Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 60 yaş sonrası görülen prostat kanserine 50’li yaşlarda rastlanır oldu

        Erkeklerin korkulu rüyası olanprostat kanseri, genelde 60 yaş sonrası erkek hastalığı olarak bilinmekle beraber, son dönemde teşhis konulan hastaların önemli bölümünün 50 yaş üzeri oluşu dikkat çekiyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre tüm dünyada en sık görülen ikinci kanser türü olması ve yaklaşık her 6 erkekten birini tehdit etmesine rağmen, yıllık prostat izlemlerinin artması ve özellikle erken evrede yakalandığında etkili tedavi yöntemleri ile tedavi başarısı en yüksek kanser türleri arasında yer alışı iyi haberler arasında bulunuyor. Şişli Florence Nightingale Hastanesi Üroloji Bölümü‘nden Doç. Dr. Tunç Özdemir, prostat kanserinden korunmak için 5 altın kural iletiyor.

        1.FARKINDALIK

        Prostat kanseri, sinsi karaktere sahip bir hastalıktır ve belirtileri, hastalığın ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu bakımdan, özellikle erken tanı konamayan hastalarda bazı tedavi şansları kaybedebileceğinden, düzenli doktor kontrollerinin tedavinin başarısında önemi büyüktür.

        Bu belirtilere dikkat!

        Prostat kanseri erken dönemlerinde kendine has belirtiler vermese de

        *Özellikle geceleri sık idrar yapma, idrar yapmada ağrı,güçlük ve yanma hissi olması

        *İdrar akımında kesinti veya idrar akımı şiddetinin azalması

        *Menide veya idrarda kan bulunması

        *Sıklıkla sırtın alt kısmı, kalça veya bacakların üst kısmında hissedilen kemik ağrıları

        *Cinsel hayatta ereksiyonu sağlama ve sürdürme güçlüğü gibi sorunların bulunması durumunda, bu belirtiler konusunda uyanık olunmalı.

        REKLAM

        Not: Özellikle ailesinde, ikinci - üçüncü kuşak akrabalarında prostat kanseri olanlar ve kilolu erkeklerle bel bölgesinde yağlanma bulunup vücut kitle indeksi yüksek kişilerde risk artıyor.

        2.KORUNMA

        Düzenli egzersiz şart!

        ABD'de 30 binden fazla erkek üzerinde yapılan bir çalışmada düzenli egzersiz yapılması durumunda, prostat büyümesi ve idrar şikayetlerinin azaldığı gösterilmiş ve İtalya'da yapılan başka bir çalışmada 3 ay boyunca düzenli yürüyüş yapan erkeklerde kronik prostat enfeksiyonlarının hafiflediği ortaya konulmuştur. Kısacası düzenli egzersiz prostat sağlığının önemli bir parçasıdır.

        Bel çevresinin kalınlaşması!

        Bel çevresi kalınlığı kalp sağlığı kadar cinsel ve ürolojik sağlık için de önemli bir risk. Bel çevresi ve vücut kitle indeksi yüksek olan erkeklerde idrar sıkıntıları ve prostat kanseri daha yüksek oranlarda ve daha saldırgan tipler olarak görülmektedir. Bu nedenle düzenli kilo takibi ve bel çevresini 94 cm’nin altında tutmak önemlidir.

        REKLAM

        Sağlıklı yağlar ile lifli ve vitamin zengini besinler tüketmek!

        Yapılan çalışmalarda, artmış yağ tüketimi ile prostat kanseri görülme sıklığı ve bu hastalıktan ölüm oranları arasında ilişki saptanmıştır. Her ne kadar, artmış yağ tüketiminin prostat kanseri oluşumuna bir etkisinin olmadığı yönünde görüş bildiren çalışmalar bulunsa da trans yağlardan uzak, Omega-3'ten zengin bir diyetin prostat sağlığını olumlu etkilediği bilinmektedir. Ayrıca, pişmiş domateste bulunan likopen güçlü bir antioksidan ve ciddi bir prostat dostu olarak prostat kanseri riskini azaltmaktadır.

        Yapılan çalışmalarda fazla domates tüketenlerde az domates tüketenlere oranla prostat kanserinin yüzde11 oranında daha az görüldüğü saptanmıştır. Yeşil çayda bulunan catechin isimli maddenin ve E vitamini ve phytoestrojenden zengin buğday, kuruyemiş, soya fasulyesi ve avokado gibi gıdaların da prostat sağlığına katkıları vardır. Bunların dışında prostat kanser hücrelerinde D vitamini reseptörü bulunduğu ve D vitamininin prostat kanser hücrelerinin gelişimini durdurup yayılmasını engellediği gösterilmiştir. Çinko ise hem prostat sağlığı hem de cinsel sağlık açısından önemli bir mineraldir.

