Zülfü Livaneli'den Habertürk'te açıklamalar
Ünlü Sanatçı Zülfü Livaneli, Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. Kadın cinayetlerinin artması sonrası "kadınlar silahlansın" diyen Livaneli, "Sanatçıların toplumu şoka uğratma görevi vardır. Hayatımdaki en büyük konu şiddete karşı mücadele fakat kurbanı savunmak herhangi bir şekilde şiddete girmiyor, tam tersi şiddete karşı korumaya giriyor. Caydırıcı bir şeyler yapılması lazım" diye konuştu
Ünlü Sanatçı Zülfü Livaneli, Habertürk'te yayınlanan'Açık ve Net' programında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti haberlerinin ardı ardına gelmesi sonrası "kadınlara silah eğitimi ve ruhsat verilsin, 3-5 katil adayı temizlenirse ancak durur bu işler" diyen Livaneli, bu sözlerine ilişkin de açıklamalarda bulundu.
"Bu çağrı gerçekten bir silahlanma çağrısı mı, yoksa sembolik bir çağrı mı?" şeklindeki soruya Livaneli, "Bazen sanatçıların toplumu şoka uğratma görevi vardır. Bu zaman zaman yapılır. Çünkü alışılır her şeye. Bu alışılmışlıkiçerisinde; bu skandallara, cinayetlere, gazete haberlerine alışılır ve toplum bir şekilde uyumaya girer. Sanatçılarıngörevi sarsmaktır. Bu da bu sarsma görevlerinden bir tanesiydi. Benim tabi hiç böyle bir üslubumolmadığı için, epey de şaşırdı insanlar." yanıtını verdi.
"Hayatım şiddete karşı mücadele ile geçti" diyen Livaneli, "Hayatımdaki en büyük konu şiddete karşı mücadele. Fakat burada şöyle bir şey var. Kurban ve zalim. Kurbanı savunmak herhangi bir şekilde şiddete girmiyor. Tam tersi şiddete karşı korumayagiriyor. Barış dediğimiz zaman barış her türlü zalimin önünde sessiz sedasız eğilmek değildi. Aman aman işler bozulmasın demek değildi. İçinde bir isyan taşır barış, zulme karşı bir isyan taşır. Picasso'nun 'Barış Güvercini'ne bakın. O kadar akıllıca çizmiştir ki; böyle kendi halinde masum bir hayvan değil, baya bir savaşçı, tüyleri kabarmış bir şey vardır orada. Dünyada da böyledir. Tamam militarizme karşıyız ama Nazi Ordusunu yok eden orduyu da elbette alkışladık o zaman. Bir mücadele var. Eskiden Osmanlı da derlerdi ki; 'hazır ol cenge, eğer istiyorsan sulhu salahı'. Barışı istersen cenge hazır ol. Şimdi bütün bunların içinde de bir de tabi şok. Yani ben illa silah verilsin... Pratik olarak zorlukları olabilir tabi silah almak, eğitim falan.... Ama caydırıcı bir şeyler yapılması lazım. Toplumu tartıştırmakiçin yaptım. Toplum da tartışıyor ve diyorlar ki 'silah olsun', kimi diyor 'silah olmasın da elektrik tabancası olsun', kimi diyor 'sprey olsun'. Ama bir şey olsun. Bir şey yapılması gerekiyor." diye konuştu.
