin hazırladığı dünya yemekleri, İstanbul yeme-içme alışkanlıkları trendlerini belirliyor.

Ulus 29’un dekorasyonu, 2002 Andrew Martin International Designer of the Year, 2005 Design & Decoration Best Modern Interior ödülleri sahibi dünyaca ünlü iç mimar Zeynep Fadıllıoğlu tarafından gerçekleştirilmiş.

Ulus 29’da Ocak 2007’den bu yana, Sushi’nin yanı sıra, Ulus 29’un klasikleşmiş taş fırın lezzetleri öğlen yemeklerinde de sunuluyor.