        REKLAM

        3.TARAMA

        Prostat kontrollerini ihmal etmeyin!

        Kanser taramalarının amacı, hastalığın tanısının erken bir aşamada, belirtiler başlamadan önce konulmasıdır. Erkeklerin 45 yaşından itibaren, her yıl bir kez ürolojik muayene olması ile henüz belirti vermemiş, hastada şikâyete yol açmamış erken evredeki prostat kanserlerinin erken teşhis edilebilmesi sağlanır. Kontrollerde;

        DRM-prostatın rektal muayenesi

        PSA - prostat spesifik antijen - için bir kan testi yapılmaktadır.

        Bu şekilde prostatın büyüklük ve kıvamı açısından değerlendirilmesi ve tümör markerı ile değerlendirilmesi sağlanmaktadır. Unutmayın prostat hastalıklarında erken tanı hem tedavinizi kolaylaştırır hem de hayat kurtarır!

        4. DOĞRU TEŞHIS

        Şüphe duyulan durumlarda yapılan ileri tetkik ve görüntüleme yöntemleri prostat kanserini saptamada tanısal doğruluğu artırmaktadır.

        REKLAM

        Multiparametrik MRG nedir?

        Multiparametrik MR, prostat kanseri teşhis edilmesinde, biyopsilere rehberlik oluşturabilen en iyi görüntüleme metodudur. Birçok MR sekansı ( T1 ve T2 ağırlıklı sekanslar, diffüzyon ağırlıklı sekanslar, ADC haritalaması, dinamik sekanslar ve Perfüzyon MR ve MR Spektroskopi) kullanılarak tümör varlığı, var olan tümörün prostat bezi dışına taşıp taşmadığı ve başka organlara sıçrama olup olmadığının tanısı konup, aynı seansta tümörün evrelemesine (erken evre, geç evre..) katkıda bulunmaktadır.

        Transrektal Prostat Ultrasonu ve Transrektal Biopsisi

        İnceleme sırasında saptanan kuşkulu alanlar ve nodüller, ekranda beliren özel bir hat üzerine düşürülür. Ekranda izleyerek ve bu alanlara özel iğneler batırılarak otomatik bir sistem ile yaklaşık 10-15 mm lik ince parçalar alınır.

        REKLAM

        Füzyon Biyopsisi

        Füzyon biyopsisi akıllı biyopsi robotu ve gelişmiş bilgisayar yazılımlarının kullanıldığı bir biyopsi yöntemidir. Bu yöntemde MR ve ultrason görüntüleri bilgisayar ortamında üst üste getirilerek prostatın 3 boyutlu görüntüsü oluşturulur. Üç boyutlu görüntülenen kanser odaklarından minimal sapmayla örnekleme yapılır. Direkt lezyon olan odağa odaklanabilmesi, tekrarlayan biyopsi ihtiyacını azaltması, saldırgan tümörlere daha hızlı tanı konulması önemli avantajlarıdır.

        5.ERKEN TEDAVİ

        Tedavide Cerrahi seçenek ön plana çıkıyor!

        Prostat kanseri tedavisinde hastanın yaşı ve genel sağlık durumu, kanserin saldırganlığı, yayılım durumu ve uygulanacak tedavinin etkinliğinin yanı sıra, olası yan etkilerine de bağlı olarak farklı tedaviler tercih edilebilir. Eğer prostat kanseri erken bir evrede ise takipönerilebileceği gibi yine erken evrede prostat ışın tedavisi (radyoterapi) de uygun hastalarda önemli bir tedavi seçeneğidir.

        Cerrahi prostat kanserinde en yaygın ve etkili tedavi yöntemidir. Robotik, laparoskopik ve açık cerrahi yöntemler mevcut olup her bir cerrahi yöntem hastanın durumuna özel tercih edilmelidir. Cerrahi yaklaşımda amaç prostatın tamamının alınmasıdır. Uygun vakalarda tıp dünyasında devrim niteliği taşıyan robotik cerrahi sistemi” ile hasta kansersiz bir yaşama kavuşmanın yanı sıra yaşam kalitesi bakımından da önemli ayrıcalıklara sahip olmaktadır. Robotik cerrahi ile idrar tutmayı ve cinsel yaşamın devamını sağlayan sinirlerin daha iyi korunması mümkündür. Prostat kanseri tanı ve tedavisindeki büyük gelişmeler, bu hastalığı korkulan bir hastalık olmaktan çıkararak hem onkolojik, hem de fonksiyonel ve kozmetik olarak mükemmele yakın sonuçlar sunmaktadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